Corona virüsü bahane edilerek bütün dünyaya korku pompalandı ve hala da pompalanıyor…
Ölüm korkusu…
Ölümden korkmak mı yoksa Mevlananın deyimiyle ölümü “vuslat” olarak görmek mi gerekir?
Neyse biz dönelim Corona virüsüne…
Çin’de ortaya çıkan bu virüs, bütün dünyaya yayılmış durumda…
Karantinaya alınan şehirler hatta ülkeler… Şu anda son gelen haberlere göre Çin’de azalan hasta sayısı, italya’da yükselişe geçti…
Hava limanları ve sınırlar teyakkuz halinde…
İnsanlar öyle korkuyor ki bu virüsten, virüse yakalanmasa bile korkudan ölecek duruma geldi…
Sağolsun medya da bu işi yeteri kadar dallanıp budaklandırınca, korku üzerine korku çekiyor insanlar…
Fransa’da bir TV kanalı, bu virüsü biyolojik bir silah oalarak Türklerin ürettiğini söylemiş… Adamlar korkudan ne söylediğini bilemez hale gelmişler anlaşılan… “Karanlıktan korkanın, yüksek sesle şarkı söylemesi” gibi bir şey…
Oysa azıcık kitap okuyanlar ve gazete karıştıranlar, bu virüsten korkulmaması gerektiğini bilirler… Zira dünya sağlık örgütünün verilerine göre;
Onbeş gün içinde, dünyada, kanserden ölenlerin sayısı 510 bin… Kaba bir hesapla bir yılda, dünyada kanserden ölenlerin sayısı 15 milyon…
Hergün dünyada ortalama bin kişi intihar ediyor…
Dört beş ayda, ABD’de normal gripten ölenlerin sayısı 25.000…
Corona virüsüne gelince, çıktığı günden bu yana Çin’de ölenlerin sayısı 3 bin civarında…
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, bütün ülkeyi kırmızı bölge ilen etti…
Ülkemizde corona virüsü vakasına rastlanmadı ama bu rastlanmayacağı manasına da gelmiyor… Yani korku duvarlarının arkasına geçerek bu virüsten korunamayız… Ölüm hepimizin başına gelecek birgün… Kur’anı Kerimin ifadesiyle “Her nefis ölümü tatacak”[1] ve kara toprağın bağrına misafirliğe gidecek… Taki kıyamete kadar, yeniden dirilişe kadar orada misafirliği devam edecek… (Yazıyı kaleme aldığım dakikalarda, Türkiye’de de bir kişiye corona virüsü teşhisi konduğu açıklandı.)
Bu demek değil ki corona virüsüne karşı tedbirsiz olalım! Hijyene dikkat etmemiz, ellerimizi sık sık yıkamamız, bu virüsten korunmamız için başlıca dikkat etmemiz ve yapmamız gerekenler…
İyi de Müslüman zaten günde beş vakit abdest alarak bu temizliğini yapıyor… Peygamberimiz (sav)’in bir sünneti olarak yemek öncesi ve sonrası ellerini yıkıyor… Beden temizliğini muntazaman yapıyor yani…
Dün bir profesör TV ekranında, bu virüsten nasıl korunabileceğimizi anlatıyordu. İzledim… “Ellerimizi dirseklerimizle birlikte sabunlamalıyız ve en az yirmi saniye bu işleme devam etmeliyiz” diyordu… “Elleri dirsekler ile birlikte yıkamak” tabirini duyunca, gülmek geldi içimden…
Hocam, adeta abdesti tarif ediyordu. “Günde beş defa abdest alın” dese, Türkiye’de laiklik tehlikeye girer miydi acaba? İnsan bu ya… Düşünüyorsun işte..
“Düşünüyorum demek ki varım” diyor Descartes… Onun için beni bu konuda yadırgamayın… Düşünebiliyorsanız, kendinizi de yadırgamayın… Hele hele, corona virüsünden korkmadan düşünebiliyor, akıllı çözümler üretebiliyorsanız, hiç yadırgamayın kendinizi…
Corana virüsü nedeniyele, bir de fırsatçılar çıktı ortaya… 1TL olan maske fiyatları 10-15 TL’ye kadar çıkmış. Kolonya fiyatları ise uçmuş…
Ama siz aldırmayın bunlara! Bu virüse karşı tedbir almayın demiyorum kesinlikle… Ellerinizi sık sık yıkamanız, (Abdest alırsanız daha güzel olur) kişisel bakımınıza dikkat etmeniz ve bana göre lavobo ihtiyacınızı giderdikten sonra bu temizlik hassasiyetinizi normalinden iki kat daha fazla göstermeniz, corona virüsünün sizi bulmasını engelleyecektir.
Ha bu arada, Avrupa da WC’lerde su da yoktu değil mi? Neyse o Avrupalıların medeniyet ile olan müktesebini gösterir… Birde bu virüslere neden yakalandıklarını…
Bu virüs sebebiyle dünyaya korku pompalayanların, kısa zaman içinde, virüs için bir aşıyı piyasaya süreceklerini tahmin etmek zor değil… İnsanlar bu aşıyı, içeriğini bile araştırmadan yaptırmaya koşacak sağlık merkezlerine… “Bu aşıların içinde ne var, beni kısırlaştıracak mı, yoksa başka bir hastalığa mı sebep olacak” demeden, ölüm korkusuyla koşacak sağlık merkezlerine…
Sanki ölümden öte yol var… Sanki, “Allah(cc)’nün bizlere taktir ettiği ömrü”[2] uzatabilecekmiş gibi…
O sebepledir ki, “Ah corona virüsü, vah corona virüsü” diye hayıflanmanın ve ölüm korkusuyla yaşamanın bir anlamı olmasa gerekir…
Ne demiş üstad?
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber,
Hiç güzel olmasaydı, ölürmüydü peygamber?
Öleceğiz, müjdeler olsun, müjdeler olsun,
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun…
Selam, saygı ve muhabbetlerimle….
Şaban DOĞAN
[1] Ankebut suresi 29/57
[2] Münafıkun 63/11
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Hamas'tan İsrail'e "Kırmızı Çizgimiz" Mesajı Son günlerde İsrail ve Hamas arasındaki gerginlik tırmanırken, Hamas yetkilileri…
"Araç bayilerde zamlanmayacak" düzenlemesi, otomobil satış süreçlerindeki fiyat istikrarını sağlamak amacıyla hayata geçiriliyor. Ticaret Bakanlığı'nın…
Avrupa'da Son Üç Yılda 51 Bin Göçmen Çocuk Kayboldu... Kayıp Göçmen Çocuklar: Avrupa'da Artan Bir…
ABD Üniversitelerinde Filistin'e Destek Eylemleri Yayılıyor California Üniversitesi öğrencilerinin Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarını protesto etmek…
View Comments
Yazınızda da bahsettiğiniz gibi ölümden öte köy yok. Asıl olana hazırlık yapıyor muyuz işte bu önemli. Dünyada her gün savaş ve açlıktan binlerce kişi ölüyor dünya sağlık örgütü kılını kipirdatmiyordu şimdi ise geceleri uykuları kaçıyor. "Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanmayın O sadece hesabını belli bir güne erteliyor." Ayeti kerimesinin tezahürü olarak görüyorum.