Düşmanları Caydıran Gizemli Güç

Dünya haritasına bakıyoruz, çirkin ve soysuz bir manzara ile karşılaşıyoruz. Nerede İslam adını taşıyan bir ülke varsa, oraya saldırılar düzenleyen, içlerine sızarak bozgunculuk yapan, fitne fesat yayan, mal varlıklarını talan eden, örgütledikleri teröristlere silah ve lojistik desteği yapan, müslümanlar arasında İslam düşmanları üretmeye çalışan ve şeytanlaşmış ajanlarını zıpkın gibi kullanan gayri müslim mütecavizler görürüz.

Bu tür uygulamaların ve böylesi keşmekeşin önüne geçmenin elbette etkin tedbiri vardır. Bu etkin tedbir cihattır. Cihat büyük, kapsamlı ve soylu bir mücadeledir. Onun için cihat, yalnız savaş yapıp kan dökmek değildir. Öncelikle şirkten arınmaktır. Cihat, her tür insana usulü çerçevesinde ulaşma sanatıdır. Cihat, bilgidir, davettir, anlayıştır, diplomasidir, medeniyettir, yardımdır, adalettir. Konuşma sanatı, dinleme âdabı ve zarafetidir. Cihat mümin olma saadeti ve müminin asîl duruşudur. Her esintiye kapılmayan kaliteli mümin vakarıdır.

Cihat, çevreyi ve dünyayı tanıyıp durum tesbiti yapmaktır. Yeryüzünde dengeleri ayarlamanın planıdır ve projesidir. Dostu düşmanı tanıyıp gereğini yapma basiret ve cesaretidir. Maddî ve manevî kalkınmanın soylu mücadelesidir. Gelecek teminatıdır. Bir başka ifade ile cihat, hak anlayışının mihenk taşıdır. Kaba kuvvet kullanmadan başarı sağlayan en güçlü otoritedir. İnsan özgürlüğünü, sanatkârane kullanma becerisidir.      

Çevresinde oluşacak her tür tehlikeyi zamanında önce tesbit edip ortadan kaldırma basireti de olan cihat, en büyük güç ve iradedir. Birliğin ve hâkimiyetin sarsılmaz gücü ve düşman caydıran ekinliklerdir. Birlik içine sinmiş ajan ve hainleri temizleme operasyonudur. Daha ileri düzeyde cihat, en güçlü düşman birliklerinin ödünü patlatacak hazır kuvvettir.

Bu kuvvet ümmet birliğinin bekası için şarttır. Müslümanlar, mutlak manada iman güdümlü ve namaz merkezli ibadetle gelişir ve bununla beraber infak ibadetini de ön plana alan büyük projedir. Çok önemli ve çok gerekli olan bu hazırlıkları yerinde ve zamanında gerçekleştirmek için kullanma kılavuzumuz Rabbimizin Kitabından destek almalıyız;

Siz de düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar her türlü kuvvet ve cihad için, bağlanıp beslenen atlar hazırlayın ki, bununla Allah düşmanını, kendi düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmeyip de Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutup caydırasınız. Allah yolunda ne infak ederseniz, onun sevabı eksiksiz size ödenir ve zulmedilmezsiniz. (Enfal:8/60) Bu ayette Allah Teâlâ, mümin kullarına ısrarla sır dolu komut vermektedir “Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve diğerlerini ki onları siz bilmezsiniz, Allah bilir. İşte onları korkutup caydıracak kuvveti hazırlayınız.”

Yani, Allah’ın düşmanı; O’nun ulûhiyetine ve ahkâmına karşı olan kim varsa hepsidir. Sizin düşmanınız; vatanınıza, namusunuza, canınıza, malınıza ve her tür değerinize karşı olup kıymaya kalkışan kim varsa onlardır. İşte bunları korkutup caydıracak maddî ve manevî güç hazırlayın. Tamam! Bunları anlayabiliyoruz. Fakat anlamakta sıkıntı çektiğimiz, kim olduklarını çözemediğimiz bir takım düşman var ki, onları Allah biliyor, biz bilmiyoruz.

Pekiyi bilmediğimiz düşmanları, neye göre ve nasıl korkutup caydırabiliriz? Şimdi biraz zihin antrenmanı yapalım. Acaba bunlar, kapitülasyonlar dilencileri olamazlar mı? Acaba bunlar, bir devrin özellikle Türk gençliğine, Marshall planı yardımı adı altında süt tozu zehiri içiren sözde dost ABD olamaz mı? Acaba bunlar, AB olamaz mı? Acaba bunlar, yahudilerin siyonist ajanları olamaz mı? Ya da bunlar, çeşitli ad ve kimliklerle ümmet arasında kümelenip münafık asalaklar olamazlar mı? Dahası, bunlar içimizde cehaletinden kaynaklanan din bezirgânları olamaz mı? Bunun sırrı ve anahtar kelimesi ne olabilir?

Rabbimiz, bize bunun sırrını bir kavram içine derç etmiş onu bir cümle ile veriyor. “Ve her neyi ki, Allah yolunda infak edersiniz, onun karşılığı size tamamen verilir.” Cenabı Hak idrak edebilecek akıl sahiplerine böyle büyük bir proje veriyor. Düşmanın umudunu tüketen etkin cihadın temelinin infak ibadeti olduğu mesajını veriyor.

Aslında iş kolaydır. Öncelikle ümmetin şirkten arınması ve bununla beraber

infakın yeniden hayata yerleşmesi gerekmektedir. Esselamu aleykum.            

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi