islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5459
EURO
35,0080
ALTIN
2.427,35
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Çok Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Hekimlerimiz Halkımızı Tıbb-ı Nebevî Doğrultusunda Aydınlatmalıdır

Hekimlerimiz Halkımızı Tıbb-ı Nebevî Doğrultusunda Aydınlatmalıdır

Canan Karatay: En Sağlıklı Meyve Zeytindir

Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, işlem görmemiş ve pakete girmemiş besinlerin kalbi koruduğunu söyleyerek, “Doğal köy tereyağı, az pişmiş yumurta yiyeceksiniz. Doğal zeytinyağı tüketip, bol su içeceksiniz” dedi. “Modern meyvede çok fazla früktoz var” tespitini yapan Karatay, “Fazla früktoz karaciğeri yağlandırır, insülin direncini başlatır. Siz sağlıklı diye meyve yerseniz şeker hastalığından da kanserden de kurtulamazsınız…En sağlıklı meyve zeytindir, istediğiniz kadar zeytin yiyebilirsiniz” diye konuştu.

Hekimlerimiz Halkımızı Tıbb-ı Nebevî Doğrultusunda Aydınlatmalıdır

İlginç tavsiyeleriyle bazen tıbbın statükosunu da rahatsız eden Prof. Dr. Canan Karatay, farkına varmadan bazen halk sağlığına yönelik olarak Kur’ân ve Sünnete uygun tespitlerde de bulunmaktadır. Bunlardan birisi de zeytin ile ilgili açıklamalarıdır. Kitabımız Kur’ân, tıpla ilgili âyetler içerdiğini maalesef birçok hekimimiz dahî bilmez. Ayrıca her zaman için vahyin denetim ve irşadı altında olan Peygamberimizin (sav) dünyevî ve özellikle tıbbî konulardaki sözleri de bilim insanlarının pek dikkatini çekmez. Halbuki Peygamberimiz, (sav) vahiy yoluyla aldığı emirler çizgisinde Arapların o güne kadar uyguladığı tıp bilgilerini tadil ve tashih ederek, bugün bile bir mucize olarak modern tıbbın dikkatini çekecek sözler beyan etmiştir. Bu bağlamda genelde Müslüman bilim insanları, özelde hekimler, aşağıdaki âyeti esas alırlarsa kendi alanlarıyla ilgili olarak hem ilmî ilerlemeler kaydedebilir, hem de halka hizmette bulunabilir:

“Peygamber size ne getirdi ise onu alıp kabul ediniz! Sizlere neyi de yasak etti ise, ondan vazgeçiniz!..” (Haşr: 7).

Hakikaten Peygamberimiz (sav) her konuda olduğu gibi sağlık/tıp konusunda da kendi arzusuna göre bilmeden konuşmaz, sözlerinin vahiy kaynaklı yani vahye dayalı hadis-i şerifler olduğunu kabul etmeliyiz (Secde: 3-4, Nisa: 80). Nitekim ünlü bir Yahudi âlim, Peygamberimize (sav), “Ya Muhammed! Sana bir çocuğun nasıl meydana geldiğini sormaya geldim.” dediğinde Peygamberimiz (sav), hiç tereddüt etmeden ona şu cevabı verdi:

“Erkeğin sperması beyaz, kanının menisi ise sarıdır. Bunlar ana rahminde birleştiğinde, erkeğin menisi, kadının menisine galip gelirse, Allah izni ile çocuk erkek olur…”

Yahudi âlim, bu detaylı cevap karşısında şaşkınlığını gizleyemedi ve “Vallahi doğru söyledin.” dedi. Peki, bir Yahudi âlimin karşısında mahcup olmayan/edilmeyen Peygamberimiz (sav), bu özel bilgilere nasıl sahip olabilmişti? Ne dersiniz? Bunun da cevabını bu görüşmeden sonra bir itirafta bulunan yine Peygamberimizden (sav) alalım.

“Gerçekten bu adam, bana soracağı şeyleri sordu. Ama ben onun sorduklarından hiçbir şeyi, yüce Allah bildirinceye kadar, bilmiyordum.” (Müslim; Hayz; H. 34).

Öyle ise Peygamberimizin (sav) sağlığımız ile ilgili bütün sözlerine itibar etmeliyiz. Bu durum, zeytin(yağı) ile ilgili tavsiyeleri için de geçerlidir.

Zeytinin Kur’ân ve Sünnetteki Yeri

Kur’ân’da zeytin kelimesi, altı yerde geçmektedir. Bunlardan sadece birisini burada zikredelim:

“…(Yine sizin için) Sînâ dağında yetişen, hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık veren bir ağaç (zeytin ağacı) meydana getiririz.” (Müminun: 20).

Görüldüğü üzere bu âyette zeytin ağacının gıda/ilaç fonksiyonuna işaret edilmektedir. Nitekim Peygamberimiz (sav), bu âyetten ilham alarak, bizlere şu tavsiyede bulunmuştur:

“Zeytinyağını yiyiniz ve onunla yağlanınız! Zira o, mübarek bir ağaçtan meydana gelmektedir.” (Müsned: 3: 497).

Zeytinyağı ham hâliyle yenilebilen tek yağdır. Ayçiçeği, pamuk ve diğer bitkilerden elde edilen yağlar, rafinasyon işlemi denilen kimyasal süreçlerden geçmeden gıda olarak kullanılamaz. Halbuki zeytinyağı, herhangi bir değişikliğe uğramadan mekanik işlemlerle zeytinden çıkarılan tertemiz yağdır. Sağlıklı beslenmenin ötesinde zeytinyağının değişik hastalıklara karşı ilaç olarak da kullanılabileceği yönünde rivayetler vardır. Bu bağlamda sahabi Zeyd bin Erkam’ın söyledikleri, hekimlerimiz tarafından iyi tahlil edilmelidir:

“Peygamber Aleyhis-Selâm, akciğer zarı iltihabı hastalığından dolayı bizlere safran, zeytinyağı ve öd ağacının tozu ile tedavi olmamızı tavsiye etti. ‘Bunlar ağızdan verilir’, demiştir.” (Tırmızî; Tıp, H. 2078-2079).

Ali Rıza Karabulut, Tıbb-ı Nebevî Ansiklopedisi kitabındazeytinyağı bahsinde zeytinyağının birçok tıbbî faydalarına yer vermiştir. Özellikle yara, çıban, ekzama, sivilce ve kurdeşen gibi cilt hastalıklarına, merhem gibi sürülmesi gayet faydalıdır. Buna ilaveten kitabın zeytinyağı maddesini inceleyen ziraat yüksek mühendisi Süleyman Kocabaş’ın şu açıklamaları da bana enteresan geldi: “Zeytinyağı, sönmüş kireç suyu ile karıştırılıp merhem yapılır ve yanıklar üzerine sürülürse, kısa zamanda yanığı iyileştirir.

Ezcümle

Çevre kirliliği, yanlış/eksik beslenmeler, sapkın düşünceler ve maneviyatsız iklim, insanlarımızın beden ve ruh sağlığını epey sarsmış durumdadır. Sağlıklı ve huzurlu bir ömür geçirmek istiyorsak, başta beden ve ruh sağlığı ile ilgilenen bilim insanlarımız olmak üzere yeniden Kur’ân ve Sünnete müracaat etmemiz gerekmektedir. Çünkü Kur’ân, beden ve gönüllere bir rahmet ve şifa kaynağı ve Peygamberimizin (sav) sözleri de bunların açıklayıcı somut tezahürüdür.

Hastalık da, şifa da Allah’tandır. Ne var ki şifaya kavuşmanın maddî/tıbbî ve manevî yollarını bilmek, yeni tedavi yöntem çarelerini aramak ve hastalıklardan korunmak da bir ilim, bir ar-ge meselesidir. Bu yol ve yöntemlerin en kısa yoldan en doğrusunu, en sıhhatlisini gösteren Peygamberimizdir (sav). Onun (sav) koruyucu ve tedavi edici hekimlik ile ilgili sözleri, hekimlerimizin dikkatini çekmelidir. Allah, Kur’ân ve Sünnet ekseninde bilimsel araştırmalar yapan ve toplumumuzu en doğru bir şekilde aydınlatan şuurlu Müslüman bilim insanlarımızın ve hekimlerimizin sayısını artırsın.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.