islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,2690
EURO
37,6583
ALTIN
2.915,39
BIST
9.031,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
25°C
İstanbul
25°C
Açık
Salı Çok Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
26°C
Perşembe Çok Bulutlu
26°C
Cuma Hafif Yağmurlu
23°C

Bosna-Hersek: Bozuk Tasarlanmış Sistem

Bosna-Hersek: Bozuk Tasarlanmış Sistem

Bosna-Hersek Batı tarafından Müslüman Boşnak toplumu ülkede hakimiyet kuramasın ve Avrupa ortasında bir Müslüman devlet kurulmasın diye çalışması imkansız olacak şekilde tasarlandı.

A. Galip GÜMÜŞDERE

Bosna-Hersek, Balkanlardaki stratejik yüksek konumu ve Orta Avrupa’nın kenarında olması nedeniyle çok önemli bir yer. Müslüman dünyamızın Avrupa içlerine uzanan en uç yerleşimi. Bu değerli konumundan dolayı, Bosna’nın ortadan kaldırılması, Hristiyan Avrupa’nın içinde bulunmaması gereği nedeniyle Boşnak Müslümanların bir devlete sahip olması, olursa da çalışmaz halde kalması tercih edilmektedir.

Bosna tarihsel olarak savaşlar ve farklı güçlerin arasında kalmış bir ülkedir. Müslümanlığı 15. Yüzyılda topluca benimseyen Boşnakların ülkesi, 17 yüzyılın sonunda Haçlılar tarafından işgal edilmiş, 19. Yüzyıl sonunda da Avusturya-Macaristan son olarak Sultan Abdülhamid’in rızasıyla biz tek kurşun atmadan sadece yerel milislerle savaşarak bizden koparmıştır. Ardından gelen Sırp Yugoslav egemenliği ve komünist idarelerde halk İslam’dan uzaklaştırılmaya çalışılmıştır.

1992-1995 arasında düzenlenen Bosna-Hersek soykırımına İngiltere, Fransa, Rusya, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi açıkça destek vermişler, Sırp-Yugoslav kuvvetlerinin katliamları için diplomatik alan sağlamışlardır. Müslümanlar 200 bin şehit verdikten sonra savaşı kazanınca, daha fazla ilerlememeleri ve ülkede tam bir hakimiyet kurmamaları için Amerika, Eylül 1995’te ültimatom vermiştir.

Sözde barış görüşmelerinin ardından imzalanmak zorunda kalınan Dayton Anlaşması, Sırpları korumuş, onlara yarı bağımsız bir bölge sağlamış, Bosna’yı Müslümanların yönetmesini imkansız kılacak bir model ortaya çıkarmıştır.

Buna göre ülkede bir üst devlet olacak buna Bosna Hersek devleti denecektir. Cumhurbaşkanın yerine üç farklı inançtan, Müslüman, Ortodoks ve Katolik, cumhurbaşkanlığı konseyi olacaktır. Parlamento kararlarını üçünün de onaylaması gerekmektedir.

Bir alt düzeyde, siyasi literatürde adı olmadığı için ‘entite’, yani şey denilen bölgeler vardır. Bunlar Müslüman Boşnak ve Katolik Hırvatların yaşadığı Bosna Hersek Federasyonu, Sırpların çoğunlukta olduğu Republika Srpka ve bunların arasındaki Brçko bölgesi. Bunların kendi cumhurbaşkanları ve başbakanları bulunuyor ve özerkler.

Bir alt düzeydeyse kanton denilen, kendi parlamentosu ve başbakanı olan küçük vilayetler yer almakta. Bunların nüfusları 10 bin ile 300 bin arasında.

Bir alt düzeydeyse ilçelerin yerel yönetimleri ve bunların da meclisleri var. Kısaca Bosna’da siyasete girince dört katmandan birinde bir sandalye elde etmek mümkün. Kuşkusuz böylesi bir modelde her şeyin de onaylı gitmesi gereğiyle, ancak üç farklı toplumun da birbirine güvenmemesi nedeniyle, çoğu zaman işler yürümemekte, en temel idari adımlar, kalkınma hamleleri bile yapılamamakta. Ülke yurt dışı merkezlere, özellikle de Avrupa Birliği’ne muhtaç kalmakta.

Bu da Bosna’yı bir AB sömürgesi olarak kıskıvrak bağlı kılmakta.

A. Galip GÜMÜŞDERE

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.