Kılıçdaroğlu’nu Kimse Takmadı

Erken seçimi dilinden düşürmeyen ancak seçimde kimi aday göstereceğini dahi hâlâ belirleyemeyen Zillet İttifakı’nda CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Ben varım” sözü havada kaldı. Kılıçdaroğlu’na ne kendi partisinden ne en büyük ittifak ortağı İP’ten ne de HDP, SP ve TİP gibi zillet bileşenlerinden destek mesajı gelmedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin açıklamasının üzerinden 48 saat geçmesine rağmen Millet İttifakı’nı oluşturan hiçbir partiden destek beyanı gelmemesi manidar karşılandı. Erken seçimi dilinden düşürmeyip miting yapmaya başlayan ancak seçimde kimi aday göstereceğini bile hâlâ belirleyemeyen Zillet İttifakı’nda CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “ben varım” sözü havada kaldı. Ağzındaki baklayı ilk kez çıkaran ve “ittifak kabul ederse adayım” diyen Kılıçdaroğlu’na partisinden destek gelmediği gibi İyi Parti, HDP, Saadet, TİP, Sol Parti gibi Zillet bileşenlerinden de hiçbir olumlu beyan gelmedi. İP’in “seçilebilir biri olmalı” diyerek Kılıçdaroğlu’na kapıları kapadığı bilinirken, Ankara’dan Mansur Yavaş’ın, İstanbul’dan Ekrem İmamoğlu’nun adaylık için can atmasının yanı sıra Bolu’nun Hitler’i Tanju Özkan da “100 bin imza toplar aday olurum” çıkışında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ilan edip yapayalnız kalmasıyla Zillet İttifakı’ndaki krizin derinleştiğini ifade eden uzmanlar, en büyük ortağın adayını kabul etmeyen ittifakın diğer adaylarının da kabul görmeyeceğini söylediler.

“Seçim Söylemleri Tamamı Blöftü”

Gazeteci yazar Murat Özer, bu durumun muhalefetin erken seçim talebinin gerçekçi olmadığını gösterdiğine değindiği konuşmasında, “Erken seçim söylemleri tamamı blöftü. Türkiye bu süreçte erken seçim kararı alırsa ilk başta muhalefet buna itiraz edecektir. Çünkü muhalefetin en temel sorunu liderlik sorunudur. Ülkeyi nasıl yönetecekleri konusunda ciddi bir söylem sorunları vardı. Türkiye’nin en önemli sorunlarından terörle mücadele konusunda bile, tezkere oylamasında birisi ‘evet’ birisi ‘hayır’ oyu verdi. Ve birisi, diğerini cumhuriyet değerlerine ihanet etmekle suçladı. Yani en kritik konularda birbirlerini ihanetle suçlayabilecek kadar farklı siyasi temayüllere sahip Millet İttifakı partilerinin bu haliyle ülkeyi nasıl yönetecekleri konusunda hiçbir şekilde uzlaşamayacaklarını kendileri de biliyorlar” diye ifade etti.

Gelinen aşamada partinin en mağdur kişisinin Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Özer, “Ta DSP döneminde ‘Ecevit’in parlayan yıldızı’ olarak lanse edilmişti ama Ecevit bunu aday göstermedi. CHP’ye geldi 11 yıldır aday gösterilmedi. Kendi partisinin bile aday göstermediği bir genel başkan. Hiçbir şekilde hiçbir yere aday gösterilmeyen, hiçbir şekilde lider olarak kabul edilmeyip sürekli ötelenen bir adam olarak Kılıçdaroğlu acınacak haldedir” ifadelerini kullandı.

Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “72 yaşına gelen Kılıçdaroğlu, 2023’te 74 yaşında olacak. Bu onun için son şans. Cumhurbaşkanı adayı olabilirse sadece CHP genel başkanlığı konusunda siyasi hayatını biraz daha ilerletebilir. Onun dışında hiçbir şey yapamaz. Hem CHP içerisindeki muhalefet, hem Akşener’in kuyusunu kazması, hem belediye başkanlarının adaylık yarışı bu saatten sonra Kılıçdaroğlu’nu siyasi enkaz haline getirmiştir.”

Geçkil: Sadece Eski Türkiye Statükoculuğunda Birleşebiliyorlar

Akit’e konuşan Gazeteci Yazar Zeki Geçkil, CHP’deki ittihatçı zihniyet ile Dersimli Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki mücadelesini aşikar olduğuna değinerek, “Bunlar temelde Kemal Kılıçdaroğlu’na karşılar. CHP’yi Kılıçdaroğlu’na kaptırdı bunlar. Şimdi İyi Parti’yi parlatmaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu Ankara ve İstanbul’da aday gösterirken adaylıklarına karşı çıkanlar, şimdi bu isimleri cumhurbaşkanlığı adaylığı için parlatmaya çalışıyorlar. Çünkü hedef Kılıçdaroğlu” dedi.

“Bunlar sadece Millet İttifakı denilen vesayetçi eski Türkiye statükosunda birleşebiliyor. Diğer hususlarda birbirleriyle mücadele ediyor” diyen Geçkil, CHP içerisinde ve ittifaktaki çekişmeyi şu sözlerle dile getirdi: “İyi Partili Cihan Paçacı ‘Kılıçdaroğlu şahsi konuşuyor, ittifak bileşeni gibi konuşmuyor’ dedi. Arkasından Akşener, Ankara-İstanbul belediye başkanlarını öne sürmeye başladı. Sonra Koray Aydın, Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamayacağını ve onu istemediklerini işaret etti. Yani Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kendi partisindeki statükocular da ittifak partileri de istemiyor.”

Cumhur’la Değil Birbirleriyle Yarışıyorlar

Kılıçdaroğlu’nun Mersin mitinginin Akşener’e karşı bir hamle olduğunu hatırlatan Geçkil, “Miting yapma gücü olmayan Akşener’in il il dolaşıp birkaç esnafla konuşup medyada pohpohlanmasına karşı Kılıçdaroğlu’nun Mersin’de miting yapması da Akşener’e yönelik hamleydi. Şu anda Kılıçdaroğlu ile Akşener birbiriyle yarışıyor. Yani Millet İttifakı şu an Cumhur İttifakı’yla yarışmıyor, birbirleriyle yarışıyorlar. Çünkü cumhurla yarışabilmeleri için önce kendilerinin sağlam bir zemine oturmaları lazım” diye konuştu.

Millet İttifakı’na yön veren “Türkiye’deki İsrail”in son stratejisinin, bütün partilerin kendi adayıyla seçime girmesi olduğuna vurgu yapan Geçkil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kılıçdaroğlu’nu harcayamadıklarını gördüler ve ‘Belli ki 2023’e kadar CHP genel başkanı kalacak. O orada kaldıkça bizim adayımıza da mani olacak. Biz Meral Akşener’i fiili olarak, kamuoyu araştırmaları ve gürültü patırtılarla CHP’nin önüne geçirelim ve seçimde herkes kendi adayını göstersin. Sonuçta Akşener, Kılıçdaroğlu’ndan fazla oy alırsa oylama da ikinci tura kalırsa Erdoğan karşısında Akşener’i destekleriz’ yönündedir. Ancak bunu da başaramayacaklar.”

Geçkil, “Türkiye’deki İsrail dediğimiz sabetayist kesim akıl üstünlüğünü yitirmiştir. Ekonomi gücü, sermaye gücü, medya gücü, akademisyen gücü olan Türkiye’deki İsrail’in artık bütün hamleleri başarısızlıkla sonuçlanıyor. Eskiden yalılarda oturup hükümet kurup hükümet devirirlerdi. O günler geçti” ifadelerini kullandı.