islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5385
EURO
34,8782
ALTIN
2.431,80
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Gebelik Ve Oruç

Sanırım Ramazan ayı girerken kadın doğum uzmanlarına sıkça sorulan soru ” Hocam oruç tutabilir miyim? Sorusudur.”

Gebelik Ve Oruç

Sanırım Ramazan ayı girerken kadın doğum uzmanlarına sıkça sorulan soru ” Hocam oruç tutabilir miyim?  Sorusudur.”

Ziyaeeddin Gümüşhanevi Hazretleri ve Şeyh Şamil’in torunu, hafız, psikolog-sosyolog ve dahi Genel Cerrah olan Prof.Dr. Münir Derman’ın kitaplarında Ramazan ayında gebe iken tutulan orucun bebeklerin ruh ve beden gelişimine olumu katkıları olacağı yazılıdır. Çok ağır tıbbi yasaklar yok ise gebelerimizin oruç tutmalarını özellikle önerir.

Haziran, Temmuz, Ağustos ve belki Eylül aylarında özellikle de sıcak memleketlerde yaşayan gebelerimiz için günlerin çok uzun olması, sıcak havalardaki terleme ile su kaybının şiddeti dolayısı ile anne karnındaki bebeklerimizin susuz kalması riskine karşı oruç tutabilen tüm gebe hastalarıma Ramazan ayı başında, 10.günde ve 20.günde su miktarı ölçümleri yapıyordum. Her şey yolunda ise “ oruç tutmaya devam edebilirsin.” diyordum. 2021 yılı Nisan ayı başlayan Ramazan Orucumuz havaların daha serin olması ile inşallah gebelerimiz için de sağlıklı geçecektir diye düşünüyorum.

Tabi ki bebekler anne bedeninde emanettir; annelerimizin beslenmesi, sıvı alımı yanında ruh sağlığını da güzel tutması sağlıklı nesil yetiştirmemizin ilk gereklilikleridir. İslamiyet hekimlere hastalarının iyilik hali için her türlü yetkiyi vermişken maalesef şahsi sebeplerle İslam ibadet ve ahlaki değerlerine yabancılaşmanın yanında küçümseme ve alay etme eylemleri içerisinde olan meslektaşlarımız da olabiliyor.

İnsanlarımız bir araba, eşya alırken ki gösterdikleri araştırmacı tavrı maalesef hekim seçerken göstermeyebiliyorlar. Hekimlerin hepsi inanç ve kültürel değerlere aynı saygı ve duyarlılığı göstermeyebiliyorlar. Bazen de hastalarımız, gebelerimiz oruç tutmamak adına hekimlerin ağzından kolayca ruhsat almak isteyebiliyorlar.

Tabi ki hekimler de doğal olarak anne bebek bize emanet yarın ben oruç tut dersem ve gebe takibe gelmeyip bebek susuz kalıp ansızın anne karnında ölüverir ise ben mesül tutulurum kaygısı ile “ Biz sizin oruç tutmanıza karışamayız” diyerek hastalarını tercihleri ile baş başa bırakıyorlar.

Gebelerimiz sık sık tansiyon düşmesi, şeker düşmeleri ile bayılma, titreme, halsizlik yaşıyorlarsa oruç tutmak ağır gelebilir.

İlk 3 ay içerisindeki gebelerimizin ağır aşermeleri varsa, sürekli bulantı, kusma yaşıyorlarsa sık sık beslenmeleri, ilaç almaları hatta serum takviyeleri ile beden desteği almaları gerekirken oruç tutmaları mümkün olmaz.

Ben suyu gelip doğumu başlayarak hastaneye gelen ve “Doktor hanım iftara 2,3 saat kaldı dayanabilirsem orucumu bozmasam olur mu?” diye soran gebelerimizle de karşılaştım. Ramazan orucu tutmak çok farklı bir arzu. Arzunun şiddeti bu gebelerimize inanılmaz bir kuvvet veriyor. Hayran olmamak elimde değil.

İlla ki ailemle oruç tutayım sonra tek başıma iftar, sahur zor olur borçlanmak istemiyorum diyerek bebeklerimizi riske atmamız emanet cana kasıtlı zarar vermek gibi olabileceğinden yanlıştır.

Şayet bulantı ve kusmalar yüzünden bir şeyler yemek mümkün değil, idrar yolu enfeksiyonu var ve çok sıvı almak gerekiyorsa, sürekli düşük riski, rahimin beslenmesi sorunları varsa,  beslenmesi bozuk 40-50 kilo arası gebelerimiz için oruç tutmak şöyle dursun kuş gibi saat başı birileri tarafından beslenme ihtiyaçları vardır.

Bazen çok ifrat ve tefritle karşılaşabiliyoruz. “Allah dilemezse bebeğim susuzluktan ölmez!” diyenler olabiliyor. Allah dilemezse yaprak kımıldamaz, rüzgar esmez, karınca yürümez. Lakin bizim kutlu İslam Dinimiz sıhhatli yaşamak ve Müslüman hekimlerin önerilerini, tedavilerini dikkate almak uyarılarını yapmıştır. Tedbirli olmak ayrı tevekkül ayrı şeydir. Bile bile bebeği ölüme terk etmek cinayete benzer yükü omuzlamaktır. Her şey yasak, hiçbir şeye gerek yok holistik yaşayacağız diyerek bedenimize zulmetmek biz Katolik miyiz ki doğru olsun. Öylesine şanslı bir ümmetiz ki ruh ve beden sağlığımız, mutluluğumuz için ilim, bilim ve dünya nimetleri önümüze serilmiş..

“Ya rabbi sana teşekkür ederiz” demekten başka söze ne hacet.

Mutlu bereketli bir Ramazan Ayı geçirmemiz duası ile sağlıcakla kalın.

Op.Dr. Ünzile Girişgin

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.