islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

Kur’an’ın Allah Katından Olduğu Bir Totoloji mi?

Kur’an’ın Allah Katından Olduğu Bir Totoloji mi?
19 Şubat 2023 09:30
A+
A-

Kur’an; doğru yolu gösteren, şüpheleri gideren, ihtilâfları kesen, bir benzeri Allah’tan başka hiç kimse tarafından asla ortaya konamayan ve şehadet âlemiyle gayb âlemi arasında bağ kuran ilâhî bir kitaptır. O, ele aldığı konuları anlamlar dünyasında Allah’a bağlayarak sistemli düşünmeye ve güçlü bir delille inanmaya teşvik etmektedir. Daha pek çok mükemmel sıfatları taşıyan bu Kitap, aynı zamanda söylediklerini delillendiren, çelişki, kısır döngü, hurafe ve kuruntudan uzak olan bir yönteme sahiptir. O, insanı gayba imanla alâkalı konularda akıl yürütme anlamında istidlâl yöntemine yönlendirmektedir. Bunu yaparken de şahadet âleminden açık delillere tutunarak gayb âlemindeki hakikate zihnen ve mânen ulaşmaya imkân vermektedir.

Meâl ve tefsirlerde Nisâ 166. âyeti; bir, Allah’ın, Hz. Peygambere indirdiğine şahitlik etmesi şeklinde, bir de Allah’ın, Kur’an’ın kendi ilmiyle indirdiğine bu Kur’an ile şehâdet etmesi anlamında Türkçe’ye aktarılmaktadır. Birinci yaklaşımda bu âyete Kur’an’ın Allah’tan olduğuna sadece Allah’ı ve melekleri şahit gösterecek şekilde anlam verilirken ikinci yaklaşımda Kur’an’ın Allah’tan geldiği hakkında Allah ve meleklerin şahitliğine Kur’an’ı delil gösterecek biçimde anlam verilmektedir. İlk yaklaşımdaki şahitlik delilsiz olunca bazılarınca buradan bir totoloji doğduğu söylenmektedir. Zira burada konu, Kur’an’ın şahidinin yine kendisi olduğu şeklinde anlaşılmakta ve bu anlayış, mantığın “bir şeyin şahidinin yine kendisi olamayacağı” ve “A, A’dır” demenin totoloji oluşturacağı şeklinde kurgulanmaktadır. Oysa ilgili âyetin bu şeklide ele alınmasında bir kurgulama, mantık hatası bulunmaktadır. Çünkü konu “A, A’dır” şeklinde değil, “A, B’dir” düzleminde ele alınmalıdır. Bu ikincide kurgu, Kur’an’ın Allah’tan geldiğinin (A) delili, yine bu Kur’an’dır (B) olarak şekillenmektedir. Yani A’nın ispatı B olunca burada bir totoloji sorunu doğmamaktadır. Bu noktada en önemli konu, B’nin ispatıdır.

İkinci yaklaşım, bizim de katıldığımız bir görüş olarak, Kur’an’ın Allah’tan geldiğinin (A) delilinin yine bu Kur’an olduğunu (B) onun siyâk sibâk ve genel bağlamından yararlanarak tehaddî, tasdik ve bağlamsal karînelerle ispatlamaktadır. Bu anlayış, ilgili âyeti “Fakat Allah, sana indirdiği bu Kur’an ile şehâdet etmektedir ki onu kendi ilmi ile indirmiştir.” şeklinde çevirirken şahit ve delil unsurunu göz önüne almaktadır. Bu durumda da Allah’ın ve meleklerin şahitliğinin, Kur’an delili üzerinde gerçekleştiği görülmektedir.

Bu sonuçların aşağıda yer alan maddeler ile ifade edilmesi mümkündür:

a.) Kur’an, totolojik kısır döngü ve kuru bir iddiaya dayanarak gayba iman etmeyi emreden batıl din ve ideolojilerin yönteminden uzaktır.

b.) Allah’ın, meleklerin ve Resulullahın, Kur’an’ın hak olduğuna dair şahitlikleri her insanın görüp bileceği delillerle ispatlıdır. Kur’an’ın Allah’tan olduğunun delili, yine bu mûcize Kitap olmaktadır. Bu ispat, genel kapsamda Kur’an içi ve dışı delillere dayanmaktadır.

c.) Kur’an’da, gayb âlemine iman etme (A) emredilirken bunun şahadet âleminden bir delilinin olmasını (B) isteme olgusu, akıl yürütme (istidlâl) yöntemiyle gerçekleşmektedir.

d.) Söz konusu gerekçelerden dolayı Nisâ 166. âyetin, birinci gruptakilerin çevirisi de doğru olmakla birlikte, ikinci gruptakilerin yaklaşımına benzer şekilde çevrilmesinin Kur’an bağlamına daha uygun olduğunu söylemek mümkündür.[1]

               Ali Rıza Güneş

 

[1] (Bu yazı, makale özetidir. Geniş bilgi için bk. Ali Rıza Güneş, Nisâ Sûresi 166. Âyetin İki Farklı Çevirisine ve Totoloji Sorununa Analitik Bir Yaklaşım, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022, cilt: XXXI, sayı: 2, s. 639-661)

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.