islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

Afrika’yı Çalmak: İngiltere Kıtanın Sanatını Nasıl Yağmaladı? – 9

Afrika’yı Çalmak: İngiltere Kıtanın Sanatını Nasıl Yağmaladı? – 9
25 Haziran 2022 10:00
A+
A-

Üçüncü Bölüm: Çalınan Kafatasları ve Altın

Britanya’nın kölelik karşıtı misyonları süresince, birçok değerli Afrika eseri, Avrupalı koleksiyonculara ve müzelere satılmak üzere Londra’ya ulaştı.

O zamanlar, bilim adamları “ilkel” Afrikalıların bu tür eserler oluşturabileceklerinden şüphe duyuyorlardı. 1910’da kutsal bir Yoruba Ife kafasını çalmakla suçlanan Alman arkeolog Leo Frobenius, bunların Afrika kökenli değil, Yunan kökenli olduklarını iddia etti. Frobenius 1913’te yayınlanan Voice of Africa (Afrika’nın Sesi) adlı kitabında, “Bu yozlaşmış ve geri zekalı nesiller topluluğunun böylesine bir sevimliliğin meşru koruyucuları olması gerektiği düşüncesiyle sessiz bir melankoliye kapıldım.” diye yazmıştı.

1880 ve 1921 yılları arasında British Museum küratörü olan Charles Read, Benin Bronzlarına benzer bir tepki gösterdi. Read “Böyle beklenmedik bir buluntu karşısında hem hayrete düştük hem de Bini gibi tamamen barbar bir ırkta bu kadar yüksek düzeyde gelişmiş bir sanatı açıklama noktasında şaşkına döndük.” dedi. Read, müzeyi “Britanya İmparatorluğu’nun merkezi bir parçası olarak” gördü.

Ganalı yetkililer ayrıca İngiliz askerlerinin Ashanti olarak da bilinen Asante krallığından yağmaladıkları altın hazineleri geri almaya çalıştılar.

1872’de Britanya, Hollanda Altın Kıyısı’nı (Hollanda Gine’si) satın alarak Batı Afrika’daki alanını genişletti. Alan, köle ticaretinin kaldırılmasından sonra Hollandalılar için daha az karlı hale gelmişti. Fakat İngiliz Milletvekili Charles Adderley tarafından “Afrika kabilelerinin en savaşçısı” olarak tabir edilen Asante, İngiliz yönetimini kabul etmeyi reddetti ve 1874 yılının Şubat ayında 2.500 İngiliz askeri kullanılarak bir “cezalandırma seferi” düzenlendi. Kumasi kraliyet sarayı patlayıcılarla tahrip edildi ve şehir yağmalandı ve yakıldı.

İngiliz kuvvetleri komutanı Sir Garnet Wolseley’in 1878 senesinde yayınlanan hatıratına göre, “Ganimet satışından elde edilen miktar önemsiz olduğundan, askerler ve denizciler, para ödülü yerine otuz günlük bir bahşiş aldılar.”

Kumasi kraliyet sarayından İngiliz askerleri tarafından çalınan eşyalar, Kumasi’nin yıkılmasından üç aydan kısa bir süre sonra, Kraliyet Kuyumcusunda (İngiliz hükümdarı tarafından atanan Kraliyet ailesinin bir üyesi), Garrard’da açık artırmaya çıkarıldı. Garrard bugün Londra’nın West End bölgesinde faaliyet gösteriyor.

Çeviren: Zehra Kaya

Kaynak: https://www.aljazeera.com/features/2021/10/12/stealing-africa-how-britain-looted-the-continents-art

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.