islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5454
EURO
34,8282
ALTIN
2.438,39
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

Günümüzün Sihir Dünyası ve İnsanlara Etkisi

Günümüzün Sihir Dünyası ve İnsanlara Etkisi
18 Ocak 2018 08:56
A+
A-

Dünyanın konuştuğu Sihirbaz Dynamo’nın sıra dışı gösterilerini belgesel yayın yapan tv kanallarında izlemeyenimiz yoktur herhalde?

Şayet bilgiasayar ortamında hazırlanmış kamera manipülasyonu değilse televizyon ekranlarından izlediğimiz kadarıyla Dynamo’nın gösterileri gerçekten günümüz Dünyasında insanları etkileyen harikulade, olağanüstü ve sihir içerikli hal ve hareketlerdir. Televizyonda gösterilen bu sihirbaz Dynamo ve benzeri kişileri izlerken “Bu apaçık bir sihirdir” mi diyeceğiz yoksa benzeri Hz. Davut ve Süleyman kıssasında anlatılan Bilim İnsanlarının yeni keşifleri mi diyeceğiz?

Bence bu sıra dışı hareketleri yapanların bu işin nasıl yapıldığı veya keşfedildiği tüm insanlar tarafından bilinene dek gizemliliğini koruyacak ve milyonlarca insanı inanç bakımından etkileyecektir. Televizyonun keşfi olan görüntü ve ses aktarımını Bilim İnsanları ilk keşfettiğinde nasıl ki diğer tüm insanlar için bu keşfin sıra dışılığı ne idiyse bugün ki Dynamo ve Benzeri kişilerin yaptıkları sıra dışı hal ve hareketlerede bunların bir benzeri olarak bakmak lazımdır. Yani bu yapılanların arka planın da bilimsel bir keşfin varlığından bahsetmek mümkündür. Müslümanların, bu tip gösterilerin inançlarına zarar vermemeleri için mutlaka Neml Suresini ve sûre üzerinde yapılan çeşitli tefsirleri okumalarını öneririm.

Kur’an da, Neml Suresinde Hz. Süleyman kıssası anlatılırken; Hz Süleyman’ın görünmeyen varlıklarla kurduğu ordudan bahsetmesi yine Melike Sebe’nin tahtının getirilmesinde İfrit’in sahip olduğu güç ve aynı ortamda bulunan kitap ilmine sahip bir başka kişinin ifritten daha fazla maharetli olduğunu göstererek; Melike Sebe’in maddesel cisim olan tahtının aynı anda mekan değişikliğine uğratılarak bulundukları ortama taşımaları hakkında verilen ilahi bilgiler biz Müslümanların günümüz Dynamo gibi sihirbazlardan etkilenmemek ve “Allah’tan başka tanrı yoktur” inancını zafiyete uğratmamak için aktarılan sıra dışı bilgilerdir. Yukarıda verdiğim Televizyon örneğinde olduğu gibi ilk keşfinde insanlığın geneli için olağanüstü, sıra dışı olan hal, hareket ve cihazların yeryüzünde Allah’ın yarattığı imkanlar aracılığıyla bilimsel keşfin bulması sonucuyla neticelendiğinde insanlar arasında günlük rutin hayattan bir parça haline dönüşerek normalleşmektedir.

İnsanlığın karşılaşabileceği sıra dışı olağanüstü hal ve hareketlerin izahı ve nasıl bir karşı tavır içerisine gireceğimizi anlamak için Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda; bu tip hal ve hareketleri gösteren ve adına “mucize” dediğimiz Peygamberlerin dine davet için gösterdiği sıra dışı hal ve hareketler karşımıza çıkmaktadır. Bir de Neml Suresinde Hz Süleyman kıssasında bahsedildiği üzere Bilimin keşfedebileceği sıra dışı olaylar karşımıza çıkmaktadır. Kur’an da kesinlikle Hz. Muhammed’le (a.s) birlikte nübüvvetin tamamlandığına göre bu tip insanların Peygamber olabileceği iddia edilemez. Geriye diğer bir şık kalıyor bu alanda sihirde uzmanlaşmak veya bilimde ileri seviye kazanarak keşiflerde bulunmaktır.

Örneğin Sihirbaz Dynamo’nun çölün ortasında insanların gözleri önünde boş bir kovadan taze balıkları meydana dökmesini anlamak için Neml Suresine bakmamız gerekmektedir.  Hz. Süleyman’ın (a.s) Melike Belkız’ın tahtının hem İfrit tarafından hem de Kitabdan ilmi olan bir başka kimse tarafından an itibariyle bulundukları mekana getirilmesinin anlatılmasının altında yatan hikmetin yeryüzünde bu tip olayların yaşanabileceği ve bu olaylar karşısında Hz. Süleyman tavrı takınılması gerektiği uyarısı içindir.

Ayrıca Hz. Süleyman kıssasından anlıyoruz ki; Maddesel bir cismin an itibariyle uzak mesafeler arasında mekan değiştirmesinin Cin taifesinden İfrit benzeri varlıklar tarafından da, bilimsel keşifler neticesinde Bilim İnsanları tarafından da gerçekleştirilebileceğini; bu tip olaylar karşısında güç ve kudretin Ondan başka tanrı olmayan Cenab-ı Allah’a cc ait olduğundan şek ve şüpheye düşülmemesi ve Hz. Süleyman gibi tavır ve duruş sergilenmesinin gerekliliğini anlıyoruz.

Yine aynı Kurani Kıssada anlatılan Hz. Süleyman’ın karşılaştığı karıncaların liderinin kendi sürüsüne hitaben yaptığı konuşmadan bu alanla ilgili de bilimsel keşifler yapılabileceğini söylemek mümkündür. Yani şu an bizler için gaybi bir bilgi olan koloni şeklinde yaşayan karınca gibi hayvanlar alemini anlayabilecek bilimsel keşiflerin mümkün olabileceğini söyleyebiliriz.

Süleyman kıssasından insanoğlu için alınabilecek en önemli ibretin; bilimsel üstünlüğe sahip olan milletler topluluğunun yeryüzünde hem görünmeyen varlıklara üstünlüğü hem de kendi aralarında sağlayacakları dünyevi üstünlük sayesinde iktidar sahibi olacaklarını anlayabiliriz.

Dynamo’nın hayatına baktığımızda kendi ifadesinden son derece gizemli bir grup olan içlerinde İngiliz Kraliyet ailesinden Prens Charles’in bulunduğu Magic Circle topluluğunun sihir ilmiyle uğraştığını anlıyoruz. Yakın bir gelecekte Dünya Devletleri arasında ki güç ve üstünlüğün sihir ilminde ki gelişmişlik ve sahiplikle doğru orantılı olacağını söylemek kahin olmayı gerektirmeyecek kadar açıktır.

Müslümanın bu sıra dışı olağanüstü hal ve hareketler karşısında imanını zaafiyete uğratacak yanlış algı operasyonlarına karşı dikkatli ve duyarlı olması gerekmektedir. Bu tip etkileyici operasyonların inancımız üzerinde tahribat yapmaması için Kuran- Kerim’i  yüzünden kıraat olarak değil anlayarak ve üzerinde düşünerek okumamız gerekmektedir.

“Sihir” denilen bu ilimde Müslüman diğer Dünya Milletlerinden geri kalmamalıdır.  İşte o zaman “sihir” Kuranın deyişiyle “gözle görülen belge” ye dönüşen birer ayet olacaktır. Aksi halde insanların fıtratlarında ki bir güce inanma ihtiyacı istismar edilerek insanları kendi amaçları doğrultusunda kullanarak dünyevi iktidarlarını güçlendireceklerdir.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.