FRANSA’DA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI

Özgürlükler ve aşklar ülkesi olarak lanse edilen Fransa’da, başörtüsü yasağı sınırları genişletilerek devam ediyor.

Fransa’da öğrencilerden sonra öğrenci velilerine de başörtüsü yasağı geldi.

Nicolas Sarkozy’nin de kurucusu olduğu Cumhuriyetçiler (Les Républicains)  tarafından “Özgürlük, Fırsat Eşitliği ve Laiklik Okulu İçin Yasa Tasarısı” olarak 12 Maddeden oluşan tasarı, 11 Nisan günü Senatoya gelerek kabul edildi.

Tasarıda yer alan “Tarafsızlık ilkesinin kapsamının kamu personeli dışındaki kişileri kapsayacak şekilde genişletilmesi”  maddesi, öğrencilere eşlik eden başörtülü öğrenci velilerini kapsıyor.

HABER YORUM

Paris sokaklarında ki çöpleri temizlemekten aciz olan Fransa’nın, Müslüman kadınların ziyneti konumunda ki başörtüsüyle uğraşması, tek kelimeyle İslam düşmanlığıdır ve Batının batık kültürünün tekrar tekrar tezahüründen başka bir şey değildir.

Bu, Hz. Adem (as)’dan bu yana devam eden hak batıl savaşıdır. Bu olay, özgürlükler ve insan haklarından dem vuran batının, hiçbir zaman değişmediğini ve Müslümanlara karşı yüzyıllarca devam eden Haçlı zihniyetinin bitmediğinin ve devam ettiğinin göstergesidir.

İşçi grevleri ve emeklilik yaşını yükseltilmesinden dolayı yapılan gösteriler sebebiyle sıkıntılı günler yaşayan Fransa’nın bu karmaşıklığının üstüne bir de ülkede başörtüsü yasağının genişletilmesi için çaba göstermesi, dünyada ki bütün sosyal ve siyasi dengelerin bozulduğunun, beşeri sistemlerin eror verdiğinin göstergesi olarak yorumlanabilir.

Batının, İnsan hakları ve özgürlükler adı altında taktığı sahte maske artık düşmüştür.

Diğer taraftan ise ülkemiz içinde, Batıyı hala özgürlükler noktasında kendinden ileri gören, Batıyla yatıp batıyla kalkan ve yüzünü Batıya döndüğünde çağdaş ve modern olduğunu zanneden insanlarımızın olması ise, kimseye söyleyemesek de gönül dünyamızda kabul edemediğimiz noktalardandır.

Bizler, ister içerde ister dışarda olsun İslam’a düşmanlık besleyen zalimlere, Kur’an ayetleri ile mesajımızı verelim.

“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır.” (Bakara 177)

MİRATHABER.COM