
İran, başkenti Tahran başta olmak üzere ülke genelinde tarihi bir su krizinin eşiğinde. Yetkililer, mevcut su rezervlerinin yalnızca birkaç hafta yeteceğini ve Ekim ayında su kaynaklarının tamamen tükenebileceğini belirtiyor.
Başkent Tahran’ın su kaynakları tehlikeli düzeyde azaldı ve yetkililer halka su tasarrufu çağrısı yapıyor. Ülkenin barajlarındaki su seviyeleri son 100 yılın en düşük seviyesine inerken, bu durumun ardında hem iklim değişikliği hem de yanlış su yönetimi politikaları yatıyor.
İran, on yıllardır kurak ve yarı kurak bir iklime sahip. Ancak son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle aşırı sıcaklıklar ve düşük yağış oranları bu durumu daha da kötüleştirdi. Tahran’a su sağlayan barajların rezervleri, kuraklık ve mevsim normallerinin altındaki yağışlar nedeniyle hızla tükeniyor. Bu doğal faktörler, krizin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.

Ancak uzmanlar, krizin sadece bir iklim meselesi olmadığını, asıl sorunun kötü yönetimden kaynaklandığını belirtiyor. İran, su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir yönetimi konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Bu sorunların başında ise şunlar geliyor:


Tahran’daki durum kritik olsa da, su krizi tüm ülkeyi etkisi altına almış durumda. Ülkenin güney bölgelerindeki sıcaklıkların 50 dereceye ulaşmasıyla birlikte hem içme suyu hem de enerji ihtiyacında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Hükümet, artan su ve elektrik talebini karşılamakta zorlanırken, su kıtlığı ve yönetimsel yetersizlikler halkta protestolara da yol açıyor.
İran’ın su krizi, yalnızca çevresel ve ekonomik bir sorun olmanın ötesinde, aynı zamanda bir ulusal güvenlik meselesi haline geldi. Mevcut politikaların sürdürülemez olduğu ve acil önlemler alınmazsa krizin geri dönülmez bir noktaya ulaşacağı belirtiliyor. Başkent Tahran’ın taşınması bile gündeme gelirken, çözüm için su tüketiminin azaltılması, modern tarım yöntemlerine geçilmesi ve kaynakların daha şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.
İslami Haber ”MİRAT” – YouTube