islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

İslâm ve Mûsikî I

İslâm ve Mûsikî I

İnsanı yaratan Allah’tır. Bütün Peygamberlerin veya Hz. Muhammed’in tebliğ ettiği din anlamına İslâm Dini’ni insanlar için iman ve hayat düzeni kılan da Allah’tır.

Bu sebeple insanlığın genel eğilimleriyle İslâm’ın evrensel prensipleri arasında tam bir örtüşme vardır. Örneğin ilim, sanat, ekonomi, cinsellik ve mûsikî gibi insanlığın ilgi alanlarıyla İslâm arasında mükemmel bir ahenk mevcuttur.

İslâm, insanlığın yaşam alanlarını kuşatır ve düzenler. Yaratılış çizgisinden sapmaları önler ve ruhî  gelişimi engelleyici yasaklar koyar. İnsan ve enstrüman sesine dayalı mûsikî de böyledir. O da düzenleyici ölçülerle ve yozlaştırılmasını engelleyici kurallarla çevrilerek özgürlükler alanı içine alınmıştır.

İslâm’da Asıl Olan Yapabilirliktir

  1. İnsana ve ırzına yönelik atılımlar bir tarafa bütün varlıklarda asıl olan yapabilirlik ve kullanabilirliktir. Bu sebeple Kurân-ı Kerimde mûsikî ile irtibatlandırılabilir onaylayıcı âyetler bulabiliyorsak da doğrudan yasaklayıcı hiç bir âyet göremiyoruz.

    Yasaklayıcı ilgi kurulmaya çalışılan Mekkî Lukman Sûresinin 6. âyeti ve içerdiği lehv  sözcüğü mûsikiyi değil, İslâm Dini’nden saptırmayı ve onun çağlar üstü düstûrlarını basite indirgeyip alaya almayı amaçlayan söz, felsefî görüş, var sayım ve fikrî akımları içine alır. Âyetin değil orijinali, sunulacak tercümesi bile bu gerçeği kanıtlayıcıdır:

      “İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilmî bilgiye dayanmaksızın insanları Allah’ın yolundan saptırmak ve bu yolu belirleyen ilâhi buyrukları alaya almak için Lehvül-hadîsi: (boş sözler-felsefî cambazlıklar-teoriler…) benimserler. Böylelerini alçaltıcı bir azab beklemektedir.”

      Alaka kurulmaya çalışılan Kasas sûresinin 55. Âyetinde geçen “Leğiv” kelimesi ise mûsikiyi değil, mûsikinin bazı türleri de dahil faydasız her türlü söz, davranış, iş, yasa, kurum ve benzeri olguları kapsar. Kaldı ki manevî gelişimi yavaşlatıcı olmakla beraber leğivin  bütün türleri -sakınılması tavsiye olunmakla birlikte- haram değildir. Çünkü Allah, yeminlerimizdeki leğivleri bile sorgulamayacağını bildirmektedir. (Maide 5/89)

    Mûsiki Mûsiki Olduğu İçim Yasaklanmamıştır
  • Mûsikiyi, mûsikî olduğu için yasaklayan bir âyet belirleyemediğimiz gibi Hz. Peygambere âidiyeti Usûl-ü Hadis ilminin kurallarına göre kanıtlanmış Nebevî bir Sünnet de tesbit edemiyoruz.  Bu sebeple bazı İslâm bilginleri tarafından ileri sürülen fakat delil niteliği taşımayan temelsiz rivayetlere dayanılarak verilmiş bulunan genel vasıflı yasaklayıcı hükümlerin evrensel dinimizle bağlantısı ve de müminleri bağlayıcılığı yoktur.

     Soyut mûsikî ile ilgili doğrudan bir Kur’ân ve Sünnet buyruğu olmamakla birlikte hiç şüphesiz kendisine katılan ârizî unsurlar sebebiyle mûsikinin bazı türlerinin haram olarak nitelenmesini gerektirecek Kur’ân ve Sünnet kaynaklı İslâmî ölçüler vardır. Gerçeği ifade etmek gerekirse mûsikinin bu ârizi unsurlardan bağımsız olarak değerlendirilemeyeceği de bir hakikattir. Değinilen ölçüler ışığında mûsikinin haram olarak vasfedilebilecek nevilerini şöylece özetleyebiliriz.

    Haram Mûsikî Türleri

    1- Güftesinde İslâm ilâhiyatına aykırılık bulunan mûsiki eserlerinin icrası ve onaylanarak dinlenilmesi haramdır, yasaktır. Aslında bu tür nesir ve manzum eserlerin tasvip edilerek okunması ve dinlenilmesi de haramdır.

     Kur’ân-ı Kerîm’in, İslâm’ın iman sistemini örgüleyen ilgili âyetleri bu yasağın delilleri olarak görülebilirse de, Peygamberimiz yasaklığa tam bir açıklık getirmektedir.

      Kadın sahâbi Rubeyyi’ bint-i Muavviz anlatıyor:

      Kendisinin düğününün yapıldığı gün Sevgili Peygamberimiz, yanına gelerek oturur. Bu sırada genç kızlar def çalmakta ve şarkılar söylemektedirler. Kızlardan biri şarkının güftesine,”Aramızda yarınları bilen Peygamber vardır.“sözlerini katınca Hz. Peygamber müdahale eder ve şöyle buyurur:

      – Bu gibi sözleri söyleme. Önceki sözlerinin benzerlerini söyle. Yarın ne olacağını yalnızca Allah bilir. (Buhariden et-Tac 2/301,İ.Mace Hn. 1897)

      Bilindiği gibi Kur’ânımızın açıklamalarına göre geleceğin bilgisi anlamına Ğayb’ı da yalnızca Allah bilir.

      Mûsikinin bu haram türünü, “Kendisi sorgulayacak fakat sorgulanamayacak olan” Rabbimizi sorgulamaya ve yönlendirmeye kalkışan şu şarkıların sözleriyle örneklendirebiliriz:

      “Gülmeyecek bu yüzü neden verdin bana ya Rab  Ya birazcık neşe ver ya beni baştan yarat” 

“Ayırdı zalim felek  Derde bağladı beni”

2- İçki ve zina gibi haram fiillere yönlendiren veya cinsellik öğelerini sağ duyunun çirkinlik olarak niteleyebileceği şekilde kullanan güftelerin omurgasını oluşturduğu mûsiki eserleri de haramdır. Haram fiillere yönlendirmede, dinin ve aklın red ettiği çirkinliklere (Münker-Fehşa) onay verme de haram kılınan işlerdir. Çünkü Kur’ân zinaya yaklaştırıcı işleri ve cinsellik içi ve dışı çirkinlikleri Fâhişe/Fehşa başlığı altında yasaklamaktadır:

  “(Ey Peygamber!) De ki: Doğrusu, Rabbim yalnızca, Fevahişi; açık veya gizli utanç verici çirkinlikleri ve (bildirilen) her çeşit günah işleri… yasaklamıştır.” (Araf //33)                                                   

  Nebevî Sünnet de içki, faiz ve rüşvet fiillerinde örneklendirildiği üzere haramlara aracılık edici eylemleri yasaklamaktadır.(İ.Kesîr Bakara 275)

  Harama yönlendirici güfteleri de şu şarkının sözleriyle misallendirebiliriz:

  Patlat bir şarkı, koy bir kadeh / İçiyoruz yine bu gece

  Her şeyi boş ver, çal bu gece / İçiyoruz yine bu gece

3- Beraberinde alköllü içkiler alınan veya kadın erkek karmaşıklığı içinde bedensel temasları içeren oyunlar oynanan mûsiki de haramdır. Çünkü burada haramlığı açık olan işlere mûsiki yoluyla onay, katılım ve de yardımlaşma vardır. Günahlarda yardımlaşma ise Kur’ânımızda şöylece yasaklanmaktadır:

  “Ey İman Edenler!… Günahlığı ve tecavüz niteliği apaçık olan işlerde yardımlaşmayın. Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunun. Hiç şüphesiz Allah’ın cezası çetindir.” (Maide 5/2)
  Kaldı ki Aziz Peygamberimiz, örnek olarak sunacağımız hadislerinde mûsikiyi içeren içkili eğlencelerin haramlılığını da şöylece açıklamışlardır.6

  “Ümmetimden bir kısım insanların yanı başlarında çalgılar çalınır, (cinselliklerini sergileyen) kadın oyuncular şarkılar-türküler söylerken haramlılığını yansıtan asıl adlarından başka, halâlleştirici isimler vererek alkollü içkileri içecekler. Ne var ki Allah da onları aşağılaştıracak, iç duygularını hayvanlaştıracaktır.” ( Buharî Eşribe 6; İ.Mace Fiten 22)

4- Cinsel duyguları kamçılayan giysiler içinde ve rakslar eşliğinde kadın icracılar tarafından sunulan mûsiki de hiç şüphesiz haramdır. Çünkü İslâm, Kurân diliyle kadın sesinin cinsel mesajlar verecek şekilde cezbedici kılınmasını, Peygamber eşlerinin şahsında bütün müslüman kadınlara yasaklamaktadır. Ahzab suresinin 32. âyetinde şöyle buyurulmaktadır:

  “….Eğer Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunmak istiyorsanız cinsel mesajlar verircesine edalı konuşmayın ki kalbinde cinsel nitelikli hastalıklar bulunan kişi size karşı bir arzuya kapılmasın. (Her zaman ve her yerde) ciddi ve mantıklı konuşun.”

  Erotik giysilerin haramlığı bir tarafa, cinsellik öğeleri ağır basan mûsikinin, “dilin zinasının söz, kulakların zinasının dinlemek” olduğunu açıklayan Peygamberî hadisin yasak kapsamına gireceği de şüphesizdir. (Ebu Davud Nikâh 44)

  – En doğrusunu Allah bilir.- Yukarıda dört madde halinde sunulan çerçevede icra olunan ve dinlenen mûsikinin yasaklığı, beyan edilmeye çalışıldığı üzere Kur’ân ve Sünnet’le delillendirilebilir mûsiki türleridir. Peygamberimizin “Mûsikî kalpte nifak doğurur.” şeklindeki hadîsleriyle işaret buyurdukları üzere bu tür haram Mûsikilerin kalblerde imanî ve ahlâkî zaaflar doğuracağı da şüphesizdir.(Ebu Davud Edeb 60)

  Yasaklı türlere ilaveler yapılabilirse de bu İslâm’ı değil bu ilaveleri yapanları ve onları izleyenleri bağlar. Biz helâlleri haramlaştırmaktan Allah’a sığınırız.

Devam edecek
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.