islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5700
EURO
34,7581
ALTIN
2.495,33
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyasını Baltalayan Zihniyet

Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyasını Baltalayan Zihniyet

Hiç kuşkusuz tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü ile mücadelede en başarılı devlet Türkiye. Virüs henüz Çin’de kendini göstermeye başladığı ilk andan itibaren devletimiz derhal tedbirler almaya başladı. Yurtdışında bulunan vatandaşlarına ülkeye dönüş çağrısı yaptı, dünyanın bir ucunda bulunan kendi vatandaşları ve kardeş ülke vatandaşları için özel uçaklar kaldırdı. Ülkeye yurtdışından gelen insanlar için öğrenci yurtları ayarlandı. Tüm Devlet hasteneleri ve özel hastaneler anında pandemi hastanesine dönüştürüldü ve hastaneler Covid-19 virüsü ile mücadele edilebilir hale getirildi. Şimdi de bu mücadelenin maliyetlerinin altından kalkabilmek adına millete müracaat edildi ve “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyası başlatıldı. Elbette ki bütün bu tedbirlerin devlet bütçesine getirdiği bir yük var. İşte bu gibi durumlarda Devletin gönüllülük esasına dayalı olarak yardım kampanyası başlatması kadar doğal bir şey olamaz. Ne var ki bazı taassup sahibi zihniyetler yapılan bunca güzel şeye rağmen, devletin yardım kampanyasını baltalamaktan geri durmuyorlar.      

Tarihe Bir Bakın  

Hani lafa gelince hepimiz “gerekirse malımızla, canımızla…” diye söze başlıyoruz çoğu zaman. İşte çoğunun gönlünde hasbi olarak bulunan, bazılarının ise sadece ağzında slogan olan bu lafta geçen “malımızla” ifadesi bu günler için söylenen bir sözdür aslında. Milletimizin başına gelen felaketler karşısında imece, salma gibi adlar altında tarihimizde çok defa millete müracaat edildiği, bazen cebren (vergi gibi) ve bazen de meccanen (gönüllü olarak) ayni ve nakdi yardım toplandığı tarihi kaynaklarda yer almaktadır.  Milli Mücadele yıllarında çıkarılan Tekalif-i Milliye Emirleri ile 1999 Depremi sonrası çıkarılan vergileri bu tarihi yardımlara örnek olarak göstermek mümkün.

Bilindiği üzere TBMM 23 Nisan 1920 tarihinde açılmış, ne var ki açıldığı sırada gerek iç isyanlar ve gerek dış güçlerin işgalleri ve gerekse de Yunan’a karşı verilen İstiklal Harbi devam ediyordu. İşte bütün bu olumusuzluklarla mücadelenin iktisadi olarak üstesinden gelebilmek için TBMM tarafından 7 Ağustos 1921 tarihinde Tekalif-i Milliye Emirleri yayınlandı. Bu emirlerde, Milletin bu Milli Mücadeleye canıyla katılmasının yanında, malının yüzde kırkını devlete teslim etmesini öngören düzenlemeler getirildi. Zira söz konusu vatan olunca, bu emirlerin haklılığını kimsenin tartışması düşünülemezdi.

Yine yakın tarihimizi hatırlayalım… 1999 Depremi’nin yaralarını sarmak için Devlet o dönemde birçok yardım kampanyası başlattığı gibi, daha önce olmayan bazı vergiler de bu dönemde ihdas edildi. 4481 sayılı kanun ile Ek Gelir Vergisi, Ek Kurumlar Vergisi, Ek Emlak Vergisi ve Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi getirildi; Özel İletişim Vergisi ve Özel İşlem Vergisi adı altında iki yeni vergi de bu dönemde konuldu.

Görüldüğü üzere salgın ve tabii afetlerde Devletin, milletin yardımına müracaat etmesi hiç de yeni bir husus olmayıp, eski ve yakın tarihte birçok örneği mevcuttur.

Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyasında Aslolan Gönüllülük

 Bahsettiğimiz Tekalif-i Milliye ve 1999 Depremi finansman örneklerinde, Devlet o günün şartları gereği para toplama işini mecburiyete (vergi gibi) bağlamış olmasına rağmen bugün yapılan “Biz Biz Yeteriz Türkiyem” kampanyası tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Dileyen bu kampanyalara katılarak bağışta bulunur, dileyen ise bulunmaz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere üst düzey Devlet çalışanları maaşlarını kampanyaya bağışlayarak, bu civanmert millete öncülük etmişleridir.  Açıklanan son rakamlara göre birçok özel şirket devasa miktarlarda kampanyaya destek vermekte, millet de 8119’a kısa mesaj atarak desteğini ortaya koymaktadır. Çobanlık yapan Afgan Sadık’ın iki yüz  TL bağışının videosunu izleyip de duygulanmayan yoktur her halde… Bu necip milletin, kampanyayı bu denli sahiplenmesi ancak ve ancak bu milletin civanmertliği ile izah edilebilir; kampanyanın altında başka maksatlar arayanlar kendi niyetlerini sorgulasınlar.

 Toplanan Paralarla Yapılanlar 

Peki bu paralar toplanıyor da ne oluyor? Kampanya paraları ile neler yapıldığı, nasıl başarı sağlandığı hususu günü gününe en yetkili ağızdan, yani Sayın Sağlık Bakanımız tarafından açıklanmakta. Şehir hastanelerinin inşaatları hızlandırılarak açılışları mümkün olduğunca planlanandan daha erkene alınmakta, eski havaalanları pandemi hastanesine dönüştürülmekte, yerli solunum cihazları üretilmekte, insanlara ayni ve nakdi yardımlar yapılarak salgının açtığı toplumsal yaralar sarılmakta. Devletin askeri, polisi, jandarması, zabıtası adeta kurye elemanı gibi seferber oldu, dışarı çıkması riskli olan yaşlı insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamakta. Devetin askeriyesi dahil, meslek liseleri ve birçok kurumu terzi gibi oturup maske üretmekte. Devletimiz bütün bunları yerine getirirken hiçbir vatandaşımızdan hiçbir bedel almadığı da ortada. İşinden gücünden olan çalışanlara, esnaf, çiftçi ve tüccara destek paketleri açıkladı. Ekonomik tahribatı bertaraf edebilme için de yine bu toplanan paraların ne ölçüde katkı sağlayacağını ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Dünya çapında yaşanan felaketin boyutuna rağmen, hala çoğu Batılı devletin parasız teşhis ve tedavi yapmadığını gördükçe, Devletmizin ne kadar büyük işler başardığı daha da net anlaşılmakta.

Vicdan Sahiplerine Çağrı

Nitekim devletin bu denli sistemli çalışması, milletin kampanyaya sahip çıkması neticesinde, ülkemizdeki salgının boyutu birçok gelişmiş ülkeye nazaran düşük seviyelerde kalmıştır. Salgının yayılma hızı kısa zamanda düşüşe geçmiş, iyileşme oranı günden güne artış göstermiştir. Devlet-millet dayanışması neticesinde elde edilen bu güzide manzara karşısında, hiçbir vicdan sahibi bu yardım kampanyasına laf söylememesi gerekir. Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyası siyasete alet edilmemeli, muhalefet malzemesi yapılmamalıdır. Gücü yeten ve vicdanı el veren herkes dili, dini, ırkı, dünya görüşü, siyasi partisi ne olursa olsun, bu kampanyaya destek vermelidir.

Ne dersiniz, hemen şimdi KORONA yazıp 8119’a gönderlim mi?

Hakan ÇIRAK

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.