islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3740
EURO
34,9623
ALTIN
2.325,52
BIST
9.065,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
19°C

Kına Yakın…

Kına Yakın…

Yıllardan beri yazıp çiziyor,anlatıyor ve diyoruz ki, “Toplumun en ufak ve en önemli birimi olan aile yapımızı dağıtırsanız, yerine koyabilceğiniz başka bir kurum yoktur”

Olmuyor işte…  Maalesef olmuyor!

Modernleşmek ve batılılaşmak adına topluma sunulan seküler hayat, aile yapımızı zedeledi, zedeliyor ve zedelemeye devam edecek.

Kadını koruyacağız diye yola çıkanlar, erkeği madur duruma düşürdüklerinin farkına varabiliyorlar mı, bilemiyoruz. Kadının bir beyanıyla evden uzaklaştırılan ve madur olan erkekler…

Eşini, mevcut kanunlar ile evden uzaklaştıran, daha sonrasında ise evine aşığını alan kadın, kocası eve gelip aşığını ve karısını darp edince; Evden uzaklaştırma cezasına uymadığı, eşinin cinsel isteklerini engellediği ve şiddet uyguladığı için tekrar suçlu duruma düşüyor ve yargılanıyor. Kesinlikle şiddeti savunmuyoruz ama böyle bir durum karşısında da “Pes doğrusu” demekten de kendimiz alamıyoruz.

İslam’ın evlilik kurumuna bakış açısını ve bu konuda koyduğu kriterleri, peygamberimiz (sav)’in nikahlarını diline pelesenk ederek eleştirenler, şu anda düşmüş oldukları rezil durumu nasıl açıklıyorlar bilmiyorum, aslında bilmek de istemiyorum.

İslam dininde, zaruret halinde açık kapı bırakılan ve ruhsat verilen dört kadına kadar evliliği yerenler ve yerden yere vuranların, gidip birkaç kadınla birlikte metres hayatı yaşamalarını gördükten sonra, onların açıklamalarına hiç mi hiç ihtiyacımız yok. Ne konuşurlarsa konuşsunlar bu olaylar, zinanın insanın kendi iradesiyle meşru kılınmasından ve haram işlemekten başka bir şey değildir.

Bendeniz bu aymazlığı savunanlara;

Evliliği değil, nikâhsız yaşamayı tercih eden bir nesil vücuda getirmeyi başardıkları için,

Çocuk yetiştirmek yerine evlerinde, köpek besleyenler için,

İki erkeğin veya iki kadının, yani hemcinslerin evliliklerini meşru görüp bunu destekledikleri için,

“Cenabet gezerim size ne?” diyerek, gusül abdesti bile almayı beceremiyen nesilleri yetiştirdiğiniz için,

“Karnımda ki p…e karışma”  “Kürtaj benim hakkım” diyenler için,

“Kına yakın” diyorum…

Bir kadının Tv ekranlarında, DNA testi neticesinde çocuğunun komşusundan olduğunu öğrendiğinde seksen milyonun önünde sevinip “Elhamdülillah” diye çığlık attıranlar, sizler de kına yakın..

Modernizim adı altında post-modern hayatı insanlara lanse eden ve ahlaksızlığı insanımıza benimseten müptezeller, sizler de kına yakın…

İmam hatip liseleri dahil gençlerimizin yüzde otuzunu deist yapmayı başaranlar, başarınızı nasıl kutlarsınız bilemiyorum ama kutlamalarınızda muhakkak kına bulundurun.

Müslümanları, Peygamberimiz (sav) bir vücuda benzetince onu önemsemeyen hatta bunu gericilik olarak nitelendirirken; A.Comte “Toplumu bir insan bedenine, onun uzuvlarını da kurumlarına benzetince” tamamen batı hayranlığı içinde davranarak bunu kabul edenler, sizler de yanınızdan kınayı eksik etmeyin…

Taaddüd-ü Zevcat meselesini gericilik ve yobazlık olarak görüp, dünyanın Tibet ve Alaska gibi bazı bölgelerinde uygulamada olan poliandri uygulamasına hiç değinmeyen sosyologlar, sizler içinde kına meselesini hatırlatıyorum…

Daha kına meselesini hatırlatacağımız o kadar çok insan var ki…

Giddens’in, evliliği “İki yetişkin insanın cinsel birlikteliğinin toplum tarafından tanınması” tanımını yaparak evliliği tamamen duygusallıktan uzak bir şekilde cinselliğe indirgerken; yüce kitabımız Kuran-I Kerim’in “Biz eşler arasında sevgi ve muhabbet var ettik” (Rum suresi 21) tanımını ve peygamberimiz (sav)’in bu konuda ki hadislerini gerektiği gibi anlatmayan ilahiyatçı hocalarımız, siz de çalışma masalarınızın çekmecelerinde bir miktar kına bulundurun.

İnsanlarımıza dizi seyrettiriken, dizi dizi dertlerini unutturan, ahlaki erozyona sebep olan filimlerin yapımcıları, oyuncuları ve bilimum TV kanalları, sizlere de Hint kınasını tavsiye ediyorum.

Liste çok uzun…

Bendeniz dahil herkes, bu konuda ki eksiğini tespit etmeli ve toplumun en önemli birimi olan aile yapımızı kurtarmak için, başını iki elinin arasına alarak beynini çatlatırcasına çareler düşünmelidir…

Aile yapımız yok olursa, emin olun yerine koyabileceğimiz başka kutsal bir yapı ve oluşum yok…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.