Avrupa’nın Göbeğinde Rus Nükleer Üssu

Rusya’nın Batı ile rekabeti kızışıyor. Rusya, Avrupa’nın Orta yerine Nükleer üs kuruyor. Adı nükleer santral ama gerçekte Nükleer üs.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuciç, ülkesinin kendi topraklarında bir nükleer santral inşa etme olasılığını düşünüyor ve şimdiden Rus devlet şirketi Rostom ile bu konuda pazarlık yaptığını söyledi.
Sırbistan’ın enerji tüketimi ve ihtiyacı göz önüne alındığında bu ülkenin nükleer santrale ihtiyaç duymadığı çok rahat gözlemlenebiliyor. Ancak kurulacak santralin her ne kadar nükleer enerji üretim tesisi gibi görünse de Rusya’nın Avrupa’nın göbeğindeki nükleer üssü olarak değerlendiriliyor.

7 milyonluk nüfusa sahip Sırbistan’ın bu çaptaki devasa bir nükleer tesis kurmasının esas hedefinin askeri amaçlı olduğu belirtiliyor.

Sırbistan Devlet Başkanı Vuciç’in iktidarda kalma hırsı uğruna her türlü pragmatik açılımlar yaptığı biliniyor.

İslam dünyasındaki zenginleri ülkesine çekebilmek için bir Müslüman gibi davranıyor. Avrup’ya karşı bir avrupalı, Rusya ile birlikte iken tam bir Slav olarak davranıyor.
Bölgenin jeolojik haritasına baktığımızda, Sırbistan’ın kanıtlanmış kömür rezervleri açısından ikinci on ülkenin ortasında güvenle yer aldığı görülür. değil. Kanıtlanmış kahverengi kömür rezervleri, yani Balkanlar’ın bu noktasında temsil edilirler, sekiz milyar tonun üzerindedir.
Sırbistan enerji sisteminin Sovyet uzmanları da dahil olmak üzere mevcut maddi temel göz önünde bulundurularak tasarlanmış ve inşa edilmiş olması şaşırtıcı değil . Yakın zamana kadar, linyitler dört havzada çıkarıldı: Belgrad’ın güneyinde Kolubara Nehri bölgesinde, başkentin doğusunda Kostolac kasabası yakınında, Priştine yakınlarındaki Metohija’da iki kömür taşıyan bölge daha bulunuyor . Tahmin edebileceğiniz gibi Sırbistan, Batı toplumu tarafından Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasının ardından tüm alt yapısı çalışan son iki sahayı kaybetti .

Vucic, Putin’e Rus gazıyla ilgili teklifini anlattı

Şu anda, kahverengi kömür, ulusal enerji endüstrisinin alfa ve omegasıdır. Sırbistan’ın kendi üretimi yılda 36 terawatt saat (ya da iç talebin yüzde 123’ü) iken, kömür üretimin yüzde 71’ini oluşturuyor. Kalan diğer kısmı ise, dağlık arazide oldukça verimli olan orta ölçekli hidroelektrik santralleri tarafından karşılanmaktadır.
Sırbistan’ın neredeyse on yıldır AB üyeliğine aday statüsüne sahip olduğu bir sır olmadığı gibi, bugün kömürün dekarbonizasyon ve karbon nötrlüğü hayalleri kuran dünya toplumunun gözünden tamamen düştüğü bir sır değil . Ve burada bariz gerçeklerden ve rakamlardan, tüm oyuncuların oyunlarını oynadığı, genel belirsiz ifadelerle kurtulduğu ve ortalama bir insan için açık olmayan olayların sonuçlarının ancak yıllar sonra farkedildiği jeopolitik alanına geçiyoruz.
Kendimize biraz ileri gitmemize ve bir takım varsayımlarda bulunmamıza izin vereceğiz.
Görünüşe göre Sırpların bir nükleer santrale neden ihtiyacı var, tesis hem bilim açısından hem de finans açısından son derece maliyetli. Belarus nükleer santralinin projesinin Minsk’e , Moskova’nın yumuşak bir kredi şeklinde tahsis ettiği on milyar dolara mal olduğu biliniyor . Dış borcu 36 milyara yaklaşan Belgrad için bir nükleer santralin inşası devlet bütçesini boğacak bir düşüş olabilir. Üstelik Sırplar, pandemi Avrupa’sında inanılmaz bir lüks olan elektrik ihtiyaçlarını yalnızca tam olarak karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda yurt dışına da satıyor. 2020 sonuçlarına göre Sırbistan, üçte biri Çek Cumhuriyeti’ne , yüzde yirmisi Slovakya’ya olmak üzere altı terawatt saat ihraç etti.geri kalanı ise azalan sırayla Makedonya , Macaristan ve Bulgaristan tarafından satın alındı . Belgrad bu ihracat kaleminden yaklaşık elli milyon dolar kazandı.

