islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3415
EURO
34,7857
ALTIN
2.390,02
BIST
10.250,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
16°C
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
18°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
21°C
Salı Az Bulutlu
24°C

KADIN GİYSİSİNİN ÖRTÜCÜ OLMA YANI SIRA DİĞER ŞARTLARI III

KADIN GİYSİSİNİN ÖRTÜCÜ OLMA YANI SIRA DİĞER ŞARTLARI III
8 Eylül 2023 11:00
A+
A-

Örtünme Teni Göstermeyecek Şekilde Kalın Bir Giysi İle Gerçekleştirilmelidir:

 Allah’ın Resûlü teni gösteren bir elbise ile örtünmenin sağlanamayacağını, böylesine örtülü çıplaklığın azâbını da duyuran bir hadisleriyle şöylece açıklamaktadır:

Ümmetimden henüz görmediğim (tövbe etmemeleri halinde) azaba uğrayabilecek   iki sınıf vardır. Onlardan bir sınıfı beraberlerinde taşıdıkları sığır kuyruklarını andırır kamçılar-joplarla insanları döven erkeklerdir. Diğer bir sınıfı da giyinik olan, fakat giysileri içlerini gösterdiği ve örtülmesi gereken organlarını örtmediği için çıplak durumda olan kadınlardır…” 6

ÖRTÜNME, VÜCÛT ORGANLARININ YAPISINI AÇIĞA VURULMAKSIZIN SAĞLANMALIDIR

Vücût organlarının hacmini belirtecek bir giysi ile İslamî örtünme gerçekleştirilemez.

İslamî örtünmenin bu özelliğini şu hadis-i şeriften öğreniyoruz.

Zeyd Oğlu Üsema (r.a) anlatıyor.

Allah’ın Resûlü Dihyetğl-Kelbî isimli sahâbînin kendisine hediye ettiği Mısır mamûlü sıkıca dokunmuş keten bir elbiseyi bana giydirdi. Ben de onu karıma giydirdim.

Bir ara Allah’ın Resûlü bana sordu:

– Hayrola, niçin sana verdiğim elbiseyi hiç giymedin?

– Onu karıma giydirdim (Ya Resûlallah!)

– Karına, altına ince bir elbise daha giymesini emret. Zira ben o elbisenin karının kemiklerinin hacmini açığa vurmasından endişe ederim.7

ÖRTÜNME EMRİNİN KENDİLERİNE KARŞI UYGULANMAYABİLECEĞİ KİŞİLER KİMLERDİR?

Kendilerine karşı vücudun örtüleceği kişiler bütün erkekler değil, yalnızca kendileriyle evlenilebilecek olan erkeklerdir. Kendileriyle ebediyen evlenilemeyecek olan erkeklerle, ailenin bir parçası olmuş  hizmetçi konumundaki kişiler, aile ile ilişkiler kurmuş cinsellikten kalmış erkekler, kadınlara ilgi duyacak yaşa gelmemiş çocuklar ve kadınlardan oluşan yakın çevre, kapsamın dışında tutulmuşlardır:

“…Zînetlerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından erkek kardeşlerinden erkek kardeşlerinin veya kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel isteklerden yoksun bulunan erkeklerden, ya da kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar…”

KADINLAR ZÎNETLERİ OLAN VÜCUTLARINI KENDİLERİ İÇİN İSTİSNA GETİRİLENLER, ÖRNEĞİN KARDEŞLER VE KAYINPEDERLER YANINDA AÇIĞA VURABİLİRLER Mİ?

Konumuz olan âyetin başında üreme organları ve çevresi anlamına Ferc’lerini korumaları emredildiği ve Araf sûresinin 26. âyetinde giysilerin ön ve arka organlar manasına Sev’ât’ın örtülmesi için verildiği bildirildiğinden, İslâm bilginleri gösterilemeyecek vücut bölümünün göbekle diz kapakları arasını içine aldığında görüş birliği içindedirler. Birbirlerine helâl kılındıkları ve birbirlerinin bütün vücutlarına bakabilecekleri için eşler pek tabîidir ki bu kuralın dışındadır.

KADINLARIN, KENDİLERİNE VÜCUT ZÎNETİNİ AÇABİLECEKLERİ KİŞİLERE GÖĞÜSLERİNİ, MEME ALTI KARIN KISMINI VE MÜKABİLİ SIRT BÖLGESİNİ GÖSTEREBİLİR Mİ?

Kur’ân’da ve onun açıklaması olan Sünnet’te bu ve benzeri sorulara doğrudan açık cevaplar verilmemiştir. Tüm insanlığı ve bütün kültürleri kuşatacak olan bir dinin uygulamayı, ihtiyaca, zarûrete, İslâm’la çelişmeyen örfe, kültürel düzeye, ensest ilişkilere kapı açıp açmayacağı ihtimaline, toplumun genel akışına ve mü’min kadının ahlâkî tercihine bırakması gerekirdi. Gerektiği gibi de olmuştur. Ancak kadınların vücutlarını ne ölçüde açığa vurabilecekleri konusunda dikkate almaları gereken genel kurallar vardır. Bu kuralara değinmeyi gerekli buluyoruz.

1- Kur’ân erkekleri, Müslüman olanlar ve olmayanlar şeklinde ayırdığı gibi, zina edenlerle etmeyenler, gizlice dost tutanlarla tutmayanlar şeklinde de ayırmaktadır. Ayrıca kendileriyle evlenilebilecek olanlarla evlenilemeyecek olanlar şeklinde de ayırıma tabi tutmaktadır. Müslüman kadınlar da bu ayırımları yaparak davranışlarını belirlemelidirler. 8

2 -Nûr sûresinin 60. âyetiyle nikâh ümidi kalmamış yaşlı kadınların, vücut organları olan zînetleriyle kadınsı tavırlar sergilememeleri koşuluyla giysilerinin bir kısmından arınabilecekleri açıklanmıştır. Bu da kadınsı duygulardan arınamamış, duygu coşkunluğundan korunamamış, ilgi duyacaklara cesaret verebilecek kadınların, zînetlerini açığa vuramayacağı gerçeğinden hareket etmelerini görevleştirmektedir.

3- Yasaların korumacı, görsel ve yazılı medyanın geliştirici etkisiyle ensest ilişkilere varan zinaların yaygınlaştığı ve tabîi görülmeye başlandığı dönemlerde, şerlere  yöneltici vesilelere kapıları kapamak amacıyla vücut zinetini korumak gereği de kadınlara yön verici olmalıdır.  Ayrıca her kadın, yakın çevresinin kendisine yönelik bakışların cinsellik içerip içermediğini kavrar, gözlerin hıyanetini sezer. Davranışların, yakınlıkların hangi amaca yönelik olduğunu hisseder. Böylesi olumsuz bakışlar ve davranışlar de kadınlarımızı yönlendirici olmalıdır.

Müslüman kadınlar izin verilen kişiler yanında zînetleri olan vücut organlarını ne ölçüde açığa vurabileceklerini yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde belirleyeceklerdir. İslâm bilginleri bunu göbekle diz kapakları arası ,ayrıca karın ve sırt olarak özetlemişlerdir. Doğruları en iyi bilen Allah’tır.

ZÎNETİN AÇIĞA VURULMA YASAĞININ SEBEBİ NEDİR?

Nûr sûresinin açıklamaya çalıştığımız 31.âyetiyle zînetin açığa vurulmasının yasaklanış amacı, soyut örtünme değildir. Amaç, insanı, Allah’ın bedeni üzerinde de egemen olduğu bilincine erdirmektir. Bu ana sebebe bağlı olarak amaç ahlâkîdir. Ahlâkî olduğu için, ölçülere uygun giyiniş sonrasında bile davranışların ahlâkîleştirilmesi gerekir.Bu gerçeği bir örnekle açıklamak için Rabbimiz bu âyette şöyle buyurmaktadır:

“…Kadınlar yürürken gizledikleri vücut zînetinin bilinmesi için; belli edecek şekilde ayaklarını yere vurmasınlar…”

Kur’ân’ın indirildiği çevrede kadınlar ayaklarına süs olarak halhal takarlardı. Örtünme emri öncesinde Hz. Aişe ve Ümmü Süleym gibi önder ve örnek kadınların mahrem çevrelerince bilinir şekilde halhal takındığını biliyoruz.9 Bazı kadınlar gösterir şekilde halhallı ayaklarını kullanarak işveli yürüyüş yaptıkları için Rabbimiz ayakların kullanımı örneği ile yasak getirmiştir. Bu sebeple âyetin bağlamımız içindeki anlamı şöyledir:

“…Kadınlar dikkatleri üzerlerinde yoğunlaştırmak için tahrik edici bir tavırla çapkınca yürümesinler…”

Ayette örtü emrine ilave olarak, örtü ile kapatılan güzelliklerin bilinmesi gibi bir amacın güdülmemesine vurgu yapılmaktadır. Kur’ân dilinde teberrüc olarak nitelen çapkın yürüyüş şekli bir örnek olarak verilmektedir. Konunun halhalla doğrudan bir ilgisi yoktur. Devrimiz cahiliyetinde halhalın yerini örneğin cinsel cazibeyi artırıcı yüksek ve ince topuklu ayakkabılar almıştır.

Örtü ile kapatılan güzelliklerin bilinmemesi amacıyla Kur’ân’ın ve Peygamberimizin diliyle daha bir çok yasaklar konulmuştur. Örneğin seksi kokular sürünerek erkekler arasına çıkmak, gözlerden uzak mekânlarda erkeklerle buluşmak, ,tokalaşma dahil cinsel haz amaçlı bedensel temasta bulunmak, işveli konuşmalar yapmak, eşlerin ve mahremlerin katılmadığı uzun yolculuklar yapmak, güzelleşme amaçlı estetik ameliyatlar yaptırmak ve cazibeli renklerle desenli giysiler giymek/baş örtüler takmak…bütün bunlar Kur’ân ve Sünnet’e dayalı haram vasıflı yasaklardır.

Burada söylenebilecek son söz, yalnızca fiziksel örtünmenin yeter olmadığıdır. Zaten örtünme emrini veren Rabbimiz, örtünmenin ancak daha verimli bir ortam oluşturabileceğini bildirmektedir. Fizik örtü, Takva örtüsü üstüne giyilebilirse amacına ulaşır. Kur’ân da böyle demiyor mu?

Ey Ademoğulları! Size açığa vuramayacağınız yerlerinizi örtmeniz ve güzellik nesnesi edinmeniz için katımızdan nimet olarak giysi maddeleri ve onları kullanma bilgisi verdik. Ama (örtünme emrimizi uygulamayı da içine alan) kulluk bilinci ve yaşamı olan Takva örtüsü daha hayırlıdır. İşte bu da, insan oğlunun öğüt alabileceği âyetlerden biridir.”10

Devam Edecek..

Ali Rıza Demircan

 

1-Nûr30, Mümtehine 12, Kasas 23.

2-Ebu Davud, Libas 34, Müslim, Hac 409, Tirmizi, Hac 18.

3-Taberi, Nûr 31, Ebu Davud Hn.1119, Avnül-Mabud 11/177, Tirmizi Libas 8.

4- Rağıb, El-Müfredat Hamere maddesi.

Baş anlamına gelen Re’s sözcüğü ile kullanılmadığı için Hımar’a başörtüsü denilemeyeceğini ileri sürenlere, anlayabilecekleri Türkçe’mizden hatırlatma yapalım.

Kavuk, kalpak, sarık, takke, tülbent, yazma, yemeni ve benzerlerinde de baş sözcüğü geçmemektedir.

Şapka, bere ve kasket ve gibi yabancı kökenlileri de baş sözcüğü ile kullanmıyoruz.Baş örtüsü türlerini içine alan Arapça Nasîf, Milhafe ve Lisam …gibi sözcüklerde de Re’s takısı yoktur.

5-Taberi Nûr 31, Ebu Davud Libas 33.

6- Müslim Libas 123, Tac 3/179.

7-M.Zevaid 5/136, Ebu Davud Libas 36.

8-Maide 5, Bakara 221.

9-Buharî, Cihad 65.

10-Araf 26.

11-Ebu Davud, Libas 15.

16- Maide 3, Ebu Davud, Libas 43.

17-Buhari, Libas 15, Tirmizi, Libas 1.

18-Fethül-Kadir 8/91.

15-Araf 26.

16-Araf 31.

17-Et-Tac 3/162.

18-Ebu Davud, Libas 25, Müsned 4/179-180.

19-İ.Mace Hn. 4001.

20-M.Mesabih, Hn. 4345.

21-Tirmizi Hn. 2696.

22- Nisa 31, Necm 32.

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.