islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Az Bulutlu
18°C

İSTANBUL SÖZLEŞMECİLERİ! NERDESİNİZ?

İSTANBUL SÖZLEŞMECİLERİ! NERDESİNİZ?
7 Kasım 2021 08:16
A+
A-

Ortalıkta her kesin gördüğü ve içinde yaşadığı korkunç bir kargaşa hüküm sürüyor. Bu kaynağı belirsiz kargaşaya rağmen kimi insanımız, kötü gördüklerine tepki gösteriyor. Arka planlarında kimlerin ve ne tür niyetlerin olduğunu çoğu insanımız aklına konduramıyor.

Günümüz olaylarına ışık tutacağı için kısa geçmişi hatırlatarak korkunç kargaşalara açıklık getirmeye çalışacağım. Dünya devleti Osmanlı, duraklama ve gerileme dönemlerinde aleyhimizdeki gelişmelerin arka planlarını okumaktan korkmasa idi ve duraklama, gerileme hatta çöküşün sebeplerinin önüne geçse idi, Devleti kurtarma imkânı vardı. Bunun kader boyutunu ancak Allah Teâlâ bilir. Amma bütün sebeplerin başında parça parça ederek aslına ve özüne uymaktan uzaklaştıkları Kur’an’ı Kerimi ve ahkâmını ihmal etmeleri idi. Onu ihmal etmeselerdi Allah Teâlâ devlete zeval vermezdi. Bunun delilleri ileri düzeydedir ve çoktur.

Bu büyük ve küresel felaketten sonra kurulan laik devlet, insanlığın gördüğü ve göreceği en büyük haksızlığı yaptı ve Müslümanların dini olan İslam’ı yürürlükten kaldırdı. İnsanlık tarihinin en değerli ve en büyük medeniyetini, bütün kurumları ile yıkıp enkaza çevirdi. Müslümanların lideri ve kalben bağlı oldukları şeyhul hilafet makamını la’vetti. Bütün Dünya Müslümanlarını lidersiz bıraktı. Bütün Müslümanların her türlü haklarını gasp etti. Bundan sonra da artık müslümanlar her alanda ve her meselede ne yapacaklarını ve nasıl bir tavır alacaklarını bilemeyecek kadar cahilleştiler. Laik yönetim, köklü eğitim kurumlarını kapattı. Çok âlimi idam etti. Müslümanlar artık boşlukta kaldı ve darmadağınık oldular. 

Yürürlükte, İslam’ın olmadığı bir toplumda, müslümanlar da yok hükmündedir. Bunu gerçekleştirmek için haçlı Avrupa’lılar yüz yıllarca hazırlık yaptılar. Haçlılar hem alanda ve hem de diplomatik platformlarda hazırlık yaptılar, fırsatı kolladılar. Nihayet içerde hazırladıkları temsilcilerine yaptırmak istediklerini ziyadesi ile yaptırdılar. Hem laik ve hem de müslüman modeli ucube insan yetiştirmede bir hayli mesafe katettiler. Tabii böyle bir iddia doğru değildi. Çünkü İslam’ı yasaklayan bütün kurumlarını yerle bir eden laikler, müslüman değildiler, İslam düşmanı idiler. Kur’an’ı Kerim’de onların hakkında açık hükümlerden biri der ki; Artık bu Kitabın ve hikmetin gereklerinin ikrarından sonra kim bundan yüz çevirirse, işte onlar dinden çıkmış fâsıklardır. (Ali İmran:3/82) Böylece laiklerin kimlikleri netleşmişti.

İslam’ı bütün kurumlarıyla devre dışı bıraktıran Avrupa haçlıları, bunu en büyük bayram olarak kutladılar. Bizde de bu büyük ve korkunç hak ihlali, bayram olarak kabul edilmiş ve bizim bayramımız imiş gibi kutlanılmaya devam etmektedir. Bu büyük hak ihlali çılgınlığı nesillerin soy bağı kopuşunu hortlatmış ve büyük sosyolojik bunalımlara sebep olmuştur.  Böylesi soy bağının kopuşu, gelecek nesillerin korkunç boyutlarda psikososyal arbedeleri başlatacak niteliktedir. Sahnede haçlı Avrupalı ve Avrupa kökenli bozguncular, arka planda ve işin mutfağında Siyonist çeteler, ülkemizde ve İslam âleminde faaliyettedirler.

Düşünün ki, bir kadın birkaç tane çocuğu var, bu çocukların hiç birinin babasının kim olduğunu hatırlamıyor. Hem de bu hoppa kadınlardan çoğu başörtülü müptezel kadınlar! Üstelik bunlar resmen nikâhlı oldukları kocalarının yataklarından gece yarısı kalkıp yabancı ve meçhul erkeklere sığınıyorlar. Dahası bunların kocasından boşanmadan sığındığı erkekle aşk hayatı yaşıyorlar. Söyler misiniz, böylesi hakka tecavüz kimin kitabında yazar?

Şimdi, soruyorum. Kaldırılması için mücadele eden her kese soruyorum. O kadar emek sarfettiniz, uğraştınız “İstanbul sözleşmesini” kaldırttınız.  Birçokları da sizi destekledi. Evet, sözleşme kaldırıldı. Bir zamanlar da 163. Madde vardı. O zamanda ilgili maddenin ağır ve kabul edilemez baskısı altında müslümanların, çocuklarına “besmele” çektirmeleri yasaktı. Ve bu “suçu” işleyenler, sabahlara kadar karakollarda işkenceye tabi tutuluyordu. Zamanı geldi, 163. Madde kaldırıldı. Fakat ilgili maddenin tahribatını önleme Stratejisi sağlanmadı.

Şimdi yine soruyorum. Başta, ana baba dâhil olmak üzere hiçbir değer tanımayan şu zavallı ve mübtezel kadınların dertlerine çare olmak için ne yaptınız? Hemen her gün lime lime edilerek çöpe atılan kadınların cinayete kurban gitmelerini önlemek için ne yaptınız? Ayyuka koparan hıçkırıkları dindirebiliyor musunuz?

Sahi, siz nerdesiniz, ne yaptığınızın farkında mısınız?

Esselamualeykum.

İlhan ORAL

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.