Mirat Haber Yazarı Abdülkadir Bekdemir’in“ AVRUPA BİRLİĞİNDE RÜŞVET SIKANDAL’ başlığı ile yaptığı çevirin özet nitelikli girişi şöyle:
“Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Katar’ın nüfuz kazanmak için AB yetkililerine rüşvet verdiği iddialarının “son derece endişe verici” olduğunu söyledi.
Von der Leyen, suçlamaların “çok ciddi” olduğunu söyledi ve yeni bir AB etik organı kurulması çağrısında bulundu.
Belçika polisi, aralarında Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Eva Kaili’nin de bulunduğu dört kişiyi tutukladı.
Bu dörtlü yolsuzluk ve kara para aklamayla suçlanıyor. Katar suçu reddetti.”
Yorumumuz
Dünya Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yapan Katar dünyanın gündeminde. Katar’ı hazmedemeyenler onun çalıştırdığı işçileri sömürdüğü, LGBT ve alkollü içkiler karşıtı gerici ! kararlar alıp uygulamaya koyduğu ve şimdi de Şampiyona ev sahipliğini rüşvet vererek elde ettiği suçlamalarıyla küçültmeye çalışıyorlar.
İddiaların LGBT ve alkollü içkiler karşıtlığı doğru ise de işçilerini sömürdüğü ve rüşvet verdiği iddiaları hakkında kesin bir bilgimiz yok. Hiç şüphesiz işçi sömürüsü ve rüşvet de pek büyük günahlar ve suçlardır.
Bizim amacımız olaylardan hareketle İslamî nitelikli bilgiler vermek olduğu için bu vesile ile rüşvetin dinimizde haram kılındığını bir daha hatırlatmak istiyoruz.
Hukuki ve sosyal adaleti çökerten ve toplumsal güveni felce uğratan rüşvet gerçekten Dünyanın Müşterek Suçu ve Günah’ıdır.
Tarihi süreçte ve yaşadığımız dönemde varlığını sürdüren ve devlet başkanları dahil bütün etkili ve yetkili şahıslar içine alan bu evrensel suç ve günaha mani olacak bir önlem de alınamamıştır. Alınamayacak da.
Konu sonu son derece önemli. Onu yayınlanmış bir başka yazımıza bırakarak devam edelim.
https://www.alirizademircan.net/rusvet-haramdir-3-14h.html
Rüşveti ağır cezalarla bir ölçüde engelleyebilirsiniz ama sonunu getiremezsiniz. Bunun ancak Allah’ ve ölüm ötesi hayata iman; İlahi sorgulamaya ve cezaya imanla önleyebilirsiniz. Tespitimiz bir örnekle açıklayıp pekiştirelim:
Rüşveti Ret Etme Örneği
Abdullah ibn Revaha’yı Peygamberimiz Hayber Yahudilerine zekât memuru olarak gönderir. Yapılan anlaşmaya göre, Hayberliler yıllık mahsullerinin yarısını vergi olarak vereceklerdir. Ama Yahudiler Abdullah ibn Revaha’yı görünce ona süs eşyalarından müteşekkil bir yığın malla rüşvet teklif ederler.
Abdullah ibn Revaha, teklif edilenin haram olduğunu beyan eder, onları şiddetli bir dille yerer ve kendilerine duyduğu derin nefrete rağmen Hz. Peygamber’den aldığı talimat üzere adaletli bir taksim yapıp vergilerini böylece tahsil edeceğini beyan ederek şöyle der;
Ve bütün mahsülü iki kısma ayırır ve Yahudilere istediğiniz kısmı alabilirsiniz, der.
Yahudiler pür dehşet içerisinde Abdullah ibn Revaha’nın uyguladığı adaletin derin etkisi altında şöyle demekten kendilerini alamazlar.