Ebu’l Fesile isimli sahabi şöyle anlatıyor:
Hz. Peygamberin ırkçılığa karşı çıkması üzerine bir gün ona sordum:
Peygamberimiz hayır buyurdular:
Peygamberimiz bir sözlerinde de şöyle buyurmuştur:
İslam ümmeti içinde ırkçılık ayrılık olmuştur, bölücülük olmuştur, zaaf, doğurmuştur.
Peygamberimiz, Medine’ye hicretinden sonra, aralarında 120 yıl boyunca savaşmış olan Evs ve Hazrec kabilelerini İslam’ın kardeşlik ve dostluk potasında eritmiştir. Bunu gören Medineli Yahudiler fevkalade tedirgin olmaya başlamışlardır.
Onların bilge kişisi Şemas Bin Kays, bir gün birkaç Yahudi gencini görevlendirerek Hazrecli ve Evsli Müslümanlara tarihi dönemleri içinde yaptıkları savaşları hatırlatmaları, böylece fitne çıkarmaları görevini yükler. Onlar da görevlerini başarı ile yaptıklarında Evs ve Hazrec kabileleri,gençlerinin öncülüğünde tekrar savaş çığlıkları atmaya başlarlar.
Bu durum Peygamberimize haber verilince gelir ve şiddet içeren bir dille der:
Evs ve Hazrec akıllarını başlarına alırlar ve kucaklaşarak yeniden kardeşliklerini tesis ederler.
Aziz Peygamberimizin döneminde Yahudilerin üstlendiğini zamanımızda İsrail devleti üstlenmekte, Amerika üstlenmekte, Rusya üstlenmekte, İngiltere üstlenmektedir.
Ayrılıkta felaket vardır. Peygamberimiz; ‘Allah katında en güzel amellerden biri ara bulmaktır, uzlaşmaktır’ buyurur ve şöyle devam eder:
Irkçılık kibirdir, adaletsizliktir, zulümdür, dinden sapmadır, kendimizi erdemlere kapamaktır.
Evet, soyumuzu, ırkımızı, milletimizi sevebiliriz ama zulmü üzerinde asla destekleyemeyiz. Bu topraklarda ırkçılığın büyük zararlarını gördük. Çok mu çok kanlar döküldü.
Artık İslami çizgiye gelelim, fitneci kişilerin, kurumların, devletlerin bölücü telkinlerine kendimizi kapatalım. İslam’ın öne çıkardığı kardeşliği ve sulhu önceleyerek yaşamaya çalışalım.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-