islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3847
EURO
35,0605
ALTIN
2.325,56
BIST
9.110,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

DÜNYAYI SÖMÜREN İNGİLTERE ÇÖKÜYOR

DÜNYAYI SÖMÜREN İNGİLTERE ÇÖKÜYOR

AA kökenli olup Mirat Haber’imizde de yayınlanan haberin özeti şöyle:

“İngiltere’de kadınlar dışarı çıkmaktan korkuyor”

AA – İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, bir kadın olarak geceleri eve yürürken endişe ettiğini ve kadınların dışarı çıkmaktan korktuğunu belirterek bunun değişmesi gerektiğini ifade etti.

Aynı zamanda Kadın ve Eşitlik Bakanı olan Truss, polis memuru Wayne Couzens’ın evine giderken durdurduğu 33 yaşındaki Sarah Everard’ı tecavüz edip öldürmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin konuştu.

Tecavüz ve cinsel saldırı davalarında mahkumiyet oranının düşük olması nedeniyle adalet sisteminin “kurumsal olarak kadın düşmanı” olduğu iddiasını reddeden Truss, “Ama bir kadın olarak geceleri eve yürümeyi endişe verici buluyorum.” dedi.

Yorumumuz

Hani Teknoloji ve Ekonomi Her Şeydi?

Kadın ve Eşitlik Bakanı da olan İngiltere Dış İşleri bakanı Liz Truss’un diliyle ifade edildiğine göre kadınlar güvenle sokağa çıkamıyor.

Çok çok uzun dönemlerden beri dünyayı sömürdüğü için ekonomisi gelişmiş olan, eğitim düzeyi pek yüksek olup dünyaya yön verecek sayıda entellektüeli bulunan  İngiltere neden kadınları için güveni sağlayamıyor?

Hani asalet, demokrasi, teknoloji , ekonomi, ihracat, istihbarat her şeydi, hani hukukun üstünlüğü her sosyal problemi çözerdi?

Londra’da Hırsızlık Anonsu

İnsan hafızasıyla da muhteşem olarak yaratılmış bir varlık. Bu haberi okuyunca 1966-1967 yılları arasında İstanbul İmam-Hatip Okulu talebeliğimi hatırladım. Unutulmaz hatıralarımdan biri de İngilizce öğretmenimiz bayanın şu açıklaması olmuştu:

  • Londra’da kaldığım sürece radyolardan her saat başı sık sık duyduğum uyarı, hırsızlıklara karşı dikkatli olunması anonsuydu.

Boğaziçi Üniversitesinde Kitap Hırsızlığı

Hırsızlık deyince aklıma düştü. İslâm’a Göre Cinsel Hayat isimli eserimin yayınlanışı sonrasında yanılmıyorsam 1985 yılındaydı. Boğaziçi Üniversitesi kütüphanesinde Mim Kemal Öke ile TRT adına kitabımı ve cinselliği konu alan bir söyleşi yaptık. Söyleşi sonrasında kütüphaneden çıkarken önümdeki öğrencilerin çantalarının arandığını gördüm. Sebebini sorduğumda aldığım cevap beni dehşete düşürdü. Meğer aramalar kitap hırsızlığını önlemek içinmiş. Demek seküler/laik yüksek öğretim/eğitim, İngiliz diliyle de yapılsa hırsızlığı önleyemiyor, aksine nitelikli olmasına katkı veriyormuş.

İngiltere’de Yaşlılara Saldırı

Daha sonraları basından öğrendiğimize göre alış verişleri sonrasında gençler tarafından darp edilerek soyuldukları için İngiltere’de yaşlılar, haftada iki gün polis- zabıta eşliğinde alış verişe çıkarılıyormuş.

Yalnızlık Felaketi

Genelde Avrupa’da ve özelde İngiltere’de yalnızlık sefaleti de yaşanıyor. Hele hele beraberinde yalnızlığı getiren yaşlılık dönemi tam bir felaketmiş. Yaşlılar, çocukları dahil hiç kimse tarafından aranıp sorulmadıklarından ruhsal çöküş içinde ve yalnızca ölüp gidiyorlarmış. Bunun için İngiltere’de -bize göre- insanlığın çöküş ilanı olan Yalnızlık Bakanlığı kurulmuş.

 “…muş” eklerinden hikaye anlatıldığı sanılmasın. Gerçeğin tam da üzerindeyiz.

Ha unutmadan bir not daha düşüreyim; Peygamberimizin açıklamasına göre insanlara zulmün cezası ahirete ertelenmekle beraber dünyada da verilir. Bu hakikati İngiliz casusu Lawrens’in “Eğer Tanrı varsa ben milletimin geleceğinden korkuyorum” sözü ile birleştirerek yorumlarsanız sömürgeci zalim  İngilizlerin sonunu görebilirseniz. Çünkü yolun sonu görülüyor.

İngiltere tamam da, daha acı olan bizim ahvalimiz. Ne İslam ile hayatımızı konumlandırıp amaçlandırarak mânen gelişebiliyor, ne de maddî gelişmemizi gereğince sağlayabiliyoruz. Batıda başlayan çöküntü, bir asırdır onları izleyen bizlerde de görülmeye başlandı.

Allah’a Yöneliş Olmadan

Allah’a, ölüm ötesi hayatına ve bu hayatın sorgulamasına, Cennet ve Cehennem’e inanılmıyorsa güveni oluşturacak, iç huzurunu sağlayacak, ruhsal yalnızlığı giderip mutlu kılacak  yöntemler oluşturulamaz, geliştirilemez ve sürekli olarak devreye sokulamaz. İşte insanlığın hali ortada.

Geçici olarak bunalımlar bitebilir, problemler çözülebilir. Ama İslam’sızlığın belası bitmez, Ahiret azabı da önlenemez. Vay ki vay Covid 19’dan bile ibret alamayarak Allah’a ve onun Kur’ânî yasalarına dönemeyen ateist ve deist insanlığa. Mağma tabakasının ve patlayan yanardağların hatırlattığı Cehennem de önümüzde.

Sözü Rabbimize bırakalım:

“…İyice biliniz ki kalpler yalnızca Allah’ı anış ve onun yasalarını yaşayışla huzur bulur.“ (Ra’d 13/28)

“İman edip İslamî ve yaratılış çizgisinde doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine erdirecektir: işte bu onların bariz üstünlükleri/kurtuluşları olacaktır!

 Hakikati inkar ederek kâfir olanlara ise
(şöyle denecek:) “Mesajlarımız size iletilmedi mi? Aslında (iletildi, ama) siz küstahça büyüklük tasladınız ve böylece günaha saplanmış bir toplum oldunuz:

 Çünkü ‘Bakın, Allah’ın vaadi her zaman gerçekleşir ve Son Saat olan Kıyametin  gelişi hakkında hiçbir şüphe olamaz denildiğinde siz şu cevabı verirdiniz: ‘Son Saat’in ne olduğunu bilmiyoruz: onun boş bir zandan başka bir şey olmadığını düşünüyoruz, ve (sonuçta) ona kani olmuş değiliz!”

(O Gün) yaptıkları kötülükler onlara apaçık görünecek ve alay edip durdukları azap onları kuşatacaktır.

 Ve onlara şöylece denilecek;  hesap günü olan Kıyamet’in geleceği ve sorgulanacağınız hakikatini unuttuğunuz gibi Biz de bu gün sizi unutacağız,  sonuçta varacağınız yer ateştir ve size yardım edecek bir kimse de bulamayacaksınız;

Böyle olacaktır, çünkü siz Allah’ın mesajlarını küçümseyip alaya aldınız ve bu dünya hayatının sizi ayartmasına izin verdiniz!” Bundan dolayı o Gün, onlar ne ateşten çıkarılacaklar, ne de mazeretleri kabul edilecektir.” (Casiye 45/30-35)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.