islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5108
EURO
34,9455
ALTIN
2.433,58
BIST
9.795,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Alman Mahkemesi’nden Suriyeli Albaya Müebbet Hapis

Alman Mahkemesi’nden Suriyeli Albaya Müebbet Hapis
14 Ocak 2022 14:27
A+
A-

Almanya’da mahkeme, tarihi bir davada Suriye’li albayı insanlığa karşı suç işlemekten müebbet hapis cezasına çarptırdı.

58 yaşındaki Anwar Raslan, Suriye’deki iç savaşta “Yeryüzündeki Cehennem” olarak bilinen bir hapishanede 4.000’den fazla kişiye yapılan işkencelerle bağlantılıydı.

Koblenz’deki dava, Suriye’de devlet eliyle yapılan işkencelerle ilgili olarak açılan dünyanın ilk ceza davası olma özelliğini taşıyor.

BM hakları başkanı Michelle Bachelet, bu dava kararını gerçeğin peşinde “ileriye doğru bir dönüm noktası” olarak methetti.

Suriye’nin kötü şöhretli Al-Khatib hapishanesine hapsedilen kadın ve erkeklerin nelere katlanmak zorunda kaldıklarını hayal etmek zor.

Davanın temelinde, 2011’de hükümet karşıtı kitlesel protestoların şiddetle bastırıldığı dönemde Raslan, Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminde üst düzey bir güvenlik görevlisi olmakla suçlandı.

Çok sayıda protestocu ve rejime karşı olduğundan şüphelenilen diğerleri, savcılara göre, Raslan’ın operasyonları yönettiği Şam’daki Al-Khatib tesisinde toplandı ve gözaltına alındı.

Raslan, 2011-2012 yılları arasında 58 cinayet, tecavüz, cinsel saldırı ve en az 4.000 kişiye işkence etmekle suçlandı.

Karar, özellikle Al-Khatib’den kurtulanlar ve duruşma sırasında ifade verenler için önem arz ediyor. İlk defa bir ceza mahkemesi, Esad rejimi tarafından insanlık karşıtı suçların kendi vatandaşlarına karşı işlendiğini resmen kabul etti.

EVRENSEL YARGI

Raslan, 2019 yılında başarılı bir şekilde sığınma talebinde bulunduğu Almanya’da tutuklandı. Mahkumlara yapılan kötü muameleyle hiçbir ilgisi olmadığını ve aslında bazı tutuklulara yardım etmeye çalıştığını söyleyerek aleyhindeki tüm suçlamaları reddetti.

Bu duruşma birkaç nedenden dolayı olağanüstüydü. Suriye’nin devlet eliyle vatandaşlarını işkenceye maruz bırakması emsalsizdi ve kendi ülkelerinden kaçan yüz binlerce Suriyelinin Almanya’ya gelişiyle bu konuda harekete geçildi.

Şu anda Almanya’da yaşayan yaklaşık 800.000 Suriyelinin çoğu, Esad rejimine karşı çıkanların başına gelenlere dair korkunç hikayeler anlatıyorlar. Alman insan hakları avukatları, davayı mahkemeye getirmek için evrensel yargı ilkesini kullanarak davalarını üstlendiler. Bu, bir ülkede işlenen ciddi suçların başka bir yerde yargılanmasına izin verir.

Al-Khatib’de ne oldu?

Yeraltı hapishanesi tesisi, Suriye’nin dört ana istihbarat teşkilatından biri olan Genel Güvenlik Müdürlüğü’nün (GSD) “Şube 251″inin bir parçası.

Tanıklara ve firarilere göre, Şam’ın merkezi Al-Khatib bölgesinde iki binadan oluşuyor.

Anwar Raslan’ın, Başkan Esad’a karşı ayaklanmanın başlamasından bir ay sonra, Nisan 2011’den Eylül 2012’ye kadar, Şube 251’in soruşturmalar bölümünün başkanı olarak tutuklulara işkenceyi denetlediği iddia edildi.

Nisan 2011’de tutuklu bulunan Suriyeli gazeteci Amer Matar, yargılanan kişilerin “mantıksız bir şekilde işkence gördüğünü” ve Raslan’ın bir sorgulama sırasında göz bağını kopardığını, kendisine küfretti ve yüzüne vurduğunu söyledi.

Davaya öncülük eden Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi başkanı Wolfgang Kaleck, yüz binlerce insanın işkence gördüğü ve bunun sonucunda on binlerce insanın öldüğü düşünüldüğünde adaletten bahsetmenin zor olduğunu söylüyor. Wolfgang Kaleck ayrıca ‘’Uluslararası ceza adaleti, evrensel yargı her zaman çok geç gelir ve asla yeterli olmaz ama bunun ileriye doğru önemli bir adım olduğunu söyleyebilirim.’’ İfadelerini kullandı.

Ama belki de en önemlisi, yargılama Esad rejiminin susturmaya çalıştığı kişilere ses verdi. Hayatta kalan 50 kişi Koblenz’deki mahkemeye ifade verdi.

İŞKENCE ÇIĞLIKLARI

Hikayeleri ürkütücü. Mahkeme tutukluların nasıl dövüldüğünü ve soğuk suyla ıslatıldığını duydu. Bazıları tecavüze uğradı veya saatlerce tavana asıldı. İşkenceciler tırnaklarını kopardı ve elektrik şoku verdi.

Hayatta kalanlardan biri her gün işkence gören insanların çığlıklarını duyabildiğini söyledi. Bir diğeri, saldırganlarının özel “araçlar” kullandığını ve yaptıklarından zevk alıyor gibi göründüklerini aktardı.

Raslan şimdi müebbet hapisle karşı karşıya ve savcılar 15 yıl sonra her türlü denetimli serbestlik olasılığını engellemeye çalıştı.

Savcılar, aynı davanın bir parçası olarak geçen yıl başka bir Suriyeli yetkilinin mahkûm edilmesiyle cesaretlendiler. Daha sonra işkence gören ve öldürülen protestocuların tutuklanmasına yardım eden Eyad-al-Gharib, insanlığa karşı suçlara iştirakten dört buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Avukatlar bir dizi başka şüpheliye karşı davalar hazırlıyorlar, ancak nihayetinde, emir komuta zincirinin en tepesindekileri adalete teslim etmek istiyorlar.

Beşar Esad davayı takip ettiğini belirtti, ancak kendisi ve hükümeti, yüz binlerce vatandaşına işkence yapmak veya zorla “kaybolmak” suçlamalarını defalarca reddetti.

Bu dava başka bir amaca da hizmet ediyor: gelecekteki yargılamalarda kullanılmak üzere bir deliller bütünü oluşturmak. Tanık ifadelerine ek olarak, Koblenz’deki savcılar, çoğu gözaltı tesislerinde öldüğüne inanılan binlerce kişinin cesetlerini gösteren bir rejim muhbiri tarafından Suriye’den kaçırılan korkunç fotoğraflar olan “Sezar dosyalarına” dayandılar. Fotoğraflardaki insanlar işkence görmüş gibi görünüyor. Ve birçok Suriyelinin devam eden kötü durumunu hatırlatıyor.

İlk olarak 2011 yılında gözaltına alınan ve şu anda Almanya’da yaşayan Wassim Mukdad, duruşmaya ifade verdi ve karar için mahkemeye geri döndü.

BBC’ye verdiği demeçte, “Benim için bu, adalete giden çok uzun bir yolda ilk adım” dedi.

Duyulmamış pek çok hikaye var, “Ya şu anda hala tutuklu oldukları için – biz konuşurken gözaltı merkezlerinde işkence ve korkunç durumlar yaşıyorlar. Ya da öldürüldükleri için.”

Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken denizde boğularak ya da Avrupa sınırlarında donarak ölenlerin olduğunu da ekliyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.