islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
16°C
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Salı Hafif Yağmurlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C

Merkez Bankası Yöneticileri Fena Halde Yanılıyorlar!!

Merkez Bankası Yöneticileri Fena Halde Yanılıyorlar!!

Merkez Bankasında aynı sistem içerisinde çalışan ekipler, sistemin sakatlığını sorgulayacakları yerde birbirlerinin icraatlarını sorgulayıp kötülüyorlar!

Merkez Bankasının yeni Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın, 8 Şubat 2024 tarihli sunumu ile ilgili yorumlarına baktım. Ortodoks ekonomi anlayışı çerçevesinde şaşırtıcı bir durum yoktu. Lakin dikkatimi çeken şey, Başkan Yardımcısı Dr. Cevdet Akçay’ın kısa konuşmasına yapılan yorumlar oldu.

Önce Cevdet Akçay hocanın dediğinin özünü buraya tekrar koyalım:

“İçinde bulunduğumuz regülasyon seti, KKM’yi palazlandırmak için kurulmuştur. Biz sadeleştirmeler ile bunun içinden çıkmaya çalışıyoruz. Normalleşmeye çalışıyoruz. Artırdığımız faiz oranının anlamlı hale gelmesi için parasal sıkılaştırma yapıyoruz. İçinde çalıştığımız politika seti şöyle bir politika setidir; ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ile mevduat faizi linki kopmuş, politika faizi ile enflasyon linki kopmuş, faiz ile kur linki kopmuş. Biz yedi aydır bu kopan linkleri tekrar ihdas ediyoruz. Bu bağlar tekrar ihdas edilecek, veriler birikecek, bu verilerle modelleme yapacaksınız oradan da 36’dan 38’e çıkışı müzakere edeceksiniz. Biz, bizi hedefimize ulaştıracak önlemleri devreye sokmaya çalışıyoruz. Biz biriken verilerle modellemeci arkadaşlara uygun ortam sağlamaya çalışıyoruz. Oradan sonra gerçek tartışmalara başlayabiliriz. Biz daha orada bile değiliz.

 Hedef iddialı mı, %36, evet iddialı. Bence iddiasız hedef koyan Merkez Bankası oximorondur zaten. İddialı ve erişilebilir bir hedef, enflasyon beklentilerini aşağı çekmede iddiasız ve rahat ulaşılabilir bir hedeften çok daha iyidir. Yaptığımız şeyin doğruluğuna inanıyoruz. Hedefin ulaşılamaz olduğunu görünce aksiyon alırız. Aksiyon almak için temel kriterimiz nedir? Diyelim ki yıllık enflasyon aşağıya geliyor ama aylık enflasyonun ana eğiliminde düzelme durmuş. Yıllığın aşağıya gelmesi önemli değil. Bu bizim için alarm. O göstergede gerekli iyileşmeyi görmüyorsak gereken tedbirleri alırız. Dolayısıyla nereye baktığımızı biraz daha yakından takip etmenizi istiyorum. İçinde bulunduğumuz politika setini de unutmayın

Şimdi bu ifadelere bakarak yorum yapan birçok kişi, bahsedilen linkler kurulursa işler düzelecek zannediyorlarsa fena halde yanılıyorlar. Çünkü Merkez Bankası teknik kadrosu ki buna şu andaki yönetim de dahildir. Bankanın temel kurgusuna uygun olarak konuşlanmıştır. Değerler üzerinden değil veriler üzerinden ve sonuçlar üzerinden değil de süreçler üzerinden, stratejik değil taktik, politika iltisaklı değil tutum odaklı çalışıyor.

İçinde bulunduğumuz politika seti derken aslında bu seti oluşturan aklı eleştirip sorguluyor. Bir taraftan kendi kurumunu sorgulamış oluyor, diğer taraftan da sistem sorgulamalarının önüne geçmiş oluyor. Kolaycılık yapıyor. Sanki bir önceki kadro başka kadroydu da o şartlara dönülürse her şey daha güzel olacak gibi bir algı oluşturuyor.

Halbuki bir kurumun sürekli yeni ve çok farklı politika setleri oluşturması o kurumun işlevini kaybetmesi anlamına gelir. Bu da kronikleşen sistem sorununa işaret eder.

Mevcut sistemin veya temel kurgunun ekibe verdiği tek vazife ise fiyat istikrarıdır. Cevdet Akçay’ın bahsettiği linkler de fiyat istikrarını sağlamak için Merkez Bankacılarına verilen araçlardır. Ayrıca Cevdet Akçay hoca o araçların çalışmadığını ifade ediyor. Hatta düğmeye bastığında çalışması gereken motorun çalışmadığını ifade ediyor.

