islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
19°C
İstanbul
19°C
Açık
Pazartesi Açık
21°C
Salı Parçalı Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Çok Bulutlu
16°C

CUMHURBAŞKANIMIZA DEVLET BAŞKANI MUAVİYE ÜZERİNDEN HATIRLATMALAR

CUMHURBAŞKANIMIZA DEVLET BAŞKANI MUAVİYE ÜZERİNDEN HATIRLATMALAR
12 Haziran 2023 10:37
A+
A-

 

Bismillah…

Mekke ulusu babası Ebu Süfyan’ın  bir şehzade gibi yetiştirdiği Muaviye, babası gibi Mekke’nin fethi sonrasında Müslüman oldu.

Ünü Arap dâhilerinden olan sahâbi Muaviye, Peygamberimizin kayınbiraderi olup Hz. Ömer tarafından Dımaşk valiliğine, Hz Osman döneminde de Suriye genel valiliğine atandı.

Pek çok kişisel özellikleri ve kumanda ettiği fetihleri vardır.

Hz. Ali ile aralarında cereyan eden ve binlerce sahâbinin ölümü ile sonuçlanan Sıffın savaşı başta olmak üzere 40 yıllık valilik ve devlet başkanlığı döneminde Muaviye dehasını, dilini ve kılıcını kullandığı ve sonunda derinden pişmanlığını duyduğu pek çok olayın doğrudan veya dolaylı faili oldu.

Allah kendisini affetsin, oğlu Yezid’i veliaht tayin ederek babadan oğula veraset sistemimin temellerini attı.

Mısır valisi Amr b. Âs’ın ölümü arifesinde  hıçkırarak ağlayıp “dünyası için ahiretimi feda ettim” dediği Muaviye’nin kendisi de  ileri yaşlarında derin pişmanlıklar içinde ağlayıp sızlanarak can verdi.

Allah rahmet eylesin Ebu Hanife hazretleri gibi onun hakkında biz de dilimizi koruyor, asıl konumuza geçiyoruz.

TARİHÇİLERİN TESPİTLERİ

Muâviye b. Ebî Süfyan öleceği sırada ‘beni oturtunuz’ dedi ve tesbih ederek Allah’ı andı. Sonra ağlayarak kendi kendine şöyle dedi:

Ey Muâviye! İhtiyarlık ve düşkünlükten sonra mı Rabbini hatırlıyorsun? Neden gençlik dalı yemyeşil ve taze iken onu  anmıyor ve yasalarını  uygulamıyordun.’
Sesi yükselinceye kadar ağladı ve şöylece dua etti:

Yârab! Asi ve kalbi katı bu ihtiyara rahmet et!

Yârab! Hatalarımı affet. Senden başkasını ümit etmeyen ve senden başkasına güvenmeyen bu kuluna  lütfunu yönelt .

Oğlu Yezid’e şöyle vasiyette bulunur:

Ey Yezidî Ecelim tamam olduğunda beni yıkamaya dini bütün  bir kişiyi memur kıl…, güzel ve yumuşak şekilde beni yıkasın. Tekbirler sesli getirilsin. Sonra hazinede bulunan Hz. Peygamberin elbisesinden, kesilmiş kıllarından ve tırnaklarından burnumun, ağzımın, kulağımın, gözümün üzerine koy. Elbisesini de kefenlerimin altında bedenimin üzerine yerleştir!

Bir diğer güvenilir tarihi belgeye  göre,  Muâviye’ye ölüm geldiğinde şöylece yürek sızısıyla kavrulur:

‘Keşke ben Mekke’nin bir köyü olan Zi Tuva’da basit hayat yaşayan bir Kureyşli olsaydım. Keşke bu yönetim işine hiç mi hiç  bulaşmasaydım.[1]

CUMHURBAŞKANI KARDEŞİM?

Ali Rıza Demircan yetmiş sekizinde, sen de yetmişine dayandın.

Etrafını, seni yarı putlaştıran yalaka ve kibirli olup beklentileri bitmez muhteris modern dilencilerin çevirdiğini biliyorum. Kasımpaşalı âciz bir gemici çocuğu olduğunu unutma.

Aman aklımızı başımıza alalım da insanların katında değil, emirleri ve yasaklarına uyarak Rabbimizin katında büyümeye çalışalım. Allah severse sevdirir ve yüceltir. Yardımını da gönderir:

Allah size yardım ederse size galip gelecek yoktur…” (A.İmran 2/160)

Ölüm kapımızı çalıp nedamet hıçkırıklarına boğulmadan Rabbimize sığınalım.

İslami değerlerin yani insanlık erdemlerinin gelişimi için çalışalım.

Uzun dönemlerdir  seküler /laik bir düzen içinde yaşayan, çok büyük çoğunluğu da Rabbine  isyana bürünmüş bir halka Cumhurbaşkanı  oldun. Yardıma muhtaçsın. Hem de ne ihtiyaçlı!

Gücümüz ölçüsünde bağlı kalmakla yükümlü olduğumuz İslamî çizgimizi yitirirsek aldığın yirmi yedi milyon oy da, Putin de, AB de, savunma sanayii ile atılan  dev adımlar da, cumhuriyet ittifakı da, seni çevreleyen egemen  laik Kamâlist düzen de ve  hatta ‘kızına kendisini Allah’ın azabından kurtaramayacağını’ bildiren Peygamberimiz de seni ve beni kurtaramaz.

Aman, Rabbimizin rızık maaşlarını muntazaman ödediği ateist ve deist kullara  bile adaletli ol. Şahsına karşı yapılanlara da affedici ol.  Zira güç yetirebildiğini yapmaya çalışan imanlı adil yöneticinin adaleti ibadet ve duası makbul olup varacağı yer Cennet’tir.

Son dönemimizde ağlayanlardan değil güleç yüzlülerden olmamız için İslamî, aklî ve ilmî çizgide çağrılarımı ve uyarılarımı yapmaya çalışırken günlük  evradım içinde sana da dua ediyorum. Rabbim insanlara mahcup etmesin.

Adalet uygularken yapacağın kabul edilecek   dualarında sen de beni unutma.

Allah’a hamd, Elçisi efendimiz Muhammed’e salât olsun.

[1] Harun Reşid’den şöyle hikâye olunur: Öleceği zaman kefenini kendi eliyle seçti. Kefenlerine bakıyor, Kur’ân diliyle şöyle söylüyordu:
Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. Gücüm benden yok olup gitti. (Hâkka/28-29)

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. MUHAMMET AVCI dedi ki:

    HOCAM,COK GUZEL,FAZILETLI TAVSIYELERDE BULUNMUS ALLAH RAZI OLSUN,CUMHURBASKSNIMIZIN ETRAFI SARILMIS,RABBIM,HAYIRLI HUZURLU,ALLAHIN,DEDIGI,RESULULLAHIN YASAYIP UYGULADIGI YAPMAYI HATALARIMIZDAN DERS CIKARTMAYI ONCE NEFSIME,CUMHURBASKANIMIZA NASIP EDER INSAALLAH,YAR VE YARDIMCISI OLSUN.HOCAMIN ELLERINDEN OPERIM