islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5196
EURO
34,9158
ALTIN
2.433,83
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
19°C

Bir de Psikoloğuma Sorayım: Çocuğumun Düşük Iq Test Sonucuna Üzüleyim mi?

Bir de Psikoloğuma Sorayım: Çocuğumun Düşük Iq Test Sonucuna Üzüleyim mi?

Anne: Merhaba. Sayın psikoloğum. Size çocukların zekâsı ile ilgili birkaç sorum olacaktı. İlk önce şunu öğrenmek istiyorum. Zekâ nedir?

Psikolog: Zekâ, bilgiye yönelik olgularının yanında zihin, dikkat, yargılama, akıl yürütme ve soyutlama gibi düşünce ve fikir ürünlerinin bütünüdür. Bir başka ifadeyle  zekâ, karşılaşılan teorik veya pratik problemlere çözüm bulmak için zihnin çeşitli fonksiyonlarını bir arada ve uyumlu bir şekilde kullanabilme yeteneği ve kapasitesidir. Sosyal çevreye uyum sağlama, bilgi birikimini akıllıca kullanabilme ve yerinde değerlendirebilme, düşünme ve çözüm yolları üretebilme, öğrenilen şeylerden yararlanılabilme gibi unsurlardan oluşur zekâ. Dolayısıyla zekâ sayesinde çocuklar, ileride yani meslek hayatlarında bu zihnî becerileri ile daha çok azimli, çalışkan ve yaratıcı olacaktır. Zekâ sayesinde çocuklarımızın topluma uyumu daha kolay olacak. Çünkü bilimsel araştırmalar, zekâ seviyesi ile topluma entegre olabilme arasında pozitif bir korelasyon tespit emiştir.

Anne: Her çocukta zekâ durumu aynı mıdır?

Psikolog: Çocuklar, sabit bir zihnî kapasiteyle yani değişmez zekâ düzeyleri ile doğmazlar. Her çocuğun zekâ seviyesi, daha doğumundan önce az veya çok genlerin etkisi ile belirlenmiştir. Yani zekâ, doğumdan önce genlerde belirlendiği için her çocuk, dünyaya farklı şartlarla gelmektedir. Aynı ailenin üyeleri, hem genetik, hem de çevre faktörleri yüzünden, zekâ bakımından bir farklılık gösterme eğilimindedir. Aile üyeleri, biyolojik kız ve erkek kardeşler, genetik olarak farklıdır. Çünkü onlar ebeveynlerinin her biri ile tam olarak genlerinin yarısını, birbirleriyle de genlerinin sadece yarısını paylaşmaktadır. Ayrıca kardeşler, aynı aile içinde farklı yaşantılar geçirdikleri için, zekâ bölümleri bakımından da farklıdır. Ancak her insan, zekâ potansiyelinin ne kadarını değerlendireceğini etkileyebilir. Bu şu anlama gelir. Bir çocuğun zekâ potansiyeli yüksek olabilir ama çocuk, bunu değerlendirmesini bilmiyorsa tam anlamıyla zekâsını kullanamaz.

Anne: IQ testi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Psikolog: İnsanın zekâ seviyesinin ölçülmesi maksadıyla ve normal bir insanın belirli merhalelerde göstermesi beklenen zihnî gelişim referans alınarak, hazırlanan bir dizi sorudan oluşan testtir, IQ testi. Zekâ testleri, psikolojik değerlendirme araçları ve diğer testler arasında en doğru, geçerli ve güvenilir ölçme yapanlar arasındadır. Ancak bunlar, insanın iç dünyasındaki zenginliği, şahsiyetini, karakterini veya insanlar arasındaki diğer önemli farklılıkları ölçemezler veya ölçmeyi amaçlamazlar. Farklı tipte zekâ testleri olmakla beraber, bu testlerin hepsi de aynı zekâyı ölçer. Bazıları kelimeleri ve sayıları kullandığı için, ağırlıklı olarak kelime dağarcığı gibi belli bir kültürel bilgiyi gerektirir. Diğerleri ise, bu biçimde değildir ve onun yerine şekilleri, biçimleri kullanır ve yalnızca basit, evrensel kavramların bilgisini gerektirir.

Anne: Ben çocuğuma merakımdan IQ testi yaptırdım. Ancak benim çocuğumun IQ’su normalin biraz altında çıktı. Bu ne anlama geliyor?

Psikolog: Bakınız zekâ düzeyi, IQ testi sonucu, teste tâbi tutulan çocuğun verdikleri cevaplara göre zekâ yaşının hesaplanması ve takvim yaşının zekâ yaşına bölünerek 100’le çarpılmasıyla elde edilen sadece bir sayıdır. Aslında IQ’dan çıkan test skoru, etik sebeplerle velilerle paylaşılmaz. Kaldı ki geçerli bir IQ puanı almak için, testin uygulanma ve psikoloji bağlamındaki şartların da uygun olması gerekir. Yani IQ puanını etkileyen çok sayıda değişken vardır. Bütün bunlar dikkate alınmış mıdır acaba? Bunun yanında IQ, bir insanın hayattaki tüm yeteneklerini de yansıtamaz. Mesela IQ puanı, el becerisi, müzikal yetenek ve buna benzer hayata dair birçok başarının önünü açabilecek yeteneği ölçmede yetersizdir. Kısacası IQ testi, zekâyı tam olarak ölçemez. Yani IQ skoru, zekâ ile eşanlamlı değildir. Zekâ, bir test ile ölçülemeyecek kadar çok boyutlu ve karmaşıktır. Mesela zekâ bölümleri, sosyal yeterlik ve ahlâkî kurallara bağlılık gibi hususlar hakkına bize fazla bilgi vermez. Kaldı ki bir toplumda çok az sayıda insan, çok yüksek yani 100’ün üzerinde ve çok düşük yani 70’in altında zekâ düzeyine sahiptir. Testten yüksek puan alan bir çocuğun belki dil ve matematik becerileri yaşıtlarından ileride olabilir. Dolayısıyla yüksek puan, zihnî beceri ile ilgili önemli bir ipucudur. Ancak uzun vadede başarılı ve mutlu olmak için bu yeterli değildir. Çünkü IQ’lar çocuklarla ilgili yaratıcılık, takım çalışması, empati kurabilme, pratik düşünebilme, problem çözme, farklı fikirler arasında orijinal bağlantılar kurabilme gibi sosyal ve ruhsal zekâya ait potansiyeline dair veriler sunamamaktadır. Çocuğunuz testten düşük puan aldı diye sakın üzülmeyiniz, belki diğer alanlarda yüksek becerilerine sahip olabilir.

Anne: Anladım. Zekâ türlerinden olduğunu düşündüğüm sosyal ve ruhsal zekâdan bahsettiniz. Bunlar da mı önemli?

Psikolog: Zihnî zekâ yani neyin mantıklı olduğunu arayan ve rahatlıkla tespit edebilen zihinsel güç önemlidir ama sosyal zekâ da en az onun kadar önemlidir. Başkalarının duygularını anlayabilmede becerikli olmak ve beşerî münasebetlerde akıllıca ve pratik davranabilmek, sosyal zekâ ile mümkündür. Duygusal zekânın bir parçası olan sosyal zekâda, daha fazla başkalarını sevme ve muhtaçlara yardım etme hassasiyeti vardır. Özellikle sosyal duyarlı, sorumlu ve empatik kişilerin sosyal zekâları çok gelişmiş olduğu için, başkalarının neye ihtiyacı olduğunu rahatlıkla anlayabilir ve ne istediklerini gösteren belirli veya belirsiz sosyal sinyalleri daha kolay algılayabilir. Bu da toplumda hayırseverlik hislerinin gelişmesini ve sosyal yardımlaşmanın yaygınlaşmasını kolaylaştırmaktadır. Ruhsal zekâ da çocuklara manevî ve ahlâkî terbiye vermenin sonucunda ortaya çıkan vicdanî ve kalbî duyarlılıkların bütünüdür. Ruhsal zekâ; ruh sağlığı, ruhî saflık, berraklık, temizlik, meziyet ve güç ile yakından alakalı olduğu için, evren ötesi ve evrene hâkim bir zekânın ışığıdır. Kalben akledebilmek ve hakikat ekseninde düşünüp davranabilmek, ruhsal zekâ ile mümkündür. Kısacası ruhsal zekâ, kâinat ve yaratıcı bütünlüğü çerçevesinde hadiselere, farklı bir şuur penceresinden ve ruhî derinliklerden farklı boyutlarda ve günümüz beşerî mantığından farklı olarak anlamlı ve değişik mânâlar verebilen manevî melekedir. Çocuklar, genellikle bedenî bakımdan olduğu gibi, ruhî ve zihnî bakımdan da hissetmeye, algılamaya, doğru biçimde düşünmeye ve inanmaya elverişli kabiliyetlerle dünyaya gelir. Ancak, temelde temiz ve doğru zihnî düşünce yapısı, insanî zafiyet, nefsanî duygular, sosyal çevre veya ideolojik bazı fikirlerin etkisiyle fıtrî gelişme imkânından mahrum edilebilir ve bunun sonucu olarak kişi, yüksek akademik zekâya sahip olsa da ruhsal ve sosyal zekâ gücünü kaybedebilir. Onun için önemli olan hayat boyunca bütün zekâ türlerini dengeli bir şekilde kullanabilme becerisi gösterebilmektir.

Anne: Durumu şimdi daha iyi anladım. Peki, çocukların bütüncül zekâlarını artırmak mümkün müdür? Yani biz ebeveynler olarak bu hususta katkı sağlayabilir miyiz?

Psikolog: Ebeveynler, çocukların zekâ potansiyellerini tam olarak kullanabilmeleri için, onlara yardımcı olabilir. Olmayan bir şeyi geliştirmek mümkün değildir ama çocukların mevcut zekâ potansiyellerinin tam olarak değerlendirilebilmeleri için, ebeveynler çok şeyler yapabilir. Yani zekâ sabit olmadığına göre bir çocuğun mevcut zekâ düzeyini potansiyesi nispetinde artırmak mümkündür. Bunun için ilk önce beyin faaliyetlerini geliştirmek gerekir. Çünkü beyin bir kas gibidir, çalıştırırsan güçlenir, çalıştırmazsan çöker ve zekâ da gelişemez. Dolayısıyla IQ puanım düşük diye tembellik göstermek ve beyin aktivitelerini kamçılayan zihnî çalışmalarda bulunmamak doğru değildir. Çünkü düşük puan, zihnî çalışmalarla yükselir.

Anne: Evet, haklısınız. Bu bilgiler, benim üzüntümü giderdi. Teşekkür ederim. Allahaısmarladık.

Psikolog: Size faydalı olabildiysek ne mutlu bize. Güle güle.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.