Bu yazı, Habeşistan’lı Hz. Bilal Bin Rabah’ın İslam toplumundaki konumu ile batı toplumunun siyahilere karşı ırkçı ve saldırgan tavrı arasında bir tür mukayesedir
George Floyd olayı bu durumun bariz bir misali olarak görülebilir…
Hz. Ebubekir efendimiz Hz. Bilal’i Azad ettiğinde sahabe: ” Efendimiz, efendimizi Azad etti.” demiştir.
Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam Mekke’ye Fatih olarak girdiğinde Kâbe kapısının önünde durarak Bilal nerede? Bana Bilal ‘i çağırınız diyerek şöyle devam etmiştir:
“Ey Kureyş Allah’a yemin olsun ki Bilal’i Kabe’nin kapısında azâb ve işkence ettiğiniz günü hatırlıyorum!”.
Hz Bilal geldiğinde Efendimiz aleyhissalatu vesselam ona şöyle demiştir:
“ Çile çekerek layık olduğun için benimle birlikte Kabe’nin içinde yalnızca sen namaz kılacaksın..”
Kâbe’nin içinde namaz kılmanın ardından efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hz.Bilal’e:
“Gel Kâbe’nin üzerine çık” diye buyurmuştur. Hz. Bilal çıkmaya çalıştığında ise, yüksek olması sebebiyle çıkamamıştır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem etrafına bakındığında en yakın arkadaşları Hz Ebubekir ve Hz Ömer’i görünce, ikisinden onu yardım etmelerini istemiştir.
Siyahi Hz.Bilal-i Habeşi sağ ayağını Hz.Ömer efendimizin omuzuna sol ayağını ise Hz.Ebubekir efendimizin omuzuna koyarak Kâbe’ye çıkmıştır. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem:
“Ey Bilal, kendisinden başka ilah olmayan Allah’a yemin olsun ki bu Kâbe Allah katında çok yücedir. Yine Allah’a yemin olsun ki bugün sen ondan daha şerefli ve daha yücesin!, buyurmuştur.
10.000 kişilik ordu yanı sıra, aralarında sahabenin eşrafından ve Arapların ileri gelenlerinin de bulunduğu muhteşem topluluğa karşı Hz. Bilal Kâbe’nin üstünde iken Tevhit çağrısı olan ezanı okumuştur.
İnsanı kölelikten özgürleştiren, siyahileri beyazların omuzlarında taşıyan İslam medeniyeti ile sömürdüğü ve köleleştirdiği insanların, ölümüne boyunlarına çöken, irki zalim batı medeniyi arasında çok ama çok büyük fark vardır!
Tercüme Ahmet Ziya İBRAHİMOĞLU