Piyasa gerçeklerinin altında olmakla birlikte TUİK verilerine göre efe-tüfe ortalamasında yıllık enflasyon yüzde elli beş. Açalım: Bankalarda faizlere en yüksek getir şu anda 6 aylık vadeye veriliyor. Enflasyonun Mayıs ayında tepe noktasına ulaşacağı düşünülürse mevduatın gerçek getiri enflasyonun altında kalacak. Çünkü 100 bin lira günümüz şartlarındaki faizle 12 ay boyunca anapara+faiz olarak ancak 53 bin 890 lira getiri sağlıyor. Yani resmi enflasyonun altında.
Ünlü bir sanatçımız otuz beş yıldır kumar oynadığını, arada bir kazanılsa da kumarda kaybın kaçınılamaz olduğunu açıklıyor. Bu durum aslında hayatın Kur’ân’ı açıkladığını da gösteriyor. Çünkü Kur’ân, kumarda küçük menfaatler sağlansa bile kalıcı zararın büyük olacağını bildirir. Okuyalım:
“Ey Muhammed! Sana, şarap ve benzeri sarhoşluk verici, uyuşturucu maddelerin, alkollü içeceklerin ve loto, piyango, bahis, kumar gibi şans oyunları oynamanın, şansa bağlı bir işlem sonucunda bir mal veya para kazanmanın hükmünü soruyorlar. De ki: “Gerek sarhoşluk verici maddeler ve gerekse kumar olsun, her ikisinde de büyük bir günah ve aynı zamanda insanlar için bazı küçük faydalar vardır. İçki ve kumarda insanları eğlendirme, ticarî hayatı canlandırma gibi birtakım nisbî faydalar bulunabilir. Fakat bunların günahları ve yol açtığı zararları, sağladığı faydalarından çok daha büyüktür…İşte Allah, güzelce düşünüp ibret alabilesiniz diye size âyetlerini böyle açık ve ayrıntılı bir şekilde bildiriyor.” (Bakara 219)
Kur’ân’da, faizlerin sonuçta ekonomik zararlara sebebiyet vereceği, ahiretten önce dünyada da yıkım getireceği açıklanmaktadır:
“Allah, faiz ve tefecilikle elde edilen kazancı yani ribâyı mahveder-eksiltir, karşılıksız yardım olan sadakaları ise kat kat artırır. Nitekim faiz ve tefeciliğin yaygınlaştığı toplumlarda, çıkarcılık ve bencillik duyguları egemen olur. Sürekli sınıf çatışmaları, anarşi ve toplumsal bunalımlar yaşanır…” Allah, nankörlüğe batmış günahkârların hiçbirini sevmez.” (Bakara 276)
İnsan düşünmeden edemiyor. Mevzuata yüzde 54 faiz verilen bir ülkede ancak yüzde yetmişle verilebilecek faizli krediyi kim alarak yatırım yapacak? Yatırımın ve üretimin artırılamadığı ülkede ekonomi nasıl düzelecek?
Mevduatlar yüzde yetmişlerde kredi olarak verilemeyeceğine göre bankalarda biriken mevduatlar daha bir erimeyecek mi? Enflasyon nasıl düşecek?
Böylesi bir finans ekonomisi ancak ve ancak alınacak yeni yeni borçlarla sürdürülebilir. İyi de nereye kadar borç? BORÇ almaya devam eden ülke bağımsızlığını prangalamaz mı?
Biz, faizleri artırarak sonuç alındığına tanık olmadık. İyi de fatura hep millete çıkarılıyor. Millet de hiçbir olumsuzluğu sorgulamıyor/sorgulayamıyor.
Yaratan’ın koyduğu düzenden sapanlar dünya ve ahiret kaybemeye mahkumdur.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-