Bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerler bütününe biz, Kültür diyoruz. Her toplumun kendine has bir kültürü vardır. Bu kültür de o toplumun gelenek, görenek ve dini değerleri bakımından şekillenir ve o toplumun hayatına bir şekilde yansır.
Heykel, Batı kültürünün bir parçasıdır ve İslam kültürünü yansıtmayan bir özelliğe sahiptir. Batılılaşmak adına böyle bir kültürün İslam toplumuna girmesi ya da zorla sokulması, yüce rabbimize karşı bir abesiyet olarak görülmüş ve nitelendirilmiştir. Oysa Osmanlı toplumunda ki sanat anlayışı heykel sanatından çok farklı ve ileri derecededir.
Mesela;
Tezhip sanatı zarafetin, hat sanatı sabrın, mozaik sanatı çok renkliliğin, çok renkli ve süslü beşikler insana gösterilen özenin ve verilen değerin, medreseler, camiler, türbeler ise Allah’a itaat ve teslimiyetin göstergesi olarak Osmanlı sanatına yansımıştır.
Gelişen olayları o dönemin şartları içinde değerlendirmekten aciz olan insanların, başta sanat olmak üzere her konuda Osmanlı’yı kötülemeleri sadece ve sadece cehaletin bir göstergesidir.
Osmanlı insanının yaşadığı edep ve nezaketli hayat, o dönem Avrupalıları imrendirecek ve özendirecek kadar büyüktür.
HEYKEL MEDENİYET MİDİR?
Günümüzde çok tartışılan konulardan birisi de heykelin medeniyet olup olmadığı konusudur. Medeniyet ve uygarlık kavramları geniş kavramlar olmakla birlikte kısa tanımını “Toplumların sahip olduğu maddi ve manevi değerler bütünüdür” diyebiliriz.
Mesela; elektrik, uçak, teknolojik araç ve gereçler vb şeyler medeniyet kavramı olarak nitelenebilirken, bir toplumun kültüründen kaynaklanan heykel, medeniyet olarak kabul edilemez. Ancak biz, heykel ya da başka bir şeyi, manevi değerlerimize uygun olup olmadığı noktasında değerlendirir, kabul eder ya da etmeyiz. Aynı şey diğer toplumlar için de geçerlidir. Örneğin bizler de, kendi kültürümüzden herhangi bir argümanı, bu medeniyettir diyerek başka hiçbir topluma dayatamayız.
MİRATHABER.COM
ANAHTAR KELİMELER: OSMANLI KÜLTÜR HEYKEL