Öncelikle bunları çalıştırıp test edeceklerini ondan sonra da vazifeleri olan fiyat istikrarını temin etmek için modellemeler yapacaklarını söylüyor. Bu da benim tahminlerime göre toplamda yaklaşık iki yıllık bir iştir. Fakat dinleyenlerde veya okuyanlarda sanki bu linkler kurulup da motorlar çalışırsa işler düzelecek şeklinde tuhaf bir algı oluşmuş.

Halbuki, bu linkler varken de mesul ekip fiyat istikrarını sağlayamıyordu.

Peki, gerçek enflasyon ne zaman %5-7 arasına geldi?

Hiçbir zaman… Ancak alınan neticelerden dolayı hep ekipler birbirini suçladı. Açıkça kişileri veya dönemleri hedef almasalar da Cevdet Akçay Hoca’ın yaptığı gibi, içinde bulunduğumuz politika seti ifadeleri ile bunu örtülü olarak yaptılar.

Peki, yaptılar da ne oldu?

Hiç! Hemde koskoca bir hiç.

Burada yapılan kısa konuşmada istenilenlerin tamamı yerine gelse bile Merkez Bankası, insan ile refah, ekonomi ile üretim, piyasa ile adalet, kalkınma ile büyüme, istihdam ile maliyet, gelir ile emek arasındaki bağlantıları düzenleyecek değildir. Çünkü öyle bir vazifesi yoktur. Bunlarla ilgilenmez. Yapabilecekleri tek şey mevcut ekonomimizde uygulanan Borca ve Faize Dayalı Para Sistemi’ni (BDPS) zaptü rapt altına almaktır. Başlangıç kurgusuna dönmektir ki zaten problem olan o başlangıç kurgusudur.

Onun için Cevdet Akçay hoca; nereye baktığımızı iyi anlayın diye ikaz ediyor ve kendilerinden ise vazifeleri olmayan bir sonuç beklememelerini söylüyor. Çünkü kendilerinin temel vazifesi fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarı da enflasyonun kontrol altına alınıp makul seviyeye çekilmesidir. Bu da bugünkü konjonktürde %5-7 arası bir orana tekabül ediyor. O kadar!

Diyelim ki, enflasyon istedikleri gibi kontrol altına alındı ama halk fakirleşti. Servet ve varlık transferleri oldu. Hükümetler siyasi veya teknik taahhütlerini yerine getiremedi. Halkın refah ve mutluluğu temin edilemedi.

Peki öyleyse, bu durumda ne olacak?

Merkez bankası teknisyenliğinin bu konuda verebileceği bir cevabı yoktur. Size sadece tavsiyelerde bulunur ama yükün altına girmez hatta giremez. Çünkü kanunen görevi de bu değildir.

Bu vesile ile şunu da ekleyeyim.

İddiasız hedef koyan Merkez Bankası oximorondur, diyen Cevdet Akçay hoca haklıdır. Dahası, sürece geniş açıdan bakıp sürekli aynı uygulamaları yapıp farklı sonuç bekleyenlere de bir şeyler demelidir.

Netice itibarı ile burada derin bir çıkar veya beklenti çatışması vardır. Halk ve halkın kendilerini yönetmesi için seçtikleri idareciler işin özüne parmak basmalıdırlar. Gidişata el koymalıdır. Aslında iş, TBMM’nindir. Çünkü anayasal olarak para üretme yetkisi TBMM’nindir. Hepimiz adına bu yetkiyi kullanır.

On yıllardır şu kolaycılığı yaşıyoruz.

Sistemi yeniden yapılandırmadan, kurgunun dışında Merkez Bankası’nın yeni vazifeler icra etmesini bekliyoruz. İşte bu yanlış ve biraz da haksız bir beklentidir.

Bakınız Cevdet Akçay hoca ne demiş; İçinde bulunduğumuz regülasyon seti, Kur Korumalı Mevduatı (KKM) palazlandırmak için kurulmuştur

İşte aynı şey.

Ülkemiz için kurulan Merkez Bankası, parayı kısıt haline getirmek için kurulmuştur.
Kısıt haline gelen para ise kaçınılmaz olarak borca ve faize tahvil eder.

Ülkemizin, bilgisi olmadan fikri olanlar açısından çok zengin olduğunun bilincindeyiz.

Lakin bu zenginlik bizim için bir müzakere zemini oluşturmaz.

Bu kadar net.

Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar