islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5122
EURO
34,9033
ALTIN
2.442,74
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C

Faizleri İndirirken Kim Kazanmıştı? Çıkartırken Kim Kazanıyor?

Faizleri İndirirken Kim Kazanmıştı? Çıkartırken Kim Kazanıyor?
24 Haziran 2023 09:00
A+
A-

Daha önce Halk Bankası ile ilgili açık açık suçladığı Mehmet Şimşek’i Cumhurbaşkanı kendisine koşulan şartlara boyun eğerek tekrar kasanın başına getirdi. Bu boyun eğiş yetmedi, ayrıca işi emrediciler sağlama almak için, Merkez Bankası başını da değiştirerek işlerini garantiye almak istediler ve bunu yaptılar.

Emirlerin nereden geldiği önemli değil, önemli olan gelen emirlere dünya liderimiz, faiz düşmanı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın boyun eğmesidir. Öyle ben olduğum yerdeyim demekle kenara çekilip, bakalım ne yapacak Mehmet Şimşek düşüncesi ile millete yeni bedeller ödetmekle olmaz.

Daha önce açıklanan tüm ekonomiyi uçuracağız politikalarının tam tersini yine aynı eller yapıyor. Bugün bu ‘u’ dönüşünü muhalefet sürekli çözüm önerilerinde ekonomi bu şekilde düzelir diye yaparken, aslında Erdoğan, muhalefetin bu ekonomik görüşlerini de iktidar yaptı. Öyle olmasaydı sözde büyük finansçı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, ‘’Mehmet Şimşek’e hep beraber yardım etmeliyiz’ diyerek muhalefetin iktisadi çözüm önerilerinin adeta dışardan sözcülüğünü de yapmıştı.

Özgür Demirtaş gibi faiz sisteminin sözcülerinin ne söylediğini, adil bölüşüm konusunda değil, bir sermayedar azınlığın finansal arzularını nasıl dillendirdiklerini çok iyi biliyoruz. Dedikleri şey, Ortodoks ekonomik politikalara dönmekti.

İşte Mehmet Şimşek gelir gelmez küreselcilerin bu arzularını gerçekleştirdi. Çünkü onun için gönderilmişti. Tabi bunu pek açmazlar, tek tek asla halkın karşısında masaya inandıkları şeyi yatırmazlar. Oradan topu taca atmaları için ezberletilen adalet, demokrasi, yapısal reformlar gibi yuvarlak ne olduğu belli olmayan şeyleri tekrar ederek güya halka da bunlar gerçekten bu işi biliyor imajı vermeye çalışırlar.

Çünkü İmaj, onlar için çok önemlidir. Güvenilmeleri her şey demek olduğunu, savundukları kartondan sömürü sistemi olan borç ekonomisinin finansal aktörleri, bankacılık düzeneğinin güvene verdiği büyük öneminden alırlar.

Yarın öbür gün göreceksiniz Mehmet Şimşek faizlerin hışmına uğradığında, küreselcilerin bu sözcüleri,  yapısal reform yapılmadı gibi boş boş savruk sözlerle kendilerini temize çıkaracaklardır. Çünkü bunların hocalarından biz bu tiyatroyu çok gördük.

Faizin olduğu yerde devlet ve millet kesin kaybetmektedir. İster faizleri düşürün, ister faizleri çıkartın. Hem düşerken hem de çıkarken kazananlar, parayı faizle satanlardır. Siz bu para satıcılarının düzenini işleterek devleti ve milleti bu azınlığa köle haline getirdiniz.

Şimdi Merkez Bankası Faizleri yükseltti kim kazanacak?

Faizleri 8,5 çektiğinde kim kazanıyordu?

Bu düşük oranda faizleri alan bankalar kazanıyordu. %8,5 parayı satın alıyordu, %35 % 40 faizlerle parayı satıyordu. Demek ki düşük faizle yatırım desteklenmiyor istedikleri gibi faizleri yükseltiyorlardı. Piyasada olan gerçek buydu. Bankalar akıl almaz faiz gelirleri elde ediyorlardı. Bankalara devleti milleti köle eden bu politikadan Mehmet Şimşek vaz geçerek, kimden talimat alarak geldi ise onların kazanması için bir hamle yaptı.

Merkez Bankası Faizlerinin Yükselmesi ile kim kazanacak?

Bu durumda da faizciler kazançlarını arttıracaklar. Çünkü Hazine Merkez Bankasının faiz oranlarını temel alarak borçlanıyor. Merkez Bankasının faiz oranları artınca Hazinenin borçlanma faiz oranları da artıyor. Peki, hazine kime borçlanacak?

Burada finansal tiyatro, Hazine İç Borçlanma Senetleri diye borç senetleri basılarak her salı günü devlet ve millet borçlandırılıyor. Kan kokusuna gelen köpek balığı gibi, Hazinenin yüksek faizle borçlanmasına dışardan ve içerden akın olacak. Bugün ki durum budur.  Yani faizleri düşürsen de yükseltsen de işleyen cari sistemde devlet ve millet sürekli borçlandırılarak faiz ödettiriliyor. Çünkü sopanın iki ucu da pis.

Bu yüksek faizler bütçe açığının temel nedenidir. Bu bütçe açığını kabul edilebilir bir düzeyde tutmak için, maliye politikalarının başı, vergileri arttıracak ya da yeni vergiler getirecek. Böylece talebi kısarak enflasyonu düşürmeye çalışacaklar. Ama bu talep kısma, kısa sürede üretim daralmasına neden olarak işsizliğinde nedeni olacak. Yapılanda budur.

Görevli aktör: Hükümet

Kaybeden: devlet ve millet

Kazanan: Bankalar ve küresel finansçı ve yardımcıları

Selam ve dua ile…

@yunuseksi_53

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.