İslami çizgiden uzaklaştıkça insanlık çizgisinden de uzaklaşıyoruz. Sonunda hayatımıza bile değer veremez olduk. Oysaki biz Müslümanlar dünya ve ahiret hayatımıza değer vermekle yükümlüyüz. (Müsned 2/175)
İntihar/Ötenazi Haramdır
Yüce Rabbimiz (Nisa 29) ve aziz peygamberimiz bize intihar etmeyi yasaklamıştır. Bizim ötenazi yapma-yaptırma hakkımız da yoktur. Bir insanın intihar etmesi örneğin intiharın en ağır biçimi olan kendisini yakarak canına kıyması nefse zulümlerin en büyüklerinden; günahların en azim olanlarındandır.
Yakarak cezalandırma Allah’a özgü olduğu için İslam Hukuku’nda insan yakarak suç işleyenlerin bile yakılarak cezalandırılmaları kabul görmemiştir. (Buharî Hn. 3016)
Bilgili ve bilinçli bir Müslümanın böylesi büyük bir günahı işlemesi mümkün değildir.
Kendilerini Yakanlar Akıl Yoksunlarıdır
Sosyal medyayı takip edenlerimiz son günlerde kendisini yakan bir kişinin görüntüleriyle çarpıldılar. Bu kişinin normal olmadığı, akıl yoksunu olduğu ve tedavi görmesi gerektiği halde tedaviyi ret eden bir şahıs olduğu ortaya çıkınca müteessir olanlar teselli buldular.
Bir insanın kendisini yakması insanlığa karşı işlenmiş Cehennem’e götürücü çok büyük bir günahtır, ancak sürekli veya gel-git yaşayan akıl yoksunları Allah katında mazur olabilir.
Kişinin kendisini yakması acı olmakla birlikte bu olayda daha da acı olanı, yanma sırasında etrafta biriken bazı insanların kendisini yakmakta olan kişiye derin bir üzüntü içinde acilen müdahale edecekleri yerde akıllı telefonlarıyla görüntüler almaya yeltenmeleridir.
Yakmayı-yakılmayı da film zannederek yadırgar olduk. Bunun için olsa gerek nefislerimizi ateşe hazırlayıcı bir akıl tutulması içindeyiz. Peygamberimiz şöyle buyurur:
“Ben sizi Cehennem ateşinden korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum. Siz de elimden kurtulup ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Buharî Rikak 26)
Bu vesile ile ifade edelim biz Müslümanlar olumsuz olaylar karşısında bana ne diyemeyiz. İyi , güzel ve doğru olan, ferde, aileye ve topluma yararlı olan işlere yönlendirmekle yükümlü olduğumuz gibi yüce dinimizin, ortak aklın ve bilimin yasakladıklarından da sakındırmakla yükümlüyüz.
İlgisiz kalamayız. İlgisiz kalmak İman zaafıdır, ahiret azabına yöneliştir.
Akıllı Ateşe Atılmaz, Ondan Korunmaya Çalışır
Ne derece bunaltıcı problemleri olursa olsun hiçbir akıllı insan/mümin kendisini yakarak intihar edemez. Kendilerini yakarak öldürenler geçici de olsa akıl tutulması yaşayanlar olarak kabul ederiz.
Peki Peygamberlerin ortak tebliği olan İslamî iman ve yaşam ölçülerini inkâr ile kendilerini Cehennem ateşine hazırlayanları, akıllarını gereğince kullanan insanlar olarak kabul edebilir miyiz?
Şanı yüce olan Allah, akıllı ve iradeli olarak yarattığı insanları, insanlık çizgisinde yaşatıcı yasalarıyla yeryüzünde denemeye uğratmaktadır.
O’nun insanlığa son mesajlarını içeren Kur’ân’daki açıklamalarına göre insanlık çizgisini koruyamadığı için Cehennem’e atılacaklar akıllarını gereğince kullanamayanlardır.
Hayvanlardan daha aşağı yaşama sürüklenenler akıllarını gereğince kullanamayanlar olduğu gibi Cehenenem’e yuvarlanacak olanlar da onlar olacaktır. (Furkan 44; Araf 179)
Mülk sûresinde bu gerçek şöylece açıklanır:
{ “ Allah’ı, tabiî ve İslamî yasalarını tanımayanları cehennem azabı beklemektedir: orası, ne kötü bir varış yeridir! Onlar, cehenneme atıldıklarında, onun kaynarken, neredeyse öfke ile patlarcasına çıkardığı sesi duyacaklar ve inkârcıların her bir grubu oraya atıldığında, Cehennem bekçileri onlara soracak: “Size hiç uyarıcı/peygamber gelmemiş miydi?”
Onlar: “Evet” diyecekler, “aslında bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz o’nun söylediklerini yalanladık ve ‘Allah (vahiy yoluyla) hiçbir şey/ hiçbir emir ve yasak indirmiş değildir! Siz kendinizi uyarıcı olarak görenler büyük bir yanılgı içindesiniz! dedik.”
Ve onlar, devamla şöyle diyecekler:
Bu uyarıları dinlemiş olsaydık veya en azından kendi aklımızı kullansaydık, şimdi bu yakıcı ateşe girenlerden olmazdık!”
Onlar böylece günahlarını itiraf edecekler ama bütün ebedî güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak. ” ](Mülk 7-11)
Peygamberimiz “ Akıllı, nefsini yönetimi altına alan ve ölüm sonrası ebedi hayatı için çalışanlardır, ” buyurur. (Tirmizî Kıyame 25)
Her an vücudumuzda hücre ölümleri ve dirilişleri yaşanırken ve her gece ölüm- her sabah diriliş gerçekleşirken hâlâ akıllarını inkâra aracı kılarak ateşe koşanlara, bilge bir alimimizin diliyle soralım:
–Ya ahiret varsa ki var, sizin haliniz nice olacak?
Ali Rıza Demircan