SÖZDE KADIN HAKLARI SAVUNUCULARI, GAZZE’DE KATLEDİLEN KADINLARI GÖRMEZDEN GELDİ
Türkiye’de kadın hakları savunuculuğu yapan Aktivistler, Gazze‘deki Kadın cinayetlerine karşı sessiz kalmaya devam ediyor.
Türkiye’de kadına şiddet ve cinayetlere karşı binlerce eylem düzenleyen sözde kadın hakları savunucuları, Gazze‘de yaşanan kadın katliamlarına sessiz kalarak eleştiri oklarını üzerlerine topluyorlar.
İran’da ‘ahlak polisleri’ tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini için saç kesme eylemi düzenleyen kadın hakları savunucuları, Gazze’de yaşanan kadın cinayetlerine duyarsız kaldı.
Sözde kadın hakları savunucuları Gazzeli kadınlara karşı sessiz. İsrailli işgal güçleri tarafından acımasızca ve amansızca katledilen 4 binden fazla Gazzeli kadına karşı duyarsızlıkları eleştiriliyor. Ayrıca 7 Ekim’den bu yana yaşanan trajediyi görmezden gelen aktivistler ise konu hakkında neden sessiz kaldıklarını açıklayamıyor.
Bizim, kadınları koruyacağım diye ortaya çıkan dernek ve vakıflarımız evlere şenliktir…
Mesela bu aktivistler, LGBT denilen hayasızlığa sahip çıkacağız diye yırtınırlar. Ama 7 Ekim’den bu yana Filistin’de katledilen 4 Binden fazla kadına sahip çıkacak açıklamalar yapmazlar.
Kadın haklarını savunacağız diye erkeği ötekileştirmeye gelince hepsi aslan kesilir…
Mesela toplumun temeline, adeta dinamit olarak yerleştirilen “Süresiz nafaka” zulmüne sahip çıkmakla kalmazlar. Kadınları yücelteceğiz diye erkekleri zelil etme çabasına gireler.
Bu kadın savunucularının en büyük özelliği, İslam’a saldırmak için fırsat kollamalarıdır. Onlara göre İslam kadına hak vermemiştir ve ikinci sınıf olarak görmektedir. Bunu, dünyada yapılan birkaç yanlış uygulamaya bakarak dillendirirler. Ama okuyup araştırma zahmetine girip doğruyu anlama ve öğrenme çabası göstermezler.
Mesela bu aktivistlerin, o çok beğendikleri Avrupa’da kadının 19 yüzyılın başlarına kadar insan olup olmadığı konusunda ki tartışmalardan bile haberleri yoktur. Çünkü onlara göre Avrupa medeni ve İnsan haklarına saygılı, İslam ise gerici ve yobazdır.
Hal böyle olunca bu kadın STK’ları, Filistin’de yapılan zulmü ve kadın ölümlerini gör(e)mezler. Görseler de orada ki feryadı duyamazlar. Diğer bir deyişle görmek ve duymak istemezler.
Bize, LGBT’ye sahip ve destek çıkan taraflı kadın STK’lar lazım değil. İslam’ın güzellikleriyle donanmış, Filistin dahil dünyanın dört bir tarafında mazlum konumunda ki kadınlara sahip çıkacak STK’lar lazımdır.
MİRAT HABER – YOUTUBE