islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,6005
EURO
34,8189
ALTIN
2.493,24
BIST
9.473,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Fatiha Suresinin Mesajları (11)

Fatiha Suresinin Mesajları (11)

Fatiha suresinin her cümlesi, çok önemli açılımlara kapı aralayan beşer üstü edebî mesajdır. “Allah Teâlâ tarafından kendilerine nimet verilmiş olan peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihler tevhid sisteminde bütünleşirler. Onlar tevhid sisteminin çarklarıdır.

Ancak, insanların çoğu bu sistem içinde doku uyuşmazlığı illetine tutulurlar. Çünkü insanın en çok zorlandığı, kendini tanıyamamasıdır ve hakikatlerle doğru bağlantı kurmakta zorlanmasıdır. Kendini tanımayan, nasıl yaşaması gerektiğini bilmeyen insan doğru karar verme sıkıntısı çeker. Böyle bir insanın ömür vadesi dolunca nereye gideceğini ve gittiği yerde ne yapacağını bilemez. Böyle bir insan dünyada anlamsız bir hayat sürdürür, ölüm sonrası âlemde ise karanlık ve dipsiz bir kuyuda kaybolup gideceği vehmine kapılır. Bundan dolayı da insan mutsuz umutsuz ve huzursuz yaşar. Bencilleşir, şaşırır ve hayatını boşa geçirir daha dünyada iken kendini cehenneme hazırlar. Sonunda da niçin dünyaya geldiğini, kendine verilmiş olan nimetlerin kim tarafından verildiğini anlamadan çeker hazırladığı yere gider.

İnsandaki akıl türünün, kültürel birikimin, yerel ve inanç değerlerin, insanı daha da çok karmaşaya sürüklediği bilinmektedir. Bu yüzden de hayata bir mana veremediği için insan Fatiha suresindeki mesajları anlamaya ihtiyaç hissetmez hatta gerek bile duymaz. İnsan gibi çok özellik ve nimetlerle donanımlı bir değerin böylesi eksik kalıp değer kaybına uğraması fıtrata aykırıdır. Fıtrat gereği kendine verilmiş olan akıl gibi bir emanet nimeti ve diğer nimetleri aslına göre değerlendirebilmesi onun en doğal hakkıdır ve ihtiyacıdır.

Bundan dolayı da kendilerine uyulması arzulanan dört guruptan peygamberlerin, önemi ortaya çıkar. Bundan da Peygamberler silsilesinin son halkası Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in yüce değeri, önemi ve sorumluluğu zirve yapar. Ancak Onun rehberliğinde insanlığın karanlık ufku aydınlanır ve insanın mutluluk yolları açılır. Mutlu insanların diyarı, insana huzur ve güven iklimi olur. İnsan da hayal ettiği ve arzuladığı ortama girmiş olur. Artık insanlar itişip kakışma, hakka hukuka tecavüz etme ve haramlara özenme yerine salih amel işleme bahtiyarlığına kavuşur. İşte burada peygamber görevinin ve değerinin, önem ve sorumluluğu, bir daha kendini hissettirir. İnsanlar için umut kaynağı olur.

Burada da varlıkları yaratan, yaşatan, koruyan, kollayan ve sistemlerini saptırmadan yöneten Allah Teâlâ’nın kanunlar bütünü Kur’an’ı Kerîm’in önemi zirveler zirvesinde kendini gösterir. Kur’an’ı Kerîm ile peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin ve salihlerin, ihtilafsız bağlı olduğu sistem, şekillenir ve kıvam bulur. Aynı zamanda bütün insanlığın bu sistemin içinde yer alıp bütünleşmesi mesajı algılanır. Zaten Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, tüm insanlığa gönderilmiş bir rehberdir. Çünkü Allah Celle Celaluh öyle beyan eder; Ey Resûlüm seni, ancak bütün insanlar için hayırları müjdeleyici ve azaptan inzâr edip çekindirici olarak gönderdik. Fakat insanların pek çoğu bunu bilmezler. (Sebe’:34/28) Bilgiden yoksun kalan insan her şeyde olduğu bunda da kaybetmeye mahkûm olur.

Bütün bunları anlamak için öncelik ve özellikle Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i tanımak ve Onu her yönü ile benimsemek gerekir. Onu tanımadan ve Onu benimsemeden Onu anlamak ve sistemine uymak mümkün değildir. Ve Onun tebliğ ettiği sistemini de takdir edip uygulama yapması hiç de kolay değildir. Onun için Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hakkındaki arı ve duru bilgiye ulaşmak gerekir. İşte burada Onun davasını temsil edenlere çok ciddi ve akıllıca sorumluluk düşmektedir. Aksi takdirde, bugün olduğu gibi O şanlı ve soylu peygamberden bahsetmek bir derde deva olmaz.

Bunun için nereden ve nasıl başlamak gerekir çok hazırlıklı olmalı ve Onun mana iklimine nasıl girilir, bunu bilmekle mümkün olacağı söz konusudur. Ancak, ondan çok uzak kalmış, Onun yaşadığı hayatı yakinen takip edememiş, azmine, dirayetine şahit olamamış ve Onun tebliğ ettiği Kitaba âşina olamamış insanlar için çok zordur. Bu alanda Prof. Dr. Ali Akyüz hocanın “Yaşayan Kur’an” adındaki kitabı derde deva olacak niteliktedir. Şimdilik biz burada meselenin önemine ve değerine uygun olması için en veciz anlatımı olan ayetlerle açıklayacağız. İnşaEllahu Teâlâ. Esselamu aleykum.      

İlhan ORAL

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.