islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5643
EURO
35,0187
ALTIN
2.435,57
BIST
9.760,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

İnsanların Onurlarını Çiğneyip Mallarını Sömürenler Cehennemliktirler II

İnsanların Onurlarını Çiğneyip Mallarını Sömürenler Cehennemliktirler II

Hümeze sûresi şöylece devam ediyor:

İnsanlarının onurları ile oynayanların her biri sömürerek edindikleri malı sayar durur  ve malının kendisini  ebedî kılacağını zanneder.” Hümeze 104/2,3)

  Ayetin yerdiği tipler  kazanırken helâl mi haram mı ayırımını yapmayan, insanların aleyhine olur mu olmaz mı, düşünmeyen tiplerdir.

Günümüzde olduğu gibi, sahip olduğu zenginlik yedi göbek geleceğine yetebilecekken  hala ihtirasla saldıran ve toplumun genelinin çıkarlarını önemseyen insanları günümüzde de görüyorsunuz.

Bunlar öylesine mal düşkünüdürler ki malları kendilerini ebedileştirecek sanırlar. Yaşadığımız dünyamızın cahiliyeti, Kur’ân’ın indirilmeye başlandığı cahiliyeden çok daha karanlıktır. Yaşadığımız  26 kadar büyük zengin 3,8 milyar insanın sahip olduğu servete sahip. Böyle  zalim düzen olabilir mi? İşte borca dayalı para sistemi ve siyaseti  ile bütün dünyayı  sömürenler böylesi aşağılık tiplerdir. Gözleri doymuyor. Zannediyorlar ki  kazanımları kendilerini ebedileştirecek, oysaki insan ömrü belirli.

Bugüne kadar bu gibi sûreler ve ayetler açıklanırken çok önemli bir eksiklik yapıyor idik. Ben size şimdi ilave bir açıklama yapmasam siz her para kazanan ya da bir ölçüde biriktiren insanları mahkûm edebilirsiniz.

Rabbimiz tarafından denemeye uğratıldığı için insanın doğasına mal sevgisi konulmuştur. Yeryüzünde denemeye uğratıldığımız alanların başında mal ve de çocuklarımız gelmektedir. Eğer bu malları İslâm’ın koyduğu ölçülere göre kazanırsak, mallar ebedileştirmez ama ebedi hayatımızın mutluluğunu sağlayabilir. Mallarla ilgili İslâmî ölçüleri şöylece özetleyebiliriz:

İslâm’a göre malların maliki Allah’tır. Biz ancak onun koyduğu ölçülere göre kazanabiliriz.

Her insan kendi nefsi için, çocukları için ve yaşadığı toplumun acizleri, dulları, yetimleri için kazanmaya mecburdur. Kazandım, bana yetiyor, diyemezsiniz. Toplum için de kazanacaksınız. Ama nefsiniz ve toplumunuz için kazanırken toplum üyelerinin aleyhine kazanmayacaksınız. Yani faiz, rüşvet, hırsızlık, içki, fuhuş işletmeciliği, emeği ve işi sömürü, kamu malları ve imkânlarını tekele akıtma gibi haramlara başvurulmayacak. Yeterinden fazlası doğrudan veya dolaylı olarak yeniden yatırıma yöneltilecek. Allah’ın bize deneme olarak verdiği mallardan zekât vererek, akrabamızdan aciz olanlara nafaka ödeyerek ve rabbimizin rızasını kazanabilmek için değişik vesilelerle vererek bölüşme yoluna gidilecek. Eğer böyle yapılırsa, mallar kazanılmalıdır. Sık sık söylüyoruz, Müslümanın bir fabrikası varsa bir tane daha kursun. Çünkü 50 kişi çalıştıracağınız yerde 300 kişi çalışsın. Allah’ın rızasını daha bir kazanırsınız. 20 tane adama zekât vereceğinize 200 tane adama nafakasını sağlayabileceği iş imkânları hazırlamalıyız. Çünkü zekât vermenin amacı insanların zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şartları oluşturmaktır. Eğer bu şartlar kişinin çalışması yolu ile oluşturuluyorsa yardıma ihtiyaç yoktur. O zaman insanlar daha kalıcı eserlere yönelirler. Bugün ülkemizde sayısız vakıf eserleri var. Bunlar geçmişte yaşayan insanlarımızın, rabbimizin rızasını kazanmak için bize kadar intikal etmiş ürünleridir.

Demek ki öyle cahil insanların, inkârı tiplerin ve de zayıf imanlıların  zannettiği gibi mal bizi ebedileştirmez, mutlu da etmez. Ama malları Müslümanca yani ölçülerimize bağlı kalarak kazanırsak ve bölüşebilirsek mallar bizi ebedileştirmez ama ebedi mutluluğumuzu sağlayabilir. Aslında biz zaten ebediyiz, ister cehennemlik olalım ister cennetlik olalım. Mallar Cennete de Cehenneme de  yol olabilir.

Ali Rıza DEMİRCAN

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.