islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5059
EURO
34,9169
ALTIN
2.447,53
BIST
9.711,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

İÇ SİYASETİMİZDE “İYİLİĞİ EMİR KÖTÜLÜKTEN MEN” HANGİ NOKTADA?

İÇ SİYASETİMİZDE “İYİLİĞİ EMİR KÖTÜLÜKTEN MEN” HANGİ NOKTADA?
30 Mayıs 2022 09:34
A+
A-

İç siyasetimizi “İyiliği emir kötülükten men”  kriterine oturtmadığımız müddetçe, toplumumuzun huzur ve saadeti bir ütopya olmaktan öteye geçemeyecektir.

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bir adı da, “Hakkı batıldan ayıran” manasında Furkan’dır. “İyiliği emretme kötülükten sakındırma emri” temelde hakkı batıldan ayırmak, hakkı savunurken batıldan da sakındırmak olarak da açıklanabilir.

Oysa günümüz siyasetinde, hak ile batıl birbirine karışmış durumdadır. Gönül bağı kurulması gereken manevi değerlerimizin hiçe sayıldığı, batılılaşmak ve modernleşmek adına jakoben laik sistemin uygulandığı ülkemizde, manevi problemlerimizin çözümünü bekleyemeyeceğimiz gibi maddi problemlerimizin çözümünü de bekleyemeyiz.

Bugün gerçekten hem maddi hem de manevi çöküntü içine girmiş durumdayız. Bir taraftan jakoben laik sistemin yetiştirdiği gençlerimiz ateizm ve deizm gibi akımların kucağına itilmesi sebebiyle büyük travmalar yaşarken; maddi açıdan da borca dayalı para sisteminden dolayı insanlarımız ekonomik sıkıntıların dehlizleri içinde boğulmaya başlamıştır. İşin en kötü tarafı ise, buna dur diyecek kimsenin ortaya çıkmaması ve bunu siyasi arenaya taşıyabilecek kabiliyette insanların eksikliğidir. Yani iç siyasetimiz, “İyiliği emretme kötülükten men etme” kriterinden çok uzaklarda olduğu için, son dönemde de önce rüzgar iken sonra kasırgaya ve hortuma dönüşen kapitalizmin, insanlığı bitiren bir olgu olduğunu anlamaktan çok uzaktadır.

Bugün geldiğimiz noktada, insan eliyle oluşturulmuş bütün ideolojilerin çöktüğünü, ülkelerin siyasi ve ekonomik açıdan yeni arayışlara girdiğini gözlemliyoruz. Bir de buna Siyonizm’in insanlık üzerinde ki ekonomik ve siyasi baskısını düşündüğümüzde, bütün dünyada işler, içinden çıkılmaz hale gelmiştir. Bu işin kazananı, bütün dünyayı yönetme arzusunda olan ve bunu şimdilik başaran Dolar zenginleridir. Ama şu unutulmamalıdır ki, Müslümanlara ve bütün insanlığa kurulan tuzaklar, gün gelecek bu şeref ve haysiyet yoksunu Siyonistlerin elinde patlayacaktır. Zira yüce rabbimiz Kur’an-ı Keriminde;

“ Onlar (inanmayanlar) bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır.” (A’li İmran 54) buyurmaktadır.

Paraya tapar hale gelmiş ve insanlık adına bütün değerlerini bir tarafa atmış ya da unutmuş olan bu müptezelleri yüce rabbimiz, şöylece uyarmaktadır:

“Yuh size ve Allah’tan başka taptıklarınıza! Siz yine de akıllanmayacak mısınız?”(Enbiya 67)

Bütün ideolojilerin çöktüğü ve insanlığın kan ağladığı, borca dayalı para sistemi olan kapital sistemin tıkandığı ve zam üstüne zam yapılması nedeniyle insanların her geçen gün alım gücünün düştüğü bu dönemde; iktidarı ve muhalefetiyle iç siyaseti icra edenlere yüce rabbimizin emri olan “İyiliği emir kötülükten men” görevini hatırlatmakta fayda vardır.

Mesela, Allah’ın şiddetle haram kıldığı faiz bu milletin üzerinde büyük bir bela ve kötülüktür. Geleceğimizi emanet edeceğimiz evlatlarımızı Jakoben Laik sistem içinde eğiterek ateizm ve deizm gibi belaların kucağına atmak büyük bir kötülüktür. İnsanın yaratılışına ters olan ibneliği, lezbiyenliği ve bu alanda gayri ahlaki olan bütün ilişkileri savunmak ve bunu LGBT adı altında meşrulaştırmak ve doğal bir hale getirmeye çalışmak, toplumumuza yapılabilecek en büyük kötülüktür. Zinanın yaygınlaşmasını sağlamak adına yapılan bütün eylemler de kötülüktür.

İyilik ise, bir an önce borca dayalı para sisteminden ve dolayısıyla kapital sistemden vazgeçerek, İslami kriterlere uygun ekonomik bir yapıyı hayata geçirmek, insanımızı maddi açıdan rahatlatmak adına adımlar atabilmektir.

İyilik, bir an önce eğitim sisteminde manevi değerleri de içine alan köklü değişiklikler yaparak, neslimizi daha doğru bir ifade ile geleceğimizi teminat altına alabilmektir.

İyilik, Siyonizm’in bir oyunu olan LGBT ahlaksızlığından çocuklarımızı ve insanlarımızı koruyabilmek adına kanunlar çıkarmaktır.

İyilik, zinaya giden yolları kapatabilmek, insanımızı bu beladan beri tutabilmektir.

İyilik, loto, toto vb. kumarlardan halkımızı arındırabilmek adına adımlar atabilmektir.

Hülasa iyilik, insanımızın mayasında olan ama küllenmiş durumda bulunan kor ateşini, Kur’an ve Sünnet çizgisinde adımları hayata geçirerek üflemek ve iman ateşini tekrar alevlendirebilmektir.

Rabbim şahit olsun ki, muhalefet ve iktidarı ile siyasilerimize, “Emri bil-ma’ruf, nehyi anil münker” görevimi bu yazımızda yerine getirmeye çalıştım…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

              Şaban DOĞAN    

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.