islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3134
EURO
35,1082
ALTIN
2.292,61
BIST
9.049,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Peygamberimiz sorumluk bilincinde zirveydi

Peygamberimiz sorumluk bilincinde zirveydi

O peygamberdi, ama kuldu, kulca yaşamakla yükümlüydü. Kur’ân’ın buyrukları onu da bağlıyordu. O da üstlendiği Peygamberlik görevinden ve tebliğ ettiği yasaları yaşamaktan sorumluydu. Bunun içindir ki tebliğ ettiği görevleri önce kendisi yapıyordu. Mesela namaz kılın diyor, kendisi ilaveten gece namazına kalkıyordu. Sabır gösterilmesin istiyor, sabırda zirveleşiyordu. Tevazuu emrediyor, kendisi de sadelik içinde yaşıyordu. Savaşa çağırdığında kılıcını kuşanıyordu. Çirkinlikleri yermekle yetinmiyor, güzellikleri örneklendiriyordu.

Hulasa O, yaşayarak yaşatıyordu. Çünkü Kur’an Onun da sorgulanacağını bildiriyordu:

“Bildirdiğin Hak ölçülere dönüş yaparak seninle bir arada bulunanlarla birlikte sana indirilen kurallar çizgisinde emrolunduğun gibi dosdoğru yaşa. Sen ve berberindekiler emrolunduğunuz çizgiyi sakın ha aşmayın. Hiç şüphesiz Allah yaptıklarını görücüdür.“ (Hûd 112)

Elbette Biz kendilerine peygamber gönderilen toplulukları da, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!” (Arâf 6)

“Eğer Peygamber bizim adımıza bazı (haram kılıcı ve görev yükleyici hükümler içeren) sözler uydurmuş olsaydı, Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
Sonra onun can damarını koparır
( hayatını sonlandırır)dık. Hiçbiriniz de buna mâni olamazdınız.”(Hakka 44-47)

Peygamberimiz Ku’ân’ın açıklanan âyetler ve benzerleri ile belirlediği sorumluluğu rûhunun derinliklerinde duyduğu için ümmeti ile buluştuğu Veda Hacc’ında sunduğu Arafat hitabesinin sonunda müminlere şöyle buyurur:

Rabbiniztarafındanbenimleilgiliolarakdasorgulanacaknız.Nesöyleyeceğinizi bilmek isterim.

Onun bu sözlerine muhatab insanlar şöyle derler:

SanaRabbindenindirilenKur’ân âyetlerini tebliğettiğine,reviniyapğına,bize rektenöğütlerverdiğineşahitlikederiz.

Alğıbu cevapüzerineşehâdetparmağığedoğruyükseltip,insanlaradoğru çevirerekşöyle yakarır:

“ŞâhidolAllâh’ım!ŞâhidolRabbim!ŞâhidolMevlam![1]

Birkaç gündür sekiz madde halinde yapılan açıklamalarımızla amacımız, Peygamberimizin canlı bir Kur’an olduğunu beyan ederek Kur’ân’a yöneldiğimizde yaşamımızın Onun hayatına benzeyeceğine vurgu yapmaktır.


[1] Peygamberimizin Veda haclarında Arafat ve Mina’da yaptığı konuşmalar için Bak: İbn Hişam es-Sîretün- Nebeviyye Haccetül Veda 4/248; Kâmil Miras,Tecridi Sarîh Heccetül-Veda 10/422…; Müslim Hac 19;;Ebu Davûd Hn.1905;Tirmizî Hn.3087;İbn Mace Hn.3055;Müsned 5/251.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.