İskender’in hocası Aristoteles, bu doyumsuz yağmacı eşkıya liderin dizginlerini çekebilmek için sonunda şunları söyler kendisine: “Dünyanın tamamını fethetsen, nihayet öldüğün zaman gömüleceğin yerin kadar mezarın olur, bu gerçeği dikkate al ve ülkeleri fetih sevdasından vazgeç”, der. Geçer mi elbette ki hayır! Hani derler ya; ‘kurdun dişi kana değdimi saldırgan olur’ diye. Makedonya’dan Çine kadar birçok ülkeyi yakar, yıkar, yağmalar, öldürdüğü insanların akan kanından zevk alarak ülkesine döner. Sonundan 32 yaşında iken bir eğlence partisinde aldığı aşırı içkiden zehirlenir ve ölür. Ülkesi dörde bölünür. Varisi komutanlarından Cassander, bu defa annesini, karısını, oğullarını da zehirlettirip öldürerek, soyunu kurutur. Böylece hem zapt ettiği ülkelerden, hem de neslinden eser kalmaz. Gariptir, bugün Hocasının; ‘bir mezar kadar toprağın olur’, dediği onun mezarı bile ortalarda yoktur.
Halk arasında zenginliğiyle şöhret bulmuş, ‘Karun’ diye bir adam vardır. Kaynaklar onun Lidya Kralı Krezus olduğunu yazar. Hz. Musa döneminde yaşamış ve ona inanmayarak sihirbazlıkla suçlamıştır.
Yüce Yaratıcımı, Kuran-ı Kerim’inde ondan söz ederken çok önemli uyarılarda bulunur:
Yüce Yaratıcının himayesini görerek zenginleşen bu adam, serveti ve ihtişamıyla ün yapmış bu adam, inkârında o kadar ileri gitmiştir ki, bu varlığını kendi gücüyle elde ettiğini düşünerek açıklamalar yapmaktan geri durmadı, ama bir depremle sarayıyla ve bütün servetiyle birlikte yerin dibine gömülmüş ve onu kurtaran da olmamıştır. Kuran’da bu adamdan söz edilir ve inkârcılığı yüzünden cezalandırıldığı anlatılır.
Bir de günümüzün Karun’una bakalım: Amerikalı Yahudi kökenli Rockefeller vardır. Bankacı ve Petrol zenginidir. 200 yıl yaşamayı arzu ettiğini söylüyordu. Yine de sayısız ameliyatlarla, (6 kalp, 3 böbrek, 2 ciğer nakli geçirdi ancak yeni de umduğu yaşa ulaşamadın 102 yaşına kadar ayakta durabildi, sonunda o da, 400 milyar Doları bulan servetini varislerine bırakarak İskender gibi, Karun gibi yok olup gitti.
Bunları niye yazıyorum? Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin 100 Milyarderinin listesi yayımlandı. Tanıdığımız, bildiğimiz birçok aile bu listede yer alıyor. Ancak, bunların ülkenin geleceğine katkıları nedir? Onu pek bilemiyoruz. Sonunda günü gelecek bunlar da, yukarıda isimlerini verdiğimiz adamlar gibi ölüp gideceklerdir. Kimsenin malında, mülkünde, servetinde gözümüz yok, ama manen bu ülke insanın hakları vardır.
Ve ben sormadan edemiyorum,; ‘Nereye götüreceksiniz bu varlıklarınızı”, diye? Yukarıda örneklerini verdiğimiz insanların akıbetleri ortada! Şimdi ülkemizi belki yıllarca ekonomik sıkıntıya götürecek bir yeniden yapılanma için deprem bölgesinde düzenlemeler yapılacaktır. Bu ülke dar gelirlisinin yardımıyla bunun da üstesinden gelecektir!
Hadi, öldükten sonra da yaşamak istiyorsanız, size bir olumlu hayır kapısı açılıyor, buyurun,’ Ben de varım!’ deyiverin.
Muhsin İlyas Subaşı