islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3715
EURO
35,0331
ALTIN
2.324,05
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
21°C
İstanbul
21°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Kadir Gecesinde Neler Oldu? (Farkli Bir Bakiş!)

Kadir Gecesinde Neler Oldu? (Farkli Bir Bakiş!)

1-İçinde geçmişin ve geleceğin ilmi bulunan Kur’an, bu gecede inmeye başladı.

2-Son Peygamber Hz. Muhammed (sav)’e Peygamberlik bu gece verildi.

3-Bu gece inen ilk surenin ilk ayetlerinde[1][1] işaret edildiği gibi Kadir gecesinde günümüz modern medeniyetinin ve medeniyet harikalarının temelleri atıldı. Bugün dünyaya hakim olan Modern Avrupa Medeniyeti, varlığını Ronesans’a, Ronesans da varlığını Endülüs İslâm Devletine ve medeniyetine borçludur.[2][2]İslâm Medeniyetinin kaynağı ise Kur’an’dır. Kur’an ise Ramazan ayında, Kadir Gecesinde inmeye başlamıştır. O gece inen ayetlerin ilkinin “İkra’=oku” diye başlaması da çok anlamlıdır. Medeniyete, ahlaka, bilime, teknik ve terakkiye giden yol okumaktan geçer. Kalkınmanın, medenileşmenin ve modernleşmenin temelinde çekirdek olarak İslâm’ın bu ilk emri vardır. Bir “İKRA’=OKU” dan böyle bir medeniyet çıkar mı demeyin. Mini minnacık incir çekirdeğinden nasıl koca bir incir ağacı çıkıyor ise, Kur’an’ın “oku” emrinden de koca bir medeniyet çıkmıştır. Çıkaran kudretin sahibine sonsuz şükürler olsun.

 4-Bin ayda ancak elde edilecek sevab, rahmet, bereket, mağfiret ve salih amellerin mükâfatı bu geceye, Kadir gecesine yüklendi. Bu kazancın, bu geceye kavuşup ve bu geceyi ihya edenlere verileceği ilan edildi.

5-Sayılamayacak derecede meleğin ve Cebrail’in bu gece yeryüzüne indiği, ineceği, her güzel işi takdir, tanzim ve teftiş edip fotoğraflar alacakları ve çekimler yapacakları heber verildi. İnsanlara güzel pozlar vermeye hazır olmaları söylendi.

6-Kur’an’da, hakkında tek sure nazil olan gece bu gecedir. Bu geceden bahseden surenin adı da “Kadir Suresi”dir.

KADİR SURESİ NEDİR?

Kadir suresi, Mekke’de nazil olmuştur, beş ayettir. O surede Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:

 إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ  “Doğrusu Biz, onu (Kurân’ı) Kadir gecesinde indirdik.


وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ  Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen?


لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ  Kadr (Kadir) gecesi; bin aydan daha hayırlıdır.


تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ  O gece Rab’lerinin izniyle Ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner…” (Hakk’ın sevgili kullarını görmek, Allah için yaşayanları tesbit etmek ve onlarla beraber ibadet etmek için)


سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ  Artık o gece bir esenliktir gider… Tâ ki tan ağarana kadar…”[3][3]  Bu hal böyle devam eder.

Kadir gecesinde inmeya başlayan kur’an, ne gibi inkılaplar yapmıştır?

1-Ramazan ayını ayların sultanı yaptı.[4][4]

2-İndiği geceyi bin aydan daha hayırlı bir gece yaptı. Ki o gecenin adı, Kur’an’da Kadir gecesidir.

3-İndiği şahsı, -o günün ve bugünün inanmayanlarının dahi itirafıyla- en güzel ahlaklı insan, alemlere rahmet Muhammed Mustafa yaptı. (sav)

4-İndiği şehri Mekke’yi ümmü’l-kura=şehirlerin anası, yerin odak noktası ve kâinatın kalbinin (Kâbe) kalesi yaptı.

5-İndiği ümmeti, gelmiş-geçmiş ümmetlerin en hayırlısı yaptı.

6-İnsanlığı:

Bedeviyetten medeniyete,

Zulmetten nura,

Zulümden adalete,

Cehaletten ilme-bilime,

Vahşet ve şiddetten şefkat ve merhamete,

Kin ve nefretten hürmet ve muhabbete,

Irkçılıktan ve kavgadan barış ve kardeşliğe kavuşturdu.

Bu kadar rahmete, berekete ve güzelliklere sebep olan Kur’an, bir insanın ağzından girse kalbine ve kafasına otursa, yaşam haline gelse o insanı ne kadar faydalı bir insan haline getireceğini bir düşünün.

Allah rasulü efendimiz (sav) buyurmuşlardır:

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını yalnızca Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.”[5][5]

Kadir gecesinde Peygamberimizin yaptığı ve öğrettiği dualardan birisi de şudur:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ العفْوَ فاعْفُ عنِّي

“Allah’ım! Sen çokça affedicisin, affı seversin, beni de affet.”[6][6]

ALLAH NEYİ, NERDE, NİÇİN SAKLAMIŞ?

Hadis kaynaklarında: “Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününün tek gecelerinde arayınız”[7][7] buyurulmuş ama “Kadir gecesi şu gecedir” diye kesin bir hüküm verilmemiştir. Allah Teala Kadir gecsini Ramazan ayının gecelerinde saklamıştır; ta ki insanlar Ramazan’ın bütün gecelerine saygı göstersinler ve her gecesini Kadir gecesi imiş gibi değerlendirsinler.

Rızasını ibadetlerde saklamıştır, ta ki ibadetlerin hepsine önem versinler. Gazabını günahlarda saklamıştır. Ta ki hepsinden sakınsınlar. Velisini insanlar içinde saklamıştır. Ta ki insanların hepsine hürmet edip değer versinler. İcabetini dualarda saklamıştır. Ta ki çok çok dua etsinler. İsm-i Azam’ını, güzel isimleri içinde saklamıştır. Ta ki bütün güzel isimlerine ism-i azammış gibi değer versinler. Ölümün vaktini saklamıştır. Ta ki insan, ömrünün başında şımarıp ömrünün sonuna doğru da korkudan çıldırıp ödü patlamasın, dengeli ve hazırlıklı yaşasın.[8][8]

Cenab-ı Hak, insanoğlunun günahlara karşı cesaretini bildiğinden şefkat ve merhametinin gereği olarak Kadir gecesini Ramazan ayının gecelerinde saklamıştır. İki sebepten:

1-Hem her geceyi kadir gecesi olarak değerlendirsinler, çok çok mükâfata nail olsunlar;

2-Hem de Kadir gecesini bile bile günah işleyip de büyük cezaya çarpılmasınlar.

Çünkü müfessirlerden bazıları, bir insan Kadir gecesini bilse ve o geceyi ibadetle ihya etse bin ayın sevabını kazanacak ve yine Kadir gecesini bilse, bile bile isyan etse ve günah işlese o zaman da bin ayın günahını kazanacaktır.[9][9] demişlerdir.

Bir gecede 80 küsür yıllık bir ömrün ürünü nasıl elde edilir, akıl anlamakta zorlanıyor?

Siz elde etmeyeceksiniz, isteyeceksiniz, elinizden gelen gayreti ve ısrarı göstereceksiniz Allah da verecek. Veren Allah olduktan sonra problem yok. Çünkü bu sonuç, Allah’ın sonsuz kudretine ve sonsuz cömertliğine ağır değildir.

Birinci cevap bu.

İkinci cevap olarak da şunu diyebiliriz:

Bu gece Adem Safiyyullah gibi adam, İbrahim Halilullah gibi dost, Muhammed Habibullah (Aleyhimüsselam) gibi sevgili olmaya niyet edenlere ve o niyetle yaşamaya başlayanlara değil bin ay, belki on bin, yüz bin ayın mükâfatı da verileceğine kesinlikle inanıyorum. Çünkü rızası kazanılan Allah’ın katında sevabın ve mükâfatın sınırı olamaz. Ebedi cennetin anlamı da bu değil mi zaten?.

Surede üç defa “kadr” kelimesinin geçmesinin hikmeti

O gece azamet ve şeref gecesidir. O gecenin hakkını verenler, ibadetleriyle ihya edenler şerefli ve kıymetli olurlar. Bu geceye Kadir gecesi denmesinin hikmetine gelince:

1-O gecede kadirli-kıymetli bir Kitab’ın,

2-Kadirli-kıymetli bir Meleğin diliyle,

3-Kadirli-kıymetli bir ümmete indirilmiş olmasıdır.

Herhalde Allah Teala bu surede “kadr” lafzını üç kere bunun için zikr etmiştir.[10][10] Doğruyu en iyi bilen Allah’tır.

Bütün İslam aleminin ve takipçi kardeşlerimizin Kadir gecesini tebrik ediyorum. Rabbim hepimizi gerçekten Kadir gecesine kavuşmuş ve bin ayın sevabını almaya layık olmuş sevgili kullarından eylesin.

Dr. Vehbi KARAKAŞ


[11][1] Bkz. Alak, 96/1-5

[12][2] bkz.Watt, Montgomary, İslâm Avrupa’da, terc. Hulusi Yavuz, s.65-95

[13][3] Kadr, 97/1-5

[14][4] Ramazan ayına, 11 kardeşini affeden ve günahlarının bağışlanmasına vesile olan Yusuf Peygamberin rolünü yükledi.

[15][5] Buhari, Savm, 6.

[16][6] Tirmizî, Daavat, 85; İbn Mace, Dua, 5

[17][7] Buharî, itikâf, 1; Müslim, İ’tikâf, 2,3,4,5; Tirmizî, Savm, 71; İbn Mace, Sıyam, 58

[18][8] bkz. Razî, a.e., XXXII, 28-29

[19][9] bkz. Fahrurrazi, Tefsir-i Kebir, XXXII, 28-29

[20][10] Fahrurrazî, et-Tefsîrü’l-Kebir, XXII, 38

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.