CNN Türkçe’nin 25 Kasım 2024 tarihli “Türkiye’de kadın cinayetleri neden önlenemiyor? başlıklı yazısı şöyle:
[ “Siz hiç daha önce bir kadının, cinnet geçirdiği ya da akli dengesi yerinde olmadığı için, iki erkeği yarım saat içerisinde art arda öldürdüğünü gördünüz mü?”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, kendi sorusunu, “Elbette hayır” diyerek yanıtlıyor.
Türkiye’de son aylarda kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet haberleri gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor.
Ekim ayında İstanbul’un Fatih ilçesinde iki kadının bir erkek tarafından canice öldürülmesi, failin uyuşturucu bağımlılığından ideolojik eğilimlerine kadar farklı konularda tartışmaları beraberinde getirdi.
BBC Türkçe‘ye konuşan kadın hakları savunucularıysa, bu gibi durumların uzun süredir kadına şiddet için gerekçe olarak kullanıldığını ve vakaların münferit olarak ele alınmasının şiddetle mücadeleyi önlediğini savunuyor.]
Ülkemizde yetkili kişi ve kurumlar ve de kadın hakları savunucuları sürekli konuşuyor ve şikâyet ediyor.
Büyük övgülerle savundukları AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR 6284 KANUN acımasızca uygulanıyor.
Bu kanun uygulandıktan sonra kadın cinayetleri daha da arttı. Çünkü bu kanun şiddetin sebeplerine inmediği gibi şiddete ortam hazırlıyor.
Şiddetin sebepleri seküler/laik yaşamdan kaynaklanıyor. Bundan da vazgeçilmek istenmiyor.
Mirat Haber olarak “Kadına Şiddet Laik Yaşamın Ürünüdür” başlıkla yazımızda sebepleri ve çareleri gösterdik. Ali Rıza Demircan Hocamızın bu yazısının okunmasını öneririz.
Biz özeti verelim:
Fiziksel, cinsel, ruhsal ve ekonomik olmak üzere çeşitlere ayrılan ve her toplumda ve kültürel düzeyde kadınlara yönelik olarak uygulanan şiddetin pek tabiidir ki sistemden ve şahıslardan kaynaklanan sosyal ve kişisel sebepleri vardır. Biz bu sebeplere ana hatlarıyla ve on madde halinde değinmeye çalışacağız.
Çare: İman Zaafını Giderici Yaygın Eğitimdir
Çare: Bir an önce jakoben laiklik şartlanmaları aşılarak açıklanan adil ceza sistemine geçilmelidir. Aklın, bilimin ve insanlık tecrübelerinin gereği budur. Bunun içindir ki Yüce Rabbibimiz “Ey akıl ve gönül birlikteliği oluşturmuş gerçek akıl sahipleri! Bire bir ceza sisteminde sizin için hayat vardır.” buyurmaktadır. (Bakara 2/179)
Çare: Boşanma sistemini düzeltmek ve kolaylaştırmaktır.
Çare: Alkollü içkilere karşı dîn ve akıl-bilim öncülüğünde kültürel bir mücadele başlatmaktır. (Maide 5/90-91)
Çare: Yüce dinimizin de yasakladığı dedikoduculuğa karşı ahlâkî bir seferberlik başlatılmalı, şiddete sebebiyet veren dedikoduların / söz taşıyıcılığın yapılan şiddetin günahına bizi de ortak ettiği bilinci insanımıza aşılanmalıdır. (Hucurat 49/5)
Çare: Haram birlikteliklere karşı kültürel mücadele başlatmak ve kız çocuklarına üniversite eğitimini aileden koparmadan ana babanın bulunduğu şehirde yaptırmaktır.
Çare: Medyamızın sorumlu kültür politikaları izlemesini sağlamaktır.
Çare: Kıskançlık anlayışımızı İslâm’la düzeltmektir.
Çare: Doğru din anlayışını yerleştirerek dinden kaynaklanabilecek şiddeti engellemektir.
Çare: Aile hayatını güçlendirici kültür politikaları izlemektir.
Yukarıda 10 madde halinde özetlediğimiz kadına şiddet sebeplerinin her biri dinimizde haram kılınan türden işlemlerdir. Şiddetten korunmak istiyorsak kulaktan dolma dine değil Kur’ân’a ve Peygamberi buyruklara dayanan İslâm’a yönelmemiz gerekmektedir. İslâm’ın insanı yaratan Rabbimizin koyduğu düzen olduğu unutulmamalıdır.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-