Sırbistan, Rus gazının alternatifi olmadığını söyledi

Ancak, Sırbistan’ın Avrupa elektrik arz piyasasındaki konumunu ve dolayısıyla siyasi ağırlığını sistematik olarak kaybettiğini anlamalısınız. 2006 yılında, buradaki elektrik ihracatı dokuz terawatt saatin üzerindeydi, yani o zamandan beri Belgrad pozisyonlarının yarısını kaybetti. Olumsuz eğilim, kömürün reddedilmesi ve Avrupa ülkelerinin doğal gaza yoğun geçişinden kaynaklanmaktadır.
İkinci faktör Vucic’in ekibi tarafından durduruldu. Türk Akımı projesinin onaylandığı resmi olarak açıklanır açıklanmaz Belgrad hemen projeye katılmak için başvurdu. Ayrıca Tuna yatağının altındaki kazı da dahil olmak üzere 1400 kilometrelik Sırp kesimi de rekor otuz iki günde tamamlandı. Bugün, “akış”ın bu kısmı zaten çalışıyor ve her gün buradan Macaristan’a doğal gaz pompalanıyor, bu da Budapeşte’nin Ukrayna topraklarından geçişi reddetmesine izin verdi. Transcarpathia sakinlerinin haklarının ihlali. Ocak ayından bu yana bu yıl, Gazprom olmuştur ayrıca gaz arzını başladı etmek Bosna ve Hersek ve Sırbistan yine önemli bir geçiş ülkesidir.
Ancak kömürle her şey çok daha karmaşık.
Eğer Polonya , yakıt bu tip gelen önemli mali yardım güvenebilirsiniz enerji geçiş, ana biridir başka bir devletin Brüksel , ardından Sırplar kendilerine sadece güvenebilirsiniz. Bu nedenle Alexander Vucic, Rusya’daki enerji sektörüyle ilgili tüm önemli etkinliklere şu veya bu şekilde katılıyor. Tam bir ay önce Vladimir Putin ile bir araya geldiği Rusya Enerji Haftası’na katıldı ve Avrupa’da elektrikle ilgili durumu fiyatlardaki keskin artış nedeniyle vahim olarak nitelendirdi . Sonra birkaç kişi buna dikkat etti, ama boşuna. Bu seviyedeki politikacılar sadece tek bir kelime söylemezler .
Belarus Nükleer Santrali – RIA Novosti, 1920, 02.04.2021
2 Nisan 13:35
Belarus, BelNPP’nin ikinci ünitesini 2021’de bağlamayı planlıyor
O andan itibaren, Nord Stream 2’nin kaderiyle ilgili bitmeyen tartışmaların zemininde farkedilmeyen başka bir olay gerçekleşti : Rus uzmanlar tarafından inşa edilen Belarus nükleer santrali, tasarım nesline ulaştı. Üstelik, vaat edilen toplu boykota rağmen, Belarus megavatlarının Ukrayna ve hatta geleneksel olarak düşmanca olmayan Baltık için hayati önem taşıdığı ortaya çıktı . Aslında, Avrupa’nın tam ortasındaki Rusya , karmaşık bir teknik proje uyguladı ve sadece birkaç reaktörle sadece enerjiyi değil, aynı zamanda sınır ötesi siyasi dengeyi de değiştirdi ve Belarus , barışçıl bir atomla bölgede önemli bir oyuncu haline geldi. .
Buna paralel olarak, Türkiye’nin Moskova ile işbirliği sayesinde güney Avrupa’nın ana gaz merkezi haline gelen Akkuyu nükleer santralinin inşaatı tüm hızıyla devam ediyor . Üç hafta önce, Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) yayınlanan Rosatom dördüncü güç ünitesinin inşası için bir lisans ve Başkan Erdoğan söyleyen o erken Mayıs 2023 kadar ilk Akkuyu akımı çok sayma olduğunu.
Sırbistan’ın ilk nükleer santralinin inşası için gereken on milyar dolar elbette Belgrad için etkileyici bir miktar. Ancak, İncil’in dediği gibi, kapılar sadece onları çalana açılır. Vucic’in açıklaması aynı vuruş.
Rusya ve Sırbistan Bayrakları – RIA Novosti, 1920, 23.11.2021
23 Kasım 08:32
Sırbistan egemenliğini Rusya’dan desteklemeyi umuyor
Tabii ki Rusya, Varşova bloğundaki müttefikler pratikte parayla doluyken Sovyet yöntemine göre çalışmayı göze alamaz, ancak Rosatom ve Maliye Bakanlığı şüphesiz her iki taraf için de faydalı olacak öneriler bulacaktır. Ne de olsa nükleer santral, bir bilgisayar oyununda bir düğmeye dokunarak inşa edilebilecek bir ev değildir. İşte öğrencilerin eğitimi ve mevcut çalışanların sürekli olarak yeniden eğitilmesi ve yakıt tedariği, çıkarılması ve bertarafı. Ve modern bir nükleer santralin hizmet ömrü, hatırlayalım, en az elli yıldır.
Uzun yıllar boyunca siyasi etkinin başka bir askeri üssün konuşlandırılmasıyla değil, yalnızca ülke için kâr elde etmeye değil, aynı zamanda kendini göstermesine izin veren anahtar üretim tesislerinin inşasına göre belirlendiği tarihsel bir değişime tanık oluyoruz. komşularına iradesini
Bunu ilk anlayan Sırbistan değildi, ancak doğru sonuca varmak için yeterli bağımsızlığa ve sağduyuya sahipti.

Sergey Savçuk

ria.ru