islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3266
EURO
35,0730
ALTIN
2.302,01
BIST
9.039,41
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Benim Adım Ne?

Benim Adım Ne?

Evlat sahibi olmak Allah’ın insanlara sunduğu çok güzel bir emanettir şüphesiz.

Ancak güzel olmakla birlikte bu emanete hakkıyla sahip çıkabilmek çocuğu Rabbin rızası olacak şekilde yetiştirebilmek zor bir süreçtir.  Bu süreç ise daha çocuk doğmadan başlar.  Çünkü doğduğu andan itibaren birçok ihtiyaç ortaya çıkacaktır. Bu ihtiyaçların en mühimi ise çocuğun ebeveynleri üzerinde en büyük hakka sahip olduğu konulardan biri olan ismi dir. “Çocuğa güzel bir isim koymak evladın ana-baba üzerindeki haklarındandır.” (Beyhaki)

Ebeveynlerin de isim koyma konusunu önemsediği hatta kararsız kalıp bebeklerini aylarca isimsiz bıraktıkları da çok karşılaşılan bir durumdur. Ancak bu önem verme her zaman Peygamber efendimizin tavsiyeleri doğrultusunda olamıyor maalesef ki. Tanıştığımız çocuklarımızın isimlerine baktığımızda genelde doğdukları zaman gösterimde olan dizi film karakterlerden ya da o senenin gözde futbolcusundan etkilenerek koyulduğunu görüyoruz.  Bunun yanlış olduğunu söylememekle birlikte Peygamber Efendimizin tavsiyelerini ve davranışlarını paylaşmak istiyorum:

Târihen sabittir ki Hz. Peygamber, ashabı ve onların çocukları ile yakından ilgilenir, hallerini sorar araştırırdı. Meselâ, bir keresinde ço­cuğu doğduğu için namaza geç kaldığını öğrendiği bir sahâbîye; “Ona isim koydun mu?” diye sormuş, “Hayır henüz koymadım” cevabını alınca da çocuğu kendisine getirmesini istemiştir. Getirildiğinde çocuğun başını mübarek elleriyle okşamış ve ona Sa’d ismini (Kutlu, uğurlu,İyilik, kuvvetlilik) vermiştir. Yine isim önerisi soran Sahabilere Allah’a kulluğu esas alan isimleri, geçmiş peygamberlerin adlarını,  halleriyle bilinen (salih) kişilerin isimlerini tavsiye etmiştir.

Dini hassasiyetleri olan bazı ebeveynlerimizin de “ Kuran’ı Kerimde geçen isim olsun”  düşüncesiyle Kuran’ ı Kerimde evet geçen ancak kulağa hoş gelmesi dışında bir değeri olmayan isimleri çocuklarına koyduklarını görüyoruz. Bunların başında ise Arapça bağlaçlar ve adını içerisinde anlatılan bir olaydan almış ancak bir insana uygun olmayan sure isimleri geliyor. Yani sırf Kuranda geçiyor diye çocuklara uygun olmayan isimler koyuluyor maalesef ki.  Bunun sebebi toplum olarak Kuran’ı Kerimi ı-okuyan ancak anlamını çok araştırmayan yetişkinler oluşumuz açıklayabilir belki.

Oysaki İnsanın dünyaya gelişinde kulağına fısıldanan ilk kelimesi ebeveyninin Ona yakıştırdığı ismidir. Çocuk tüm ömrü boyunca bu isim ile anılır ve tanınır.  Bu sebeple çocuğa ilk sorumluluk olan isim koyma konusunda daha bilgili daha hassas olunması ve Müslüman kimliğini taşıyan isimlerin tercih edilmesi önemlidir.

“Kıyamet günü siz, adınız ve babanızın adıyla çağrılacaksınız. Bu sebeple isimleriniz güzelleştiriniz.”

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.