Eğitim bitmeyen bir yoldur. Çocuklarımıza vermek istediğimiz eğitim için belirli planlar yapar şu konuda neler yapabilirim diye düşünürüz. Ancak bazı eğitim süreçleri plansız, anlık tepkilerden oluşur. Eğitimcilerin ve ebeveynlerin karşılaştıkları hazırlıksız durumların ve verilen tepkilerin ise çocuk psikolojisi ve davranış gelişimi üzerinde ki etkisi planlı programlı eğitimden daha az değildir. Her zaman her duruma hazır olamamakla birlikte, bu yazımızda karşılaşılan plansız durumlara verebileceğimiz doğru tepkilerden ve örnek olaylarından bahsedeceğiz.
Sakinlik ve Ses Tonu
Bir eğitimcinin ve ebeveynin kendisine kazandırması zorunlu olan şey, doğru ses tonudur. Çünkü çocuk yetişkinin ne söylediğinden çok onu nasıl söylediğinden etkilenir. Ebeveyn ve eğitimci tebrik ederken de uyarıp ikaz ederken de yumuşak, hitap edici kavrayıp kucaklayıcı ses tonunu kullanabilmelidir. Bağıran, azarlayan ve emreden bir ses tonu söylenilen ne olursa olsun çocuk için yaralayıcıdır. Bu ses tonu ile hitap (kurulan cümle makul olsa dahi) çocuğun önce korkmasına daha sonrada duyarsızlaşmasına sebep olur. Duyarsızlık ise anne babaya ya da öğretmene sağır çocuklar doğurur. O halde karşılaşılan durum ne olursa olsun önceliğimiz ses tonumuzu kontrol edebilmek olmalıdır.
.Yüce Kitabımız Kur’ân’da Rabbimizîn Hz. Musa ve Harun’a Firavun‘a bile yumuşak bir tarzda hitap etmelerini emrettiği şöylece açıklanmaktadır:
“Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitap edin..” (Taha, 20/44)
O halde tepkilerimizin önceliğinin yumuşak ses tonu olması gerektiğini içselleştirmeliyiz.
Örnek 1
Bahçede oynarken düşen çocuğumuzun yanına bağıra çağıra gittiğimiz zaman çocuk, yetişkininin sesini bastıracak bir ses ile ağlamaya başlar. Çocuk canının yanmasından çok başına gelen durumun büyütülmesi gereken bir durum olduğunu düşündüğü için yetişkini gibi abartılı bir tepki verir. Bu büyütülmüş durum, farklı bir zamanda düşmesine sebep olan kişi ya da olayı affetmemesine ve abartılı tepkiler vermeye devam etmesine sebep olur. Bir diğer anlatımla verdiğimiz abartılı tepki, çocuğun düşme dışındaki her hangi bir konuda da bağırıp çağırma ve affetmeme yetisini geliştirebilir.
Örnek 2
Çocuğun dil gelişiminin en yoğun yaşandığı dönem 4-12 yaş arasıdır. 4 yaşındaki çocuk ona farklı gelen argo kelimeleri kullanmaktan zevk alır. Bu kelimeleri ilk duyuşumuzdaki tepkimiz kullanılma devamlılığı için önemli rol oynayacaktır. Kullanılan argo kelime ebeveynlere komik gelmişse ebeveyn buna çocuğun fark edeceği şekilde güler ve çocuğun olduğu ortamlarda başkalarına da anlatırsa çocuk artık bu kelimeyi sahiplenir ve kullanmaktan gurur duyar. Bu tepkinin aksine çocuk argo kelime kullandığı zaman yetişkinleri kızar, abartılı tepkiler ve ceza verirse çocuk öğrendiği bu kelimeyi silahı olarak saklar. Anlamını tam olarak kavramamış olmasına rağmen öfkeye ve tepkiye sebep olduğunu bilmesi kelimeyi unutmasını engeller ve kullanmaktan zevk alarak buna devam eder. Oysaki bunun yerine, çocuk argo kelime kullandığı zaman kullandığı kelimenin bir anlamı olmadığı için onu anlamadığımızı söylemek, tepki vermemek, kelimeyi önemsizleştirir. Çocuk önemsiz olan ve kullanılmayan bir kelimeyi kullanmaktan vaz geçer.
Bunlar ve örneğini çokça arttırabileceğimiz ne yapacağımızı tam olarak bilemediğimiz olaylar karşısında sakinlik korunabildiği ve ses tonu ayarlanabildiği sürece anlık yanlış tepkiler vermekten korunmuş oluruz.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi