islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3698
EURO
34,9364
ALTIN
2.325,48
BIST
9.121,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Dinsiz Maneviyatçılık ve Kutsallık, Modern Putçuluktur

Dinsiz Maneviyatçılık ve Kutsallık, Modern Putçuluktur

Küreselleşme sürecinde yabancı kültürlerin etkisi, Müslüman toplumlara da sirayet ettiği gerçeği yeni bir olgu değildir. Yeni olan bize de transfer edilen ecnebi kültürel kodların içinde din/maneviyat ile ilgili sapkın görüşlerin yer almasıdır. Onlardan bir tanesi de tevhit inancına bağlı din yani İslâm olmaksızın maneviyatı ön plânda tutan sinsi bir yaklaşımdır. Maneviyatı, ilahi kaynağından kopararak, mistik duygusal yönelimler olarak takdim edilen, dinler üstü/ötesi yeni inanç sistemleri oluşturulmak istenmektedir. Türkiye’de de hemen bütün büyük şehirlerde yoga gibi meditasyon merkezlerinin açılması, bu küresel mistik akımın bir işaretidir. Hem Müslüman olacaksın, ama namaz kılmak yerine yoga yapacaksın. Yoga yapmak da Müslümanlığa aykırı değilmiş çünkü yoga dinlerden bağımsız içsel rahatlamak için ruhsal bir yolculukmuş. Peki Buda heykelinin önünde yoga yapmanın hikmeti nedir?

Kendi dininin son manevî mesajlarını yeterli görmeyen veya bilmeyen cahil aydınlarımız, farkına varmadan sahte maneviyat adına kendi dinlerinden uzaklaşmakta ve modern putçuluk tuzağına düşmektedir. Hayır, biz puta tapmıyoruz diyebilirler. O halde putun bir tanımını yapalım.

Put, her çeşit tapıncak, ilahi fetiş veya idoldür. Genel anlamda put, Allah’tan başka tapılan canlı-cansız her şeydir. Doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan tabiî veya suni, canlı veya cansız, ne faydası, ne de zararı olan bir nesnedir, put. Kendisinden medet beklenen veya layık olmadığı hâlde kendisine hürmet edilen resim, heykel ve her çeşit cisimdir. Put, bazen fetiş de olabilir. Yani kişinin, şehvanî yönden meylettiği ve cinsel haz aldığı herhangi bir nesne de olabilir. Şöhret sahibi popüler bir insanı/kahramanı/sanatçıyı/siyasetçiyi delicesine sevmek ve ona tapmak da aynı kategoride değerlendirilir. Böyle bir kişiye “o benim idolümdür, yani ilahımdır demek, onu put olarak görmektir.

Putçuluk, yani putperestlik; fetişizm; idolculuk; kült gibi manevi sapkınlıklar yani şirkin ta kendisidir. Genel anlamda putçuluk, Allah’tan başka canlı-cansız her şeye tapma ve o şeyi ilah haline getirme durumudur. Etnolojide putçuluk, cansız bir nesneye (yani fetiş’e) tapma, onu tapınacak bir put (ilah) hâline getirme ve ona olağanüstü bir güç atfetmedir.

Kült kavramı da çoğu zaman putçuluk kapsamına girmektedir. Latince “Cultus” kelimesinden türeyen kült, aklî bir delil ve gerekçe olmadığı hâlde herhangi bir nesneyi, insanı veya hayvanı ilah edinme ve buna saygı gösterme veya tapma anlamına gelmektedir. Sosyolojide kült, bir sosyal grubun benimsediği, yücelttiği, takdir ettiği ünlü-başarılı-farklı bir kişi olabileceği gibi, tüketim veya kullanım bakımından vazgeçemeyeceği, terk edemeyeceği bir nesne veya simge hâline getirdiği bir değerdir. Modern toplumlarda putçuluk anlamında kültler, sosyal hayatın hemen her alanında tezahür etmekte ve özellikle seküler (laik-kutsal dışı) toplumlarda “yedek din/maneviyat” vazifesini görmektedir.

Görüldüğü üzere, modern dünya HAK hariç bizlere tevhit inancımızı sarsabilecek bin bir çeşit tuzak hazırlamış. Modern putçuluk alanlarında ortaya çıkan değişik sapkın inanç şekilleri ve(ya) tapma olaylarına bir göz atalım.

