islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5143
EURO
34,9020
ALTIN
2.432,10
BIST
9.813,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Aileye Temel Değerleri Kim Öğretecek

Aileye Temel Değerleri Kim Öğretecek
2 Eylül 2019 11:49
A+
A-

Rabbimiz Allah Teâlâ, her alanda, insan problemlerinin çözümünü paket programlar şeklinde ayarlayıp hazırlamıştır. İnsanların da bütün işlerinde her türlü kıstaslarını da koymuştur. İnsanların aile hayatını ideal düzeyde düzenleyen Allah Teâlâ, bu görevi baştan başlamak üzere öncelikle Resûlullah sallallahu ve sellem’e emanet etmiştir.

Devamında her kişiyi sorumlu tutmuş ve bu sorumluluğu yüklenecek tarzda iman ehlini, emri bil’maruf ve nehyi anil’münker görevi ile sorumlu tutmuştur. Bütün bunları ciddi esaslara bağlamıştır. Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette “iman edenler” kavramını, “ameli salih işleyenler” kavramı ile beraber zikreder. Günümüz Müslümanları emri bil’maruf ve nehyi anil’münker görevlerine ne kadar ilgi duydukları pek bilinmemektedir. Fakat bu görevi bir daha yapmamak üzere gündemlerinden çıkarmış görülmektedirler.

Amma illâ ki bu görevi mutlaka birileri yapacaktır. Elbette dinin baş temsilcisi ve baş sorumlusu, bu görevi Allah Teâlâ’nın emri ve izni ile başlatmıştır. “Ey Peygamber! Sana Rabbinden her ne indirildiyse onu tebliğ et. Ve eğer tebliğ etmezsen, O’nun Risâlet’ini tebliğ etmiş olmazsın. Ve Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah kâfir olan kavme hidâyet etmez.” (Maide: 5/67) Onun Peygamberliğine inanan hiç kimse bu sorumluluktan âzâde değildir. Evet, bu ayet ve benzerleri gösteriyorlar ki, bu görev en başta Peygambere aittir. Çünkü peygamberi, Allah Teâlâ görevlendirmiştir. Yani milletin ve ümmetin baş sorumlusudur. Peygamberden sonra bu görev, O’nun yerine geçen halifenindir.

Halife, din ve devlet ayrımı yapmadan ümmetin her türlü işinden, eğitiminden ve hukukundan birinci derecede mükellef ve mesuldür. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sonra bu göreve gelen halifelerin ve yönettiği devlet kademelerinde olan âlimlerin ve yöneticilerin hepsi sorumludur. Bu sorumluluğu genelleyen ayet açıktır. Anlamak gerekir.

“Ey iman edenler! Kendilerinizi ve ailelerinizi o ateşten koruyun ki, onun yakıtı, insanlardır ve taşlardır. Üzerinde iri gövdeli, sert tabiatlı melekler vardır. Onlar, Allah’ın kendilerine emrettiği şeyde âsi olmazlar ve emrolundukları şeyi yaparlar.” (Tahrim 66/6). Bu ayetten başka bir ayette de, görevlerini yapmayanların gelecekte ki kötü âkibetlerini dile getirir; “Artık siz O Allah’tan başka dilediğinize tapın! Asıl ziyan edenler, asıl hüsrana uğrayanlar, büyük duruşma günü olan kıyamette hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana uğratanlardır. İyi bilin ki, apaçık ziyan işte budur!” (Zümer: 39/15)

Şimdi burada işler karışıyor ve biz yere batmaz çatal kazıkla karşı karşıya kalıyoruz. Bu ayet meallerinden sonra çok hassas bir pozisyona giriyoruz. Kâinatı yaratan, kâinat mülkünü ve içindekilerinin tümünü detaylarına varıncaya kadar hepsini yöneten Allah Teâlâ’nın ahkâmı dışında yönetime sahip olan laik devlet, bu görev ile ilgilenir mi? Elbette ipin iki ucunu kaçırmamak için elinden geleni yapacaktır. Bunun için uhdesinde Diyanet İşleri Başkanlığı kurmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı bu hizmeti yapmakla yetkili kılınmıştır. 

Diyanet İşleri Başkanlığında çok imkân ve büyük kadro vardır. Merkez ve taşra teşkilatlarında çalışmakta olanların haberi ilgi uyandırmaktadır.144 bin personel, 100 bin imam, 20 bin kadrolu Kur’an kursu öğretmeni, 20 bin geçici Kur’an öğreticisi, 3 bin vaiz, 250 müftü güven verecek ve ümitlendirecek büyük ve geniş kadrodur. Ayrıca DİB başkanının verdiği bilgide, kadroya 9.500 personel daha alma çalışmaları sürdürülmektedir. Bunların dışında bu sayıya yakın bu kurumdan emekli olmuş tecrübeli ve hizmet bekleyen çok sayıda potansiyel eleman vardır. Bunlara eklememiz gereken vakıfların, derneklerin ve benzeri kuruluşların fahri çalışan elemanları artı değer olarak mevcuttur. İmam Hatip Okullarında meslek öğretmenleri, nice fahrî ve hasbî çalışma azminde olan değerlerimiz vardır.

Konu ile ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız vardır. Belediyelerimizde konu üzerinde çalışma yapan çok sayıda uzman vardır. Türkiye’nin ilahiyat fakülteleri de vardır.

Yukarıda zikrettiğimiz herkes ve hatta ana-babalara varıncaya kadar tüm sorumlu olan insanımız aileye yeniden kendi değerlerimizi kazandırma zorundayız. Yoksa yıkım ve şiddet önlenemez. İnanmak ve ciddi olmak gerekir. Esselamu aleykum.

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.