Portekiz’in en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilen Camoes, 10 Haziran’da Portekiz Günü adı verilen ulusal bir bayramda anılıyor. Tatil eskiden “Portekiz Yarışı Günü” olarak biliniyordu ve 1933 ile 1968 yılları arasında diktatör olan muhafazakar milliyetçi Antonio de Oliveira Salazar tarafından milliyetçi bir kutlama olarak tanıtılmıştı. Bu, 1974’te kurduğu otoriter rejim “Estado Novo”nun sonuna kadar devam etti.
Milliyetçi anlatılarının merkezinde Katoliklik bulunan aşırı muhafazakar diktatörlük, Müslümanları işgalciler ve “Hıristiyan ulusun düşmanları” olarak tasvir etti.
Barros, “Camoes, çalışmalarının milliyetçilik tarafından benimsenmesinden sorumlu değildir, o hala en büyük Portekizli şairlerden biri.” diyor. Fakat tarihçi, Lusiad’ların dönemin Avrupa kimliğini Müslümanlara karşı ideolojik inşasının ve Hıristiyan-Müslüman ilişkilerini çelişkili terimlerle tasvir eden haçlı zihniyetinin bir ürünü olduğunu ekliyor.
Barros’a göre şiir yazıldığında, Osmanlı İmparatorluğu Avrupa’nın Hıristiyan yöneticilerinin hegemonyası için bir tehdit oluşturuyordu.
Avrupa kimliği İslam’a karşı şekillenirken Morolar Portekiz’in “öteki”si haline geldi. “Morolar” terimi geleneksel olarak Kuzey Afrika’daki Arapça konuşan Müslümanlara işaret ettiği halde bu etiket, Müslüman çeşitliliğini tamamen bir ötekiler topluluğuna indirgeyecek şekilde sıklıkla diğer Müslümanları da kapsayacak şekilde kullanıldı.
Ancak Katolik kimliği üzerinde inşa edilen milliyetçi anlatılar, günümüzde Portekiz ve İspanya’da bulunan Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanların asırlarca bir arada yaşamalarını gizlemektedir. Barros baskın tarih versiyonuna ve uzun zamandır süregelen mitlerin aksine Müslümanların yabancı olmadığını açıklıyor.
Tarihçi, özellikle aşırı sağın Avrupa’daki yükselişinin ışığında, “Bunu milliyetçi propagandaya uygun hale getirmek tehlikeli.” diye ekliyor. Portekiz’in Estado Novo’su, 1974 Karanfil Devrimi ile devrildi, ancak eski anlatıların bazıları hala sürüyor.
2019’da yeni kurulan aşırı sağ bir parti, Salazar’ın iktidarının sona ermesinden bu yana ilk kez Portekiz parlamentosunda sandalye kazandı. Parti, “İslam öğretisinin” devlet okullarından çıkarılmasını önerdi ve “İslami köktencilik”le mücadele ile Avrupa’nın sınırlarını Akdeniz’in güneyinden gelecek bir “işgalden” korumanın gereğine vurgu yaptı.
Kaynak: https://www.aljazeera.com/features/2020/6/10/the-portuguese-rediscovering-their-countrys-muslim-past