Bir Kült Türü Olarak Şahıslara Tapma

Mesela pop-kültü ekseninde birçok “ses sanatçısı” ve pop şarkıcısı, hayranların gözünde bir efsane veya idoldur (Madonna; Michael Chackson; Elvis Presley; Tarkan; Müslüm Gürses vb.).

Bazı diktatörler (Hitler; Mussolini, Stalin, Lenin vb.), güç ve kuvvet kullanarak, devrim yaparak, entrika çevirerek, halkı kandırarak veya medyayı kendi lehlerine dönüştürerek, kendilerini halkın kurtarıcısı, atası, şefi veya lideri olarak kabul ettirmektedir. Bunlara inanan ve ideolojilerini benimseyen gafiller, demagog kültünün kurbanı olur.

Yakışıklı, “karizmatik”, başarılı, “kurtarıcı” ve(ya) halkın ekseriyeti tarafından sevilen bazı siyaset/devlet adamlarının, toplum tarafından “halk kahramanı” veya “kült figürü” hâline getirilmesi de siyasetçi kültünün oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Başta futbolcular olmak üzere bazı sporcular, gösterdikleri üstün performansları ile seyircilerini adeta büyülemekte ve spor sevenler tarafından mesela “gol kralı” olarak ilan edilmektedir. Bu aşırı övme de futbol kültünün ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

Bazı ilkel toplumlarda halen ata kültü hâkimdir. Ata kültü, atalara tapmaya yönelik sapkın bir inanç sistemidir. Buna göre, hayatta olan kişiler, ölen ataların ve yakınlarının, ölümleriyle beraber kendilerine ebedî olarak ilahî güç veya metafizik meziyetler verildikleri inanmaktadırlar. Dolayısıyla, atalarından dünyevî problemlerine yönelik çareler istemek, bu inancın esaslarındandır.

Bir Kült Türü Olarak Nesnelere Tapma

Bazı araba modelleri, kozmetik ürünler, sigara veya elbise markaları, kişilerin vazgeçemeyeceği nesnelerdir. Markası çok tanınmış bu gibi tüketim ve kulanım malları, simgesel bir değer haline getirilmektedir. Farkına varmadan marka kültünün meydana gelmesine sebebiyet verebiliyoruz.

Dış güzellik, bir sosyal güç-avantaj ve tapınacak bir meta haline getirildiği için, özellikle kadınlar, beğenilmek ve daha güzel olmak uğruna kozmetik ürünlere para verdikleri gibi, estetik (plastik) ameliyatları da tercih edebilmektedir. Böylece güzellik kültü de hayatımızın bir parçası hâline gelmektedir.

Devlet kültü de çok yaygın olarak görülen bir sorundur. Aslında insanlar tarafından bir idari organizasyon olarak oluşturulan devletler, laik yapısına bakılmaksızın “kutsal” ilan edilmekte. Halbuki çoğu zaman siyasetçiler, tabu hâline getirdikleri devletin arkasına sığınarak, kendi zaaflarını örtme peşindedir.

Elhâsıl

Benlik putunu yıkamamış Müslümanlar, Allah’ın hükümlerine teslim olamayacağı gibi, nefislerin arzularıyla gizli veya açık şirk karanlıkların içinde manen boğulduklarının bile farkında değildir. Dünyevileşmek suretiyle dünya, Müslümanları esir almış durumdadır. O halde ilk önce içimizdeki nefis putumuzu kıralım, Allah’a tam bir teslimiyet şuuruyla kulluk görevlerimizi yapalım ve tevhit inancımızla bütün dünyevî putları kıralım.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Yorumlar
  1. Mustafa dedi ki:

    Tamamen dini inanisi yuceltmek icin tek tarafli yazilmis bir yazi. Evrensel ve insanogluna kalici yarari yok, malesef. Yazar, cok oneml bir gercegi tamamen atlamis. Kutsallik nedir? Buna bagli olarak 3 buyuk dinde insana tapmayi gormemezlikten gelmistir.

    Yazara, bir tek soru sormak istiyorum. Dinler insan icadi degil midir?