30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI SIKIYOR

Odatv’nin 31 Ağustos Perşembe haberi şöyle:

{HalkTV’ye çıkan tarihçiden skandal sözler: “Millet 30 Ağustos’tan sıkıldı.”

Tarihçi Ahmet Kuyaş’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda konuk olduğu Halk TV‘de yaptığı konuşmayla izleyicilerin tepkisini çekti.}

BÖYLE ANARSANIZ GERÇEKTEN SIKIYOR

Dün Mirat Haber’imizi ziyaret eden iş adamı dostumuz sohbet sırasında isyan etti:

• Kardeşim, bir kutlama yapacaksanız yapın. Hatta bütün holdingler de bu kutlamaya katılsın. Örneğin saat dokuzda özel bir toplantı yapılır. Hatırlanması gerekenler anılır. Dualar da edilir. Bir iş günü kaybına ne gerek var?”

En hayati meselelerde bir araya gelemeyen iktidar ve muhalefet bayram sebebiyle Anıtkabirde. Önemli bir mesaj veriliyor mu?

Yıllardır tekrarlanan ve hiç bir bilgi ve bilinç kazandırmayan laflar yumağı tekrarlanır durur.

Tamam İstiklal harbimizi unutmayalım. Yunan işgal kuvvetleri Anadolu’muza çıkarılmış. Büyük zulümler yapmışlar. Milletimiz de ayaklanmış ve büyük taarruzu da içine alan bir mücadele verilerek bu zalim bela defedilmiş. Allah, can veren insanımıza rahmet eylesin.

TARİHİMİZİ 1071 DE BAŞLATSAK BİLE

1071 de başlatsak bile milletimizin tarihinde Büyük Taarruz gibi yüzlerce kahramanlık öyküsü var. Milletimiz 1919’dan daha önce örgütlenerek baş kaldırmış. Unutturmayalım. Unutturmayalım da soylu bir amaç gerek.

AMAÇ NE?

Amaç, kendisi için özel kanun çıkartarak ve başkalarının almaması için de ikinci bir kanun yasalaştırtarak Atatürk soyadını alan ve Mustafa Kemal adını terk ederek Kamâl adını edinen Mustafa Kemal’e gereğinden fazla paye çıkarmak mı? Evet böyle görünüyor.

Dileyen istediği gibi yorumlayabilir de Kamâl Atatürk dahil kimsenin çalışmasını küçümsemek gibi bir gayemiz yok.

İNGİLİZ FRANSA VE AMERİKAN’IN ADI YOK

Allah aşkına adını koyalım… İstiklal harbi, Yunanistan’dan getirilerek Batı Anadolu’muza çıkarılan Yunan kuvvetlerine karşı verildi.

Yunan böyle bir maceraya kalkışabilir miydi? Üstelik Yunan’ın adını bile anmıyor, düşman deyip geçiştiriyoruz.

Yunan’ın işgal çıkarmasının öncülüğü ve organizesini yapan İslam ve Osmanlı düşmanı İngiliz gavurudur… Hiç adını anıyor muyuz? Bu işgal çıkarmasında Fransa ve Amerika’nın da dahli büyük. Bunu bilen var mı? Anlatan var mı?

Asıl büyük bir aldatmaca daha var. Büyük Taarruz yedi düvelin askeri güçlerine  karşı değil Yunanlılara karşı yapılmış. Denize dökülenler de yalnızca onlar.

İSTANBUL İŞGAL ALTINDA

Burada önemli bir mesele daha var. Öyle örtülü mübalağa yapılıyor ki zannedersiniz ki bütün ülke kurtulmuş.

Büyük Taarruz 30 Ağustos 1922’de. Bu tarihte asırların başkenti İstanbul’umuz işgal altında. İngiliz gavurunun öncülüğünde 1918 de işgal edilmiş ve  İstanbul dört yıldır işgal altında. Bu işgal, Büyük Taarruz’dan sonra yaklaşık 15 ay daha devam etmiş.

Zannedilmesin ki ordumuz gelip İstanbul’u kurtarmış, yok böyle bir şey. İşgal kuvvetleri Cumhuriyetin ilanından 23 gün önce çekip gitmişler. Bir tek kurşun atmadan ve kendilerine karşı silah kullanılmadan niçin gitmişler, ne almışlar da gitmişler, sorulması gerekmez mi?

Bizim tarihçilerimiz de hadım edilmiş. Lozan’da gizli madde var mı tartışılıyor. Gerçi açıklanmayan maddeler var, ama görünen köy kılavuz istemez. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yapılan devrimlere bakınınız…Gizli maddeleri görürsünüz. Böyle anlıyoruz. Kafamızı size kiraya verecek değiliz ya.

MESELE 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI DA DEĞİL

Bizim mukaddesatçı kitlemiz Çanakkale’yi kutlar durur. Elbette kutlamalıyız. İyide geçilmez dediğimiz Çanakkale Boğazı  Çanakkale savaşlarından sonra 1918 de geçilmiş ve İstanbul işgal edilmiştir ve işgal beş yıl sürmüştür.

İftihar edelim de bir de bu gerçekleri konuşalım.

Birbirimizi aldatmayalım ki günümüzün İngiltere’sini Amerika’sını ve AB’ğini de anlayalım. Oynanan dış politika oyunlarını da fark edelim.

Hulasa unutmayalım, katılanları rahmetle yad edelim de Büyük Taarruz’a büyük zafer diyerek milletimizin ufkunu daraltmayalım. Yalaka ve gerçekleri örtbas eden tavırlarınız sebebiyle kutlamalarınızdan sıkılıyoruz.

EYMEN ERDEMLİ