GEREKTİĞİNDE HALKIN ZARURET HALİNİ GİDERMEK İÇİN DEVLETİN GÜÇLÜ OLMASI ŞARTTIR

Dünyanın yeni bir medeniyet çağına geçiş sancılarının yaşandığı ve önümüzdeki on yılın içerisinde insanlığı her an büyük bir felakete sürükleme ihtimalinin yüksek olduğu küresel krizin eşiğinde bulunduğumuz tarihi süreçte Devlet bütçesi ve idaresi bakımından ifade etmek gerekirse halkımız şu bilinçte olmalıdır; Şehirlerimize yönelik hizmet ve eser bakımından beklenti içerisinde olacağımız en önemli devlet yatırımı ve icraatının Devletimizi uluslararası sahnede siyasi, askeri ve idari zaafiyete uğratmadan ayakta tutmak, halkımızı olası ihtimali yüksek beslenme, sağlık ve güvenlik bakımından zaruret durumuna düştüğünde asgari hizmeti sunmaktır. Belediyelerde bu açıdan kendi sahip oldukları imkanlar çerçevesinde hazırlıklı  olmalıdır.

Dünyada birçok devletin yıkılıp ortadan kalkacağı bu süreçte millet olarak devletten sadece ve sadece beklentimiz güçlü ve ayakta kalması olmalıdır! Son yirmi yılda hemen hemen her alan da ülke geneline hizmet ve eser kazandıran Muhterem Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan tüm politikalarını ve hazırlıklarını bu çerçevede yürütmeye çalışmaktadır. Vatandaş olarak bizler açısından da O’na sahip çıkmak ve O’nun destekçisi olmak tarihi bir görevdir.

 CUMHURBAŞKANIMIZ FAİZCİLERİN DEĞİL ALLAH VE RESÛLÜNÜN TARAFINDA YER ALMIŞTIR!

 Kendi iç bünyesinde sıfır faiz, kendi dışındaki ülkeleri yüksek faizlerle yaklaşık yüz elli yıldır kendilerine bağlı, devletinden bağımsız merkez bankaları aracılığıyla sömüren, milletleri fakir ve yoksul bırakan Batılı ülkelerin himayesindeki küresel oligarklar bilindiği üzere artık kendi bünyelerinde faiz artışları yapmak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum dünyayı sarmalamakta olan iktisadi ve idari küresel kriz karşısında öncelikle Allah’a ve Resulüyle savaş hali olan faiz sistemi sahipleri olarak kendilerini perişan edecektir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ise batılı ülkelerin tersine ülkemizde milli ekonomi politikası doğrultusunda merkez bankası faizlerini düşürme yönünde ki tavrını ısrarla sürdürmesi ülkemizin iktisaden kalkınmasına ve tam istihdama katkı sağlamasına vesile olmuştur ve olmaya da devam edecektir. İzlenen bu ekonomi politikası sebebiyle dünya çapında yaşanmakta olan ve artarak yaşanacak olan küresel iktisadi ve sosyal kriz karşısında ülkemizi en az zaiyatla atlatacağımızın göstergesidir.

MAALESEF SİYASETTE GÜNÜMÜZ MUHALEFETİ ÜÇKAĞIT DERDİNDE OLUP BOŞ VÂDTEN İBARETTİR.

Üç kağıt boş vaadle millet huzurunda arzı endam eden muhalefeti bilmem ama Ülkesini çağdaş muasır medeniyetlerin seviyesine çıkarmayı başaran asrın lideri Recep Tayyip Erdoğan ın derdi ve sevdası millet olmasının kaynağının İlahî kelimetullah inancı olduğuna şahitlik ederim!

Şahedetimin delili aşrı şeriflerle, okuttuğu Kur’an larla Zat-ı Devletin Ağustos ayı zafer haftası sebebiyle devlet erkanında kutlama yönteminde ki tercihi ile istikametine işaret olarak koyduğu nişandır. Bu nişan “Bir elime ayı diğer elime güneşi verseler de dâvamdan asla vazgeçmeyeceğim” demenin lisanı hâl ile beyanıdır. Diğer taraftan “Benden nâs dan başka bir şey beklemeyin” İfadesidir. Mevcut başkanlık sistemi gereği de devlet idari yapısı Zat-ı Devletin ortaya koyduğu bu vizyon ve misyon doğrultusunda vaziyet alması gerekmektedir. Bürokrasinin bu yönde ki ihmal ve uyumsuzluğu geçmiş sistemin zihinleri teslim almış olmasından kaynaklanmaktadır.  Yapılacak seçimlerde de artık top milletin kucağındadır. Vereceği oy ile tarafını seçecektir ve seçtiği aday ve kadrosunun zihniyeti de devlet kurumlarına hakim olacaktır.

Maharet devlette değil devleti yönetendedir. Ancak her yöneten de marifet, dirayet ve devleti yönetecek kabiliyette liderlik vasfı olmayacağı ihtimalini de göz ardı etmememiz şarttır.