Türkiye’nin ihtiyacı olan Milli Eğitim sıçramasında düşünülmesi gereken temel özellikler neler olmalıdır?
Önceki yazımızdan devam ederek çağımızda Türkiye’mizin benimsemesi gereken milli eğitim ilke ve kavramlarını kısaca tarif edelim.
Herkese ücretsiz kaliteli eğitim sunabilmek
Kamunun her bireye yeterli eğitim sağlama ilkesi gereği dahilinde oluşturulan, zengin içerikli, simülasyonlu, eğitsel oyunlu, filmli, rol almalı, çoklu yarışmalı ve eğitim sosyal medyalı ileri e-öğrenme hizmetleri olarak 2033 yılına kadar milli eğitim hizmetlerinin ana yükünü yüzyüze sınıf eğitimlerinden kademeli olarak devletin ödünç vereceği tablet ve dizüstü ünitelerden evrensel yaygınlıkta kaliteli standart eğitimin alması, yüzyüze sınıf eğitimlerinin yine devam etmesi ama daha az yaygınlıkta ve mutlaka insani etkileşim olması gereken özel durumlarda kullanılmasıdır.
Yerel kaynaklara dayanmak
Yetkinlikler ağırlıkla sanal ortamdan kamu tarafından elde edilirken, çocukların ve öğrenim alan diğer kesimlerin diğer insanlarla sosyal birliktelik ve bütünleşme yeteneklerini geliştirecek, bir araya gelinen yerel ortamlarda, arkadaşlık, spor, sanat, talim, etkinlik ve ortak proje çalışmalarının kamu tarafından sağlanması, öğrencinin olabildiğince kendi ailesi ve toplumuna yakın öğrenim almasını amaçlamaktır.
Eğitimi gerçek deneyimlerle sunmak
Eğitim içeriğinin deneyim ve yaşantılara dayalı olma ilkesi dâhilinde, müfredat parçalarının, sanal gerçeklik, simülasyonlar, uygulamalı eğitsel oyunlar, yerinde gerçek uygulamalar, sonuçlanan etkinlikler ağırlıklı tasarlanmasıdır, olanak elverdiği ölçüde kitabi bilgiden ziyade uygulamalı ve dokunarak hissederek sonuçlandırarak öğrenmeyi sağlamaktır.
Proje mantığını yerleştirmek
Öğrenenlerin bireysel ya da gruplar halinde proje ilkeleri çerçevesinde çok katmanlı sorunları süre dahilinde sonuçlandırmasına, takımlar halinde karmaşık işleri birlikte yapmaya yönlendirildiği öğrenme yaklaşımıdır.
Tabiat içinde eğitim sunmak
Doğanın, ormanların, tarımsal bölgenin, hayvanların ve bitkilerin, yükselti ve denizin insan yaradılışına en uygun en zengin öğrenme ortamları olmasından hareketle doğada uygulamalar, tabiat içindeki çalışmalarla öğrenmenin gerçekleştirilmesidir.
Çevreci yaklaşıma sahip olmak
Yaratılışın mükemmelliğine inanmamaktan kaynaklanan kirlenme, küresel ısınma, merkezi endüstriyel üretimle insan topluluklarının, doğanın tahribi, kontrolsüz genetik modifikasyon, ilaca dayalı insan, tabii olandan uzaklaşma konusunda bilinçlenmeyi, yalnızca sanayide değil, eğitim öğretim hizmet üretiminde de bunun takip edilmesi, çözük sağlığının gözetilmesi ve kantinlerde zehir yerine doğal yerel besinlerin bulundurulması toplu yaklaşımıdır.
Afete, felakete, darbeye, savaşa hazır olmak
Türkiye’nin çağlar boyu hep tehdit altında olması, çevresinin savaşlarla dolu olması, Türkiye’yi bölmek için büyük bir stratejinin olması, FETÖ tarzı iç hainlerin darbeler ve kalkışmalar düzenlemesi karşısında, güvenlik bilincinin Milli Güvenlik dersleri boyutundan, gerçek hazırlık boyutuna çekilmesi, askeri eğitim ve yükümlülüklerle bütünleşik olarak hazırlanacak, darbelere nasıl karşı konur, işgalde ne yapılır, afetlerde nasıl çalışılır gibi temel konularda tatbikatlı yetkinliklerin sağlanmasıdır.
Üstün yeteneklileri ayrı eğitmek
Belirli alanlarda üstün yetenekli öğrencilerin, ileride stratejik belirleme kapasitesi gözlemlenen kişilerin, özel eğitimler almasını sağlayacak, elit öğrenim ortamlarının da kamu tarafından kendi ihtiyaçları için sunulabilmesi, Türkiye’nin bilimde, sanatta, teknolojide hamle yapmasına izin verecek ortamların oluşturulması, üst düzeyde öğrenme olanağının sağlanması yaklaşımıdır.
Milli merkezi bilişim sistemi
Merkezci ve dağıtık sistemlerin kazanımlarını tutup olumsuzluklarını ayıklayarak bunların avantajlarını birleştiren, bilişim teknolojilerinin bütünleştirici uygulanması, kamunun tek bir standartla eğitim yönetim ve uygulama sistemlerini sunduğu ve bunların yerel olarak kamu denetimli güncellemeli kullanımı, eğitim yönetiminin yüksek verimlilikte sağlanarak bütçeye kazanımların saplanmasıdır.
Milli eğitim odaklı sosyal medya
Yalnızca eğitim yönetim sistemleri ve içeriklerin değil, ortak içerik geliştirmenin, öğrenme faaliyetlerinin, eğitsel alışverişlerin, içine sosyal medya faaliyetlerini de alacak şekilde sunulduğu, yabancı hükümetlerin kontrolündeki sosyal ağların eğitim yönelimli ve milli yönelimle yeniden tanımlanarak yerelleştirilip yeniden küreselleştirilmesidir.
Partiler üstü milli bir uzlaşma sağlanması
Milli eğitim dönüşümünde gelinecek noktayı mutlaka iktidar dışındaki diğer partilerle, sivil toplumla, örgütlerle, basınla, uzmanlarla paylaşmak, onların desteğini elde edecek güçlü bir halkla ilişkiler sistemi oluşturmak, 2071’e yönelik büyük Milli Eğitim ve Kültür dönüşümünün devamlılığını sağlayacak ortak milli bir proje olmasını garanti altında tutucu iletişim ve işbirliği ilkesidir.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi