islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,6015
EURO
34,7765
ALTIN
2.414,40
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
24°C
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

Bütün Yeryüzü ve Tüm Doğal Çevre Biz İnsanlar İçin Yaratılmıştır 4

Bütün Yeryüzü ve Tüm Doğal Çevre Biz İnsanlar İçin Yaratılmıştır 4

Doğal çevremizi oluşturan varlıklara Kur’ân penceresinden baktığımızda göreceğimiz/öğreneceğimiz ikinci hakikat de şudur:

Bütün yeryüzü ve tüm doğal çevremiz biz insanlar için yaratılmıştır.

Akılımızla da kavrayabileceğimiz bu gerçeği Rabbimiz Hayat Kitabımız Kur’ân’da çokça açıklıyor. Bu açıklamalardan bazıları şöyle:

Casiye 13:

Allah göklerde ve yerdeki bütün varlıkları kendi lütfundan sizlerin emrine/hizmetine verdi. İşte bunda aklını kullanıp düşünen insanlar için (Yaratanın gücüne, rahmetine delalet eden)nice belgeler vardır.”

Mülk 15:

“Şu yeryüzünü size boyun eğdiren de Allah’tır. Dağların da, ovaların da, gezin dolaşın (denizlerin de seyredin),ve yeryüzünün rızıklarından yiyin ( ama unutmayın, yeniden yaratılacak ve iradeli hayatınızdan ötürü )Rabbimizin huzurunda sorgulamaya çekileceksiniz.”

***

Geçen günlerde Habertürk’te ‘ insanı meydana getiren hücreler ve hücreler içindeki genler’ konusunda bir program izledim. Yarım saat kadar dinledim, dinledim ama devamını getirmeye tahammül edemedim. Sonra da “Gavurlaşan bilim dili” başlıklı bir makale yazdım. Çünkü hücrenin ihtişamında söz ediliyor ama onun bir planlayıcısı ve yaratıcısı yokmuş gibi bir tavırla konuşuluyordu. Üstelik doğal çevresiyle insan arasında bir ilişki yokmuş; bu çevre insan için yaratılmamış gibi bir izlenim veriliyordu.

Olması gerekene bir iki örnekle biz değinelim.

a. Güneş muhteşem bir ateş kaynağı. Biz onu top kadar görüyoruz ama yeryüzünden 1.3 milyon kez büyük. İçinde yaşadığımız yeryüzü güneşin çevresinde saatte 105 bin kilometre hızla seyrediyor. Gel gör ki güneşin dünyamıza verdiği ısı ve ışık insanların hayatını idame ettirecek şekilde akıllara durgunluk verecek düzen içindedir. Soralım; Güneş ile yeryüzü ve insan arasındaki ilişki tesadüf mü? Elbetteki hayır. Bütün varlıklar Yaratanın planlamasıdır. Öyle de buyrulmuyor mu?

Güneşi de sizin hizmetinize veren Allah’tır…”( İbrahim 33)



b. Toprak ve deniz ürünleriyle vücudumuzun ihtiyaçları arasındaki bağlantı tesadüf mü? Tabiiki hayır, çünkü bu doğal çevre bizim için yaratıldı. (Abese 24-32;Nahl 14) Yeryüzünde insana zarar vermek için hareket haline geçecek hiç bir varlık da yoktur. Kasırgalar, hortumlar, seller, depremler bunlar bile rastlantı değil. Kobralar, balinalar, filler, akrepler…hepsi bizim için ve bizim bilmediğimiz ve bir kısmını bilemeyeceğimiz yol ve yöntemlerle bize hizmet etmeleri amacıyla yaratıldı ve yaratılıyor.

Taha Sûresinin 50. Ayetinde bilime ufuk açacak müthiş bir bilgi verilir bize. Bu âyete göre Allah yarattığı her bir varlığın varlığına yaşamı ve görevi ile alakalı hayati bilgileri kodluyor. Eğer insanoğlu yaratılan varlıkların yaradılış yasalarına tecavüz etmezse hiç bir varlık insana zarar vermez, veremez. Çünkü her varlık insan için yaratıldığından insanı tanır.

Dağlar tanır mı? Tanır. Taşlar tanır mı? Tanır.

Akrepler tanır mı? Tanır. Aslanlar tanır mı? Tanır.

Bu sebepledir ki bir hadis-i şerif’te şöyle buyrulur:

“Bir insan bilinçle inanarak her sabah ve akam üç defa ‘ İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir varlığın zarar veremeyeceği Allah’ın adyla. O her şeyi işitici ve bilicidir’ derse, hiçbir varlık ona zarar veremez.“ (Tirmizî Deavat 13)

Özetlersek bizler de bizler için yaratılan doğal çevremiz de Yaratanın mahlûkuyuz. Bizim gibi doğal çevremizi oluşturan dağlar, denizler, bitkiler, hayvanlar ve böcekler de…Yaratanı tanımak ve Onu hamd ile yüceltmekle yükümlüdür, (İsra 44)

Hayatımızı bu bilgi ve bilinçle kulca yaşamaya çalışırsak hem dünyamıza anlam ve istikrar hem de ahiretimize mutluluk sağlamış oluruz.

Devam Edecek

Ali Rıza DEMİRCAN

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.