islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Faiz Konusunda Diyanet de Dilsiz Şeytanlardan Oldu

Faiz Konusunda Diyanet de Dilsiz Şeytanlardan Oldu

Kuruluşu üzerinden yaklaşık bir asır geçmiş bulunan Diyanet  İşleri Başkanlığı  hâlâ jakoben laikliğin belirlediği çerçeve içinde varlığını sürdürmektedir. Örneğin bir asırdır bağımız bir Faiz hutbesi bile okutamamıştır. Bunun içindir ki toplumsal bir ağırlığı ve karşılığı da yok gibidir.

Bu gün ülkemizin ve milletimizin iç ve dış faizli borç bataklığına saplanmasında Diyanet’in ve onu yönetenlerin de büyük vebali vardır. Çünkü görevlerini yapmamışlardır.

Faiz konusunda Diyaneti göreve çağıran pek çok yazı yazdım. Bu yazılarımızın da etkisiyle olacak bir yıl kadar önce Bir Cuma hutbesinde faizin haramlığına değinen bir paragrafa yer verilmişti. Bir Haziran Cuma günü ise ülkemizin bütün camilerinde Faizin haramlığına değinen bağımsız bir hutbe okundu.

Peki hayra yorumlanabilecek bu gelişme  nasıl oldu. Öteden beri siyasi iktidarın emrinde olan Diyanet İşleri’miz muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanımızdan doğrudan veya dolaylı bir emir almıştır. Almıştır, çünkü İslâmî duyarlılığını yitirmiş Diyanet üst yönetimi risk üstlenerek kendiliğinden harekete geç(e)mez.

Bu gün Diyaneti de devreye sokan siyasî irade ülkemiz faizli borç bataklığına gömülmeden Diyanet’i  de devreye sokamaz, halkımızı bilinçlendiremez miydi?. Bankalaşan Finans kurumları bile faizle mücadele etmediler. Onlar da ülkeyi sömürüye odaklandılar. Bu yüzden sanayi geriledi.  Tarım ve hayvancılık ürünlerini bile ithal eder ülke olduk.

Daha da acı olanı nedir biliyor musunuz? Borca dayalı para basımı sistemi ve faizli  ekonomiye kaşı muhalefette de alternatif oluşturucu bir hayat belirtisi ve karşıtlık çağrısı yok..

Seçim sonrasında Faiz konusunda bir devrimyapılamaz da ekonomi Mehmet Şimşek kafasıyla yönetilirse Recep Tayyip kardeşimin bizce de kabul edilebilir bir mazereti kalmayacaktır.

Neyleyelim ki hem şikâyet ediyor  hem de desteklemekten başka çare göremiyoruz. Çünkü hayatı bir bütün olarak algılamakla yükümlüyüz.Allah sonumuzu hayreylesin.

***

Diyanet’in okuttuğu Bir Haziran hutbesini milat kabul ettiğimiz için aşağıda yayınlıyoruz.

Diyanet Faiz Hutbesi

Aziz Kardeşlerim! 
Okuduğum ayet-i kerime de Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Faiz yoluyla mal çoğaltan hiç kimse yoktur ki sonunda malı azalmasın.”2

Kardeşlerim! 
Kendisinden faydalandığımız her türlü nimetin asıl sahibi, yerlerin ve göklerin Mâliki olan Cenab-ı Hak’tır. Yüce Rabbimiz biz kullarına mülkünden ihsanda bulunmuş ve sayısız nimeti istifademize vermiştir. Ancak bu istifade sırasında dünyada huzurumuzu kaçıracak, ahirette de azaba sürükleyecek birtakım kazanç yollarını ve yanlış uygulamaları da haram kılmıştır. Bunlardan biri olan faiz, haksız yoldan, emek sarf etmeden, alın teri dökmeden kazanmaktır. Faiz, insanların mallarına kattıkları meşru olmayan fazlalıktır. Faiz, “Bizi aldatan, bizden değildir.”3 buyuran Allah Resulü (s.a.s)’in getirdiği adalet, şefkat, yardımlaşma, dayanışma gibi değerleri görmezden gelmektir. Faiz, alın terinin mukaddes olduğunu göz ardı etmektir. Faiz, dünyada da ahirette de hesabı çetin olan büyük bir günahtır.

Kardeşlerim! 
Faiz haramdır; çünkü İslam’ın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan “Hak” kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar. Kazanıyorum zannederken aslında kaybeden bireyi ve birbirine güvenini yitiren toplumu felakete sürükler. Faiz yalnızca malın değil, hayatın da bereketini kaçırır. Nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan ömürler faizin birer neticesidir. Yüce Allah çalışıp çabalamadan haksız yoldan kazanç sağlayanların ibretlik âkıbetini bizlere şöyle haber vermektedir: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu durum onların ‘Alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır…” 4

Aziz Müminler! 
Elbette alışveriş faizle aynı olamaz! Çünkü alışverişte gayret, zahmet, risk ve emek vardır. Helal yoldan nafaka temin etme ve hayatını idame ettirme çabası vardır. Faiz ise, insanları zahmetsiz yoldan para kazanmaya sevk eder, tembelleştirir, duyarsızlaştırır. Nitekim Rabbimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah, faizden elde edilen malı mahveder. Sadakaları ise artırır, bereketlendirir. Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.”5 Faizi kaçınılması gereken helâk edici yedi husustan birisi olarak sayan6 Peygamberimiz (s.a.s) de en yakın akrabalarından başlamak üzere bütün toplumu faiz alıp vermekten men etmiş ve Veda Hutbesi’nde insanlığa şu mesajı vermiştir: “Cahiliyeye ait her şey ayaklarımın altındadır. İyi bilin ki cahiliye dönemi faizi kesinlikle kaldırılmıştır. İlk kaldırdığım faiz de amcam Abbas b. Abdülmuttalib’in faizidir.”7

Kardeşlerim! 
Zengin, faiz yoluyla haksız yere malını katlarken, zayıf ve muhtacın sırtındaki kambur her geçen gün artar. Mal, mülk ve itibar hırsıyla bencilleşenler, görünüşte insanlar nezdinde zenginleşmekte ise de aslında ahlâkî yönden fakirleşmekte ve Cenab-ı Hak katında değer kaybetmektedir. Küçük menfaatler uğruna dünya ve âhiret hayatı tehlikeye girmektedir.

Muhterem Müslümanlar! 
Bu dünya fanidir ve bir imtihan yeridir. Ebedi olan ise ahiret yurdudur. İlâhî huzura çıktığımız zaman “Malımızı nereden kazanıp nerede harcadığımız” 8 elbette sorulacaktır. Öyleyse geliniz, başta faiz olmak üzere her türlü haksız ve haram kazançtan sakınalım. Küçük büyük her türlü faiz içeren ticari uygulamalardan vazgeçelim. Faizin neslimizi, toplumuzu ve geleceğimizi mahvetmesine fırsat vermeyelim. Hayatın her alanında olduğu gibi ticarette de ahlâkımızı muhafaza edelim. Haram kazançtan kendimizi ve ailemizi koruyalım. Unutmayalım ki faiz kişiyi ancak Allah’ın gazabına, büyük bir hüsrana ve iki cihanda pişmanlığa götürür.

1 Âl-i İmrân, 3/130.

2 İbn Mâce, Ticâret, 58.

3 Müslim, Îmân, 164.

4 Bakara, 2/275.

5 Bakara, 2/276.

6 Buhâri, Vesâyâ, 23.

7 Müslim, Hac,147.

8 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 1.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.