Türkçe konuşan bir ana babanın çocuğuyum. Hayat’a Allah’ın kitabı olan Kur’ân çizgisinde bakmaya çalıştığım için ırkı bir renk ve dil farklılığı olarak tanımlıyorum. (Rûm 30/22)
Türkleri de Kürtleri de Hz. Adem ile Havva’nın çocukları olarak görüyor, bütün insanlar gibi onları da yalnızca mümin, kâfir ve münafık olarak ayırıyorum.
İnancı ne olursa olsun bizimle savaşmayan, insan hakları ve özgürlüklerine saygılı olup şahsımız ve ülkemiz aleyhine girişimlerde bulunmayan herkese karşı kendimi adaletli olmak ve iyiliklerde bulunmakla yükümlü görüyorum. (Mümtehıne 8-9?)
DEVLET, HİZBULLAH VE PKK İLE İLGİLİ TESPİTLERİM
Bu girişten sonra amaçladığımız konuya takılalım.
Yakın geçmişe ve hale ilişkin okumalarım, erbabı ile sohbetlerim ve tecrübelerim sonucu DEVLET, PKK VE HİZBULLAH ile ilgili -tartışılabilir- tespitlerim var.
Bu tespitlerime göre Devlet, PKK ve Hizbullah’a karşı. PKK, Devlet’e ve Hizbullah’a karşı. Hizbullah da Devlet’in REJİMİMİNE ve PKK’ya karşı.
Nasıl tanımlarsanız tanımlayın, hataları ve sevaplarıyla Hizbullah yerlidir. PKK ise yerli olup Amerika ve Batı’nın kullandığı/kullanmakta olduğu cani örgüttür. Kürtlerin gerçek dostu da değildir, olamaz da.
İslam ile barışık olan Hizbullah niçin Devlet’in rejimine ve ona düşman PKK niye Devlet’in kendisine karşıdır? Zıtlar bir noktada nasıl birleşebiliyor? Düşünülmesi gerekmez mi?
KÜRTLER NİÇİN HDP’YE OY VERİRLER?
Kürtlerin büyük çoğunluğu, -İslamî ölçülere aykırılıkları olsa da- kendilerine göre dindardır. PKK ile kan bağı uyuşamaz.
Böyle iken benim ve aklını kullanabilen insanların anlayamadığı şudur:
Kürtlerin çoğunluğu kendilerine bela üstü bela getirmiş cinayet örgütü olan dış bağlantılı PKK’ya niçin sıcak bakıyor? PKK ile irtibatlı siyasi parti veya partilere nasıl oy verebiliyor?
Ülkemiz şartlarında iktidarları belirleyebilecek olan milyonlarca oy nasıl böylesine saptırılabiliyor?
Batıcı kafa yapısı ve ithal yasaları ile İslam’dan sapmış olan Devlet’in kullanabileceği hiç mi aklı yok ki bu azim konular üzerinde düşünmüyor?
Haklı olarak PKK ile savaşan Devlet, PKK’ya dolaylı olarak milyonlarca oy verilmesini niçin anlamaya çalışmıyor?
Bizim gibi tarafsız olan dindarlar-düşünürler, anlatıldığında Cumhuriyet tarihi boyunca sürdürülen bazı dışlayıcı ve ezici Devlet politikalarını niçin takbih etmek durumunda kalıyor?
DEVLET AKLINI NİÇİN KULLANMAZ?
Devletimiz MİT’İ, ORDUSU VE ÜNİVERSİTELERİ ile niçin bu konuyu araştırmaz?
Devlet -gerekirse ki gerekir- niye kendi yaptıklarından ötürü milletimizden özür dilemez.
Evet, son dönem iktidar politikalarında pek çok iyileştirmeler var, var da demek ki yetmiyor.
Sözü, sözlerin en güzeline bırakalım:
“ Ey iman edenler, hepiniz topyekün İslâm’a girin/ barışı sağlayın. Düşüncelerinizi, kültürünüzü, biliminizi, ekonominizi, siyasetinizi, aile hayatınızı, hukukunuzu, eğitim sisteminizi; kısacası her yönüyle hayatınızı Allah’ın gönderdiği kurallara göre düzenleyin. Sakın Allah’ın emir ve uyarılarımı gözardı edip de şeytanın ayrılıklara ve saldırganlığa yöneltici adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin apaçık bir düşmanınızdır.” (Bakara 2/208)
NOT: Hangi konuya ele atsak karşımıza çıkan ve yakın çevremizde de oluşmaya başlayan çıkarcı yalakalar şer oklarını yine bize çevirecekler, “ Bu konular sana mı kaldı ? “diyecekler:
Evet bize kaldı, kalmalı da. İslam ile dokunulmayan hiçbir konunun kendiliğinden düzelebileceği yargısında değiliz.
ETİKETLER
Kürtler PKK Hizbullah Devlet Oy verme Düşman edinme