islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3800
EURO
34,6785
ALTIN
2.402,78
BIST
10.051,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

HAMAS-İSLAMİ DİRENİŞ HAREKETİ BİLDİRİSİ

HAMAS-İSLAMİ DİRENİŞ HAREKETİ BİLDİRİSİ
30 Ekim 2023 17:00
A+
A-

Hamas’ın İsrail’in Yalanları ile ilgili Açıklaması

Bugün, Gazze sınırında bulup hiçbir şeyi canlı bırakmayan işgal kuvveti İsrail, 17 Ekim 2023 Salı akşamı, zalim düşmanın gazabından kaçıp binlerce sığınmacı Filistinliyi barındıran Gazze şehrindeki ‘ Al-Mamedani ‘ (El-Ehli) Arap devlet hastanesinde gerçekleştirdiği bombalama suçundan kaçmaya ve kurtulmaya çalışmaktadır. Üstelik Al-Mamedani (El-Ehli) hastanesi Kudüs’te bulanan Anglikan piskoposluğu kilisesine bağlıdır. İnşası ise Filistin işgalinden önce tamamlanmıştır.

Bu durumda bütün bu, direnişçilerin çocukları öldürüp kafasını kestiği, kadınları tecavüz ettiği şeklindeki iddiaları ve düşmanın halkımızla olan savaşında ilk günden beri ardı ardına ortaya koyduğu yalanları çürütmek için fazla delile ihtiyaç duymamaktayız. Böylelikle kendi yaptığı suçtan kaçıp suçunu direnişçi bölüklerinden birinin üzerine atmaya çalışmıştır. Bundan dolayı bu suçların işgal güçleri tarafından gerçekleştirdiğine dair kesin delillerden bir kısmını önünüze getirmekteyiz;

1) İşgalci güçlerin geçtiğimiz günler de dâhil olmak üzere Gazze bölgesindeki birçok hastaneye uyarı gönderdiği, her bir hastaneyi teker teker aradığı ve hastaneleri boşaltmaları talebinde bulunduğu, aksi takdirde olacaklardan hastane müdürlerinin sorumlu tutulacağı bildirilerinde ve bunun gibi onlarca açık bildiri herkes tarafından açıkça bilinmektedir.

2)Bu saldırının başından beri İsrail ordusu şehir ve askeri hedefler arasında ayrımcılık ilkesini göz ardı etmiştir. Bombardıman; acil servisleri, ambulansları, sivil savunmayı, okulları, mescitleri ve kiliseleri sistematik bir şekilde hedef almıştır.

3) Işgal güçleri, Gazze’de bulunan 21 hastanenin müdürü ve özellikle kuzey ve Gazze’nin iki valiliği ile İsrail askeri harekât sınırında bulunan hastanelerin acil tahliyesini talep ederek iletişime geçmiştir. Bunlardan en bilindik olanları ; ( Al-Avde, Al-Endenusi, Kemal Udvan, Al-kuveyti, Al-Kuds ve Al-Mamedani (El-Ehli)) hastaneleridir. Bunun hakkında işgalci resmi sözcüler ve hastane müdürlerinden bazıları Al- Cazira kanalı aracılığı ile canlı yayınında konuşmuştur. Bu durum işgalci kuvvetin Gazze’deki hastaneleri hedef aldığı art niyeti göstermektedir.

4) 14/10/2023 günü saat 20:30’da işgalciler El-Ehli Hastanesine doğru iki füze ateşledi. Bir sonraki günün sabahında işgal ordusu, hastanenin müdürü Dr. Mahir Ayyad’ı arayıp şöyle dedi: Sizi dün akşam iki füze ile uyardık, neden hala şuana kadar hastaneyi boşaltmadınız?! Hastane müdürü Britanya’daki İngiliz kilisesinin başpiskoposunu aradı ve ona işgal ordusunun aradığını bildirdi, uluslararası örgütleri arama görevini yerine getiren başpiskopos daha sonra hastaneye orada kalabilecekleri hakkında güven veren mesajı iletti, nitekim işgalci uçakları dönüp Salı akşamı, hastane ve içinde güvenli yer arayışında kendini korumaya çalışan sivillerle bir katliam gerçekleştirdi.

5) ”İsrail” ordusu adına konuşan sözcü ise katliamın hemen ardından “X” ve “Telegram” sayfasından saat 21:17de bir açıklama paylaşımında bulundu: ( Hamas terör örgütünün sığınak olarak kullanmamaları amacıyla El Ehli ve beş diğer hastane iççin boşaltma uyarısı yapmıştık). Bu katliamı açıkça üstlendiler, bu gönderi ”ekran görüntüsü” alınarak ve Telegram sayfasından iletilerek kaydedilmiş durumda. Ancak çok sayıda kurbanı ve katliamın korkunç boyutunu, gerek arap dünyasından gelen gerek de bölgesel ve uluslararası tepkileri görünce açıklamayı sayfasından hızla kaldırdı ve gönderiden kurtuldu. Bunun üzerine ilk açıklamayı yaptığını inkâr eden başka bir açıklama yayınladı.

6) Olaydan hemen önce veya olay süresince direniş güçleri işgalcilere karşı hiçbir roket, füze atışında bulunmadı, işgalciler tarafından hiçbir uyarı, siren verilmedi ya da demir kubbeye karşı bir koruma etkinleşmedi. Aynı zamanda onlarca gözetleme uçağı 365 kilometrekarelik Gazze hava sahasını gece gündüz taciz ediyor ve her karışı gözetleyip çekim yapıyordu. Eğer işgalcilerin yalan ve iddia ettiği gibi bu katliam direnişin roketleriyle olduysa dünyaya bunu kanıtlayacak tek bir görüntü çıkarsın.

7) İşgalciler bu katliamın İslami cihattan füzelerle yapıldığını iddia ediyor, peki iddia edildiği üzere ateşlendikten hemen sonra bu füzelerin direniş güçlerine ait olduğunu nasıl belirledi ve ayırt etti.

8) İşgalci savaş sistemi bütün operasyonlarını gün, saat, dakika ve saniyesiyle kaydedip belgeliyor. Geçmiş defaların hepsinde operasyonları ilan veya inkâr etmek için medyada, bu katliamdan yüzlerce kat daha küçük durumları bile aktarıyordu. Peki, aldatıcı, yalan, sahte senaryolar düzmek dışında bu sefer onları 4 saat bekleten şey neydi!

9) Bilindiği üzere direnişin roketleri yerli yapımdır ve aynı anda yüzlerce kişinin katledilmesine sebep olabilecek yıkım gücünde de değildir. Geçmişte ve şuandaki tüm karşılaşmalara bakacak olursak direniş kuvvetlerine ait hiçbir füze bu korkunç katliamın verdiği zararın %1ine bile ulaşmamıştır.

10) Patlama anını belgeleyen tek video görüntüsünde, alevlerin boyutu ve patlama sesinin “İsrail’in” bu saldırı günleri boyunca hedef aldığı diğer patlamalarla uyuştuğunu ortaya koyuyor ki bu, füzenin İsrail füzesi olduğunu kanıtlıyor.
Kasıtlı olarak hastanelere saldırmak savaş suçu sayılır, uluslararası ceza mahkemesi anayasasında (8,2,B,9) maddesinde belirtilmiştir. Binaenaleyh Hamas resmi olarak, uluslararası ceza mahkemesi başsavcısını anayasanın 6. Maddesi hükümlerine göre bir soykırım savaşında meydana gelen bu suç hakkında soruşturma açmaya çağırıyor. İşgalciler bu kanlı işlerinde inkâr siyasetini esas aldıkları gibi, Filistin Halkının da varlığını inkâr ediyor.
Cezadan kurtulmak suçu besler, soruşturma açmak insanları korumak için bir vesile sayılır. Eğer kanun ve hüküm açısından bir cevap zaruri ise; her şeyden önce bu cevabın insani ve evrensel olması gerekir. Bu tür fiiller tüm dünyanın yüreğini sızlatıyor, zira işgalci bir hükümet hastaneleri bombalama kararı alabiliyorsa toplum diye bir şey kalmamış demektir!
Kısaca/Siyonist işgalcilerin yaptığı; çocuklar, kadınlar ve yaşlılarıyla bir soykırım katliamıyla karşı karşıyayız. Her ne kadar yalanlar düzerek hep yaptığı gibi bu suçtan sıyrılmaya çalışsa da bu katliamın ilk ve son sorumlusu Siyonist işgalcilerdir.

Hamas-İslami Direniş Hareketi

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.