islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5964
EURO
34,7396
ALTIN
2.414,79
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Açık
20°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

İstanbul Hava Limanında ki Narsist Kadın

İstanbul Hava Limanında ki Narsist Kadın
1 Mayıs 2019 10:00
A+
A-

İstanbul hava limanında cereyan eden olayı, eminim çoğunuz sosyal medya aracılığı ile seyretmişsinizdir. Zaten bu olay, haber niteliği taşıdığından, birçok haber kanalı tarafından da konu edildi.

Hanım efendilikten nasibini alamamış bir kadının, hemcinsi olan ve sadece görevini yapmaktan başka bir derdi olmayan bir bayana, ağza alınmayacak küfürler ile hakaret etmesi, geçtiğimiz hafta gündeme oturdu. İsterseniz, bu olayın sosyal ve psikolojik yönden kısa bir değerlendirmesini yapmaya çalışalım.

Sevgi merkezli bir din olan İslam’ı bırakarak, tamamen post-modern bir hayatın merkezine sürüklenen insanımızın içinden bu şekilde narsist insanların çıkmasından daha doğal bir şey olamaz. Kendini, kuru gürültü bir akıma kaptırarak modern gören bu insanlar, en basit tabiriyle narsisizm hastalığına tutulmuş bireylerdir. İşin enteresan tarafı ise, bu hasta ruhlu insanlardan, toplumumuzda fazlasıyla mevcuttur.

İstanbul hava limanında meydana gelen bu olayı, tabi ki de kınıyoruz. Ama kınamak ve bu tip insanları toplumdan soyutlamaya çalışmak, problem ve ya problemlerimizi çözmüyor ve çözmeyecek. Örneğin bu kadının, bundan sonra hiçbir hava yolu şirketinden bilet alamayacağı açıklandı. Bu bir ceza mıdır? Evet, cazadır! Peki, bu ceza o kadının aklını başına getirir mi? Yani yaptığının çok yanlış bir şey olduğunu anlar ve hatasından ve ya hatalarından döner mİ? Hiç zannetmiyorum! Çünkü Narsisizm, kişinin kendini beğenme konusunda en zirve noktadır. Bu kişiler her daim kendini haklı görmekle kalmaz, karşısında ki insanları haksız görürler ve sevmezler. Bu tip insanlar, sadece ve sadece kendilerini sever ve kendi egolarını tatmin için yaşarlar. Kendileri için çalışırlar ve başka insanlara saygı göstermedikleri gibi, saygısıca davranmaktan da çekinmezler. Çok şey bildiklerini zannederler ama hiçbir şey bilmezler. İşin garip tarafı ise, bilmediğini de bilmezler.

Post-Modern hayatın bir hastalığı olan ve birçok insanımızı pençesine düşüren bu psikolojik rahatsızlığın panzehiri ise, İslam’dadır. Bu konu hakkında siz değerli okuyucularımla, benim de hayatıma yön verip mihmandar olan peygamberimiz (sav)’in bir hadisi Şerifini paylaşmak istiyorum.

“İman etmeden cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmeden de gerçek manada iman etmiş olmazsınız” Bizlere Modernizm diye yutturulan Post-Modern hayat, insanlarımızı bencil, sadece kendini düşünen bir psikolojiye iterken; İslam, toplumda yaşayan bütün bireyleri sevmemizi ve kucaklamamızı tavsiye ediyor.Bir tarafta bencil ve egolu bir hayat; diğer tarafta ise sevinçlerin ve üzüntülerin paylaşıldığı, birlikte gülünen ve birlikte ağlanılan bir hayat.

İslam, bütün insanlığın önüne ideal bir toplum düzeni koymuştur. Bu toplum düzeninde, sevgi,saygı, şefkat, merhamet ve  adalet varken; cahiliye döneminden kalma, kin, nefret, intikam, kan davası ve ırkçılık gibi duygular, post-modern hayatın insanımıza sunduğu ve insanımızın önünde duran en büyük handikabıdır.

ROMAN VATANDAŞLARIMIZ İNSAN DEĞİL Mİ?

Bu bayanın, karşısında işini yapmaya çalışan hemcinsine ettiği küfürler bir yana, “Ben Çingenelere dokunmuyorum” cümlesinin ise, beni farklı bir şekilde etkilediğini itiraf etmek istiyorum. İslam’ın asabiyete yani ırkçılığa müsaade etmediğini, peygamberimiz(sav)’in veda hutbesinde bütün insanların bir tarağın dişleri gibi eşit olduğunu deklare ettiğini, bir kez daha, bu hastalığa tutulmuş insanlara hatırlatmak istiyorum. Diğer taraftan da, Roman diye tarif ettiğimiz vatandaşlarımızdan birçok dostum ve arkadaşım olduğunu, onların çok sıcakkanlı sevecen insanlar olduğunu da buradan belirtmek istiyorum. Bu kadına da “Sen Roman vatandaşlarımıza, kurban ol!” mesajını gönderiyorum.

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, insanlarımız neredeyse(!) avuç avuç anti depresan ilaç kullanmaya başladı. Bu sadece bizde değil, tüm batı dünyasında böyle…  2020 yıllarında anti depresan ilaçların kullanımı, maalesef kalp hastalıkları ilaçlarının kullanımının önüne geçecek. Yani, bütün insanlık büyük bir travma içinde. Birde bunlara savaşları, toplu insan katliamlarını eklersek, dünyanın gidişatının hiçte iyi olmadığını müşahede ediyoruz. Belki de birileri, dünya nüfusunun dünyaya çok geldiği kanaatiyle, insanların ölmesini isterken, bir taraftan da ilaç üreterek parasına para katmak arzusundadırlar. Ne diyelim?

“Ölenler ölür kalan sağlar bizimdir, isteyen istediği kadar anti-depresan kullansın bana ne, zaten toplum bozuldu ben ne(!) yapabilirim, her koyun kendi bacağından asılır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, aman adam sende” diyemeyiz. Bu geminin içinde bizler de varız ve toplumumuzun gidişatı hakkında, maalesef tehlike çanları çalıyor. Bu tehlike çanlarına kulak tıkayan insanları ise, daha büyük sosyal ve psikolojik rahatsızlıkların beklediğini, bir kez daha hatırlatalım.

O zaman, gelin aslımıza dönelim. Aslımıza dönelim ki, sevgi, saygı ve muhabbet dolu bir toplum olalım. Tarihi süreç içinde bizler bunu başarmıştık…

Yazımızı Martin Luther King’in bir sözü ile bitirelim. “Kuşlar gibi uçmasını balıklar gibi yüzmesini öğrendik; ama bu arada çok basit bir sanatı unuttuk. Kardeş olarak yaşamayı.

Selam,saygı ve muhabbetlerimle!

Şaban DOĞAN